Türk basını, KCK gençlik yapılanması yönetiminde de yer alan Sabah Oğur'un MİT’in Halep’in Şeyh Maksud semtinde gerçekleştirdiği bir operasyon ile öldürüldüğünü duyurmuştu. Bu, durum Suriye’nin Türkiye'ye DSG ve PYD’lilerin yerlerini bildirme olasılığına ilişkin soru işaretlerine neden oldu.
Anadolu Ajansı, güvenlik kaynaklarına dayandırdığı 28 Eylül tarihli haberinde, MİT’in PKK’nin Başkanlık Konseyi'ne bağlı gençlik topluluğu yönetiminde de yer aldığı belirtilen Sabah Oğur'u konumunu Halep'in Şeyh Maksud bölgesinde olduğunu belirlediğini ve operasyon düzenlendiğini yazdı.
Haberde, Türkiye’de “kırmızı bültenle” aranan "Şilan Emgihan" kod adlı Oğur’un bu operasyonda hayatını kaybettiği bilgisine yer verildi.
Ancak bu konuda ne PKK’den ne de Rojava Özerk Yönetimi’ne bağlı kaynaklardan herhangi bir açıklama yapılmadı.
Halep’teki saldırı diğerlerinkinden farklı
Türkiye neredeyse her gün Rojava’nın farklı bölgelerinde Demokratik Suriye Güçleri’nin (DSG) ve YPG üyelerine yönelik insansız hava araçları ile suikastler düzenliyor.
Ancak, Suriye hükumetinin kontrolündeki Halep’teki Kürt mahallesi Şeyh Maksud'da gerçekleşen bu operasyon, diğerlerinden farklı.
Zira Türk istihbaratı, genellikle Halep gibi Suriye hükumetinin kontrolü altındaki bölgelerde bu tür operasyonlar yapmıyor.
Enab Baladi sitesi, bu saldırının Suriye istihbaratının Türkiye'ye DSG savaşçılarının yerlerini bildirme olasılığına ilişkin sorulara yol açtığını yazdı.
DSG’nin kontrolündeki Şeyh Maksud mahallesindeki istihbarat operasyonunun, "özel timin” takibinin ardından geldi.
Suriye istihbaratının rolü neydi?
Haberde, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 28 Eylül'de, Suriye ile Türk istihbarat teşkilatları arasında görüşmeler yapıldığını ve sonuçlarına göre "yol haritasının" belirleneceğini açıkladığı hatırlatıldı.
Erdoğan, dolaylı olarak Suriye hükumetine çağrıda bulunarak, "Terörle mücadele tek taraflı olamaz, bu yüzden iyi sonuçlar alabilmemiz için karşı tarafın da buna olumlu yaklaşması gerekiyor" demişti.
Siteye konuşan siyasi analist İbrahim Kaban, "Özgür Suriye Ordusu’nda yer alan muhalif lider Hüseyin Harmoush'un teslim edilmesiyle sonuçlanan” işbirliğine değinerek, Türkiye ile Suriye arasındaki istihbarat işbirliğinin 2011'den beri durmadığını söyledi.
Kaban, Suriye yönetiminin Türk istihbaratına bilgi sağlayabileceğine inanıyor.
Rusya'nın Türkiye'ye bilgi verdiğine dair suçlamaların da bulunduğunu kaydeden Kaban, Türk SİHA’ları tarafından gerçekleştirilen suikastlar için koordinatların bir kısmının Suriye istihbaratı tarafından verildiğini savundu.
Akademisyen Muhannad Hafızoğlu ise, Türk istihbaratının Suriye tarafından verilecek bilgilere ihtiyacı olmadığını, çünkü PKK liderlerinin ve üyelerinin hareketlerini takip etme mekanizmalarına sahip olduğunu öne sürdü.
Enab Baladi’nin haberinde DSG eski sözcüsü Telal Selo'nun DSG hakkındaki tüm “değerli bilgilerle” Türkiye’ye teslim olduğu belirtildi.
Hafızoğlu, DSG ile Şam yönetimi arasındaki sürekli işbirliği nedeniyle Türk tarafının Suriye hükumetine güvenmediğini söyledi.
15 Eylül'de Reuters , Türkiye istihbarat teşkilatı başkanı Hakan Fidan'ın Suriye Ulusal Güvenlik Direktörü Ali Memluk’un Şam'da bir araya geldiğini bildirdi.
Ajansa göre, Fidan son birkaç hafta içinde Memluk ile birkaç görüşme yaptı ve taraflar iki ülkenin dışişleri bakanlarının nasıl bir araya gelebileceğini değerlendirdi.