Hedef "Kürt Ulusal Kongresi’nin" tarihini belirlemek
<i><b>Al Jazeera Türk’e konuşan Sırrı Süreyya Önder, Öcalan’ın kongre önünde hayati engel görmediğini söyledi.
Al Jazeera Türk’e konuşan Sırrı Süreyya Önder, Öcalan’ın kongre önünde hayati engel görmediğini söyledi.
Hafta sonu İmralı’da Abdullah Öcalan ile görüşen bağımsız milletvekili Leyla Zana ve HDP İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder gelecek hafta Federal Kürdistan Yönetimi’ne giderek bir dizi görüşme yapmaya hazırlanıyor. Zana ve Önder’in gündemlerinin birinci maddesi Kürt Ulusal Kongresi. Öcalan’ın önerisi olan kongrenin kapsamı, Kürtler için bir ilk olması açısından önemli. Kongre; Türkiye, Irak, İran ve Suriye ile Avrupa’da yaşayan Kürtleri temsil eden parti ve örgütlerin toplanarak ortak geleceklerini ve sorunlarını tartışmasını öngörüyor.
Hewler’de yapılması planlanan ve daha önce üç kez ertelenen kongrenin hayata geçmesi için Leyla Zana ile yapacakları ziyaret öncesinde Sırrı Süreyya Önder, Al Jazeera Türk’ün sorularını yanıtladı.
Önder, 23 yıl sonra bir araya gelen Leyla Zana ve Abdullah Öcalan’ın buluşmasını “Coşkulu bir karşılama oldu” sözleriyle anlattı. HDP Milletvekili, “Süre çok sınırlı olduğu için böyle fazlaca nostaljik hatıralar yerine, yoğun gündemi konuşmaya başladık. Sayın Zana heyecanlıydı tabii ki ama gündem gerçekten herkesin öncelikli derdi olduğu için hemen gündeme geçtik” dedi.
‘Öcalan’ın cevabı Adalet Bakanlığı’nda’
Abdullah Öcalan’ın Kürt Ulusal Kongresi’nin toplanması önünde hayati bir engel görmediğini belirten Sırrı Süreyya Önder, “Sayın Zana’nın girişimleri vardı, bu girişimlere dair bir aktarım yaptı. Sayın Öcalan’ın önerilerini aldı, Sayın Barzani’nin mesajını iletti. Öcalan da ona cevabi bir mesaj yazdı. Bunlar Adalet Bakanlığı’nda. Bize verildiğinde kongrenin toplanmasının önündeki son engelleri kaldırmak için, hem Sayın Barzani ile Sayın Talabani ve O’nun parti yetkilileriyle hem de diğer bileşenlerle seri bir görüşme trafiği yürüteceğiz. Öcalan sorunları aşma yol ve yöntemlerine ilişkin bir kaç öneride bulundu” diye konuştu.
Önder’in beklentisi bu temaslar sonunda Kürt Ulusal Kongresi’nin tarihini belirleyip Türkiye’ye dönmek.
‘Barzani bir sonuç çıkarmalı’
Türkiye’nin Rojava’ya bakışını da eleştiren HDP’li Önder, Türkiye’nin mümkün olduğu kadar karşısında bir Kürt bloğu görmek istemediğini belirtti. Türkiye’nin Kürtler ile ticari bir ilişki geliştirdiğini savunan Sırrı Süreyya Önder, “Ne yazık ki bu ülkede analitik düşünme yetisi yok, haram etmiş Allah bu yöneticilere. İlle deneyecekler, yanılacaklar, sonra diyecekler, böyle değilmiş. Sayın Barzani’nin aslında bundan bir sonuç çıkarması daha akla yakın ihtimal. Düne kadar kendisine aşiret reisi diyorlardı. Yani petrolün yüzü suyu hürmetine gelecek bir itibar çabucak denklemden çıkacak bir itibardır. Dolayısıyla Kürdistan’ı, Kürdi kaygıları bu demokratik biraraya gelişi öncelemek lazım” dedi.
‘Çözüm süreci hızlandı’
Sırrı Süreyya Önder, son dönemde BDP’den verilen mesajların aksine özellikle Leyla Zana’nın gidişi ve başka heyetlerin de gideceğine dair duyumlar nedeniyle çözüm sürecinin son dönemde ivme kazandığı görüşünde. Önder, “Çözüm süreci biraz hızlandı bence. Bu görüşme trafikleri, şu anda kamusal alana çok da taşınmayacak kesinlikte olan şeylerle süreç ivme kazandı. Çünkü artık sayın Öcalan’ı, Kürtleri bundan daha fazla bekletmek, demokratik barış iradesini hafife almak olacaktır. Sayın Başbakan ÖYM’lerin kaldırılacağını TMK’nın lağvedileceğini söyledi. İşte sorun da burada. Sayın Bekir Bozdağ da açıklama yaptı. ‘Bugüne kadar haklarında hüküm verilmiş olan varsa onlara birşey yapılamayacak’ dedi. Bu laubaliliktir. Halkın zekasıyla demokrasi duygusuyla izzetiyle dalga geçmektir” diye konuştu.
‘Öcalan yeniden yargılanmalı’
Yeniden yargılama tartışmalarına da değinen Önder, Abdullah Öcalan’ın da yeniden yargılanması gerektiği görüşünde. Önder, “Hukuk herkes içindir, bir genellik ve eşitlik ilkesi içerir. Bir düzenleme yapıyorsanız İlker Başbuğ ile Sayın Öcalan aynı ceza maddesinden hüküm almışlarsa Başbuğ’u kurtaracağız ama Öcalan orada kalacak, böyle bir şey yok. Hukukta da yok, en geri yorumunda da yok. Onun için bunu konuşmaya bile gerek yok. Bu ülkede son 30 yılın tüm yargılamaları Devlet Güvenlik Mahkemeleri, Olağanüstü Hal, sonra ÖYM’lere dönüşen tüm bu kurumların hepsi faşist cunta uzantılarıdır. Bunların tümünün yeniden yargılama hakkı herkes için aynı derecede meşrudur” dedi.
Nerina Azad
Bu haber toplam: 1667 kişi tarafından görüldü.
Son Güncellenme:17:58:15