İran Suriye\'ye askeri birlikler gönderdiği iddialarını resmi düzeyde reddediyor. Ancak Halep saldırısı başlamadan bir hafta önce ajanslar yüzlerce İranlı askerin Suriye\'ye ulaştığı haberleri geçmişti.
İran askerlerinin muhaliflerin elindeki bölgelere düzenlenecek ani bir saldırıya hazırlık yaptığı da bildirilmişti.
İran daha önce de Devrim Muhafızları üst düzey komutanlarının Suriye\'de öldüğünü açıklamıştı. Ölenler arasında General Hüseyin Hamedani\'nin de bulunduğu belirtilmişti. Halep yakınlarında hayatını kaybeden General Hamedani, şu ana kadar Suriye savaşında ölen en üst düzey İran askeri.
İran medyasına göre son 3 yılda Suriye\'de İran Devrim Muhafızları\'na mensup 18 üst düzey asker öldürüldü.
Ancak bir haftada 4 üst düzey askerin birden öldürülmesi ve bunun özellikle büyük bir saldırı öncesinde gerçekleşmesi, İran\'ın Suriye savaşına her zamankinden daha fazla dahil olmuş olabileceğine işaret ediyor.
Son birkaç günde İran ve Suriye basını Devrim Muhafızları\'na bağlı Kudüs Gücü\'nün başındaki General Kasım Süleymani\'nin özellikle Suriye\'de çekilmiş fotoğraflarını paylaşıyor.
Devrim Muhafızları\'nın sınır ötesi operasyon kolu olan Kudüs Gücü\'nün başındaki General Süleymani, geçen yıldan bu yana Irak Şam İslam Devleti\'ne (IŞİD) karşı Irak hükümetiyle yapılan operasyonları koordine ediyor.
Devrim Muhafızları\'nın bazı komutanları da, General Hamedani\'nin öldürülmesinin ardından \"teröristlerden\" intikam alacağını söylemiş ve bu sözler İran\'ın Suriye\'de askerlerinin bulunduğuna yorulmuştu.
İran Devrim Muhafızları, Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad\'a şimdiye kadar yaptıkları en önemli yardımın paramiliter Ulusal Savunma Güçleri\'ni kurmak olduğunu söylüyor.
İran paramiliter güçleri Besic\'in Baş Komutanı Muhammed Reza Nagdi, geçen hafta Ulusal Savunma Güçleri\'nin maddi desteğinin General Hamedani tarafından denetlendiğini ifade etmişti.
Mayıs 2014\'te Hamedani İran\'ın 70 bin Suriyeli\'yi 128 Ulusal Savunma Güçleri taburu oluşturacak şekilde eğittiğini açıklamıştı. Birkaç gün önce konuşan Devrim Muhafızları Bai Komutanı Muhammed Ali Caferi, asker sayısının 100 bine ulaştığını kaydetti.
Hamedani ayrıca 130 bin Besic milisinin de gerektiği takdirde Suriye\'ye gitmeye hazır olduğunu söylemişti.
Bugüne kadar kaç İranlı\'nın savaşmak için Suriye\'ye gittiği bilinmiyor. Ancak geçen Haziran\'da İran\'ın resmi haber ajansı, son 4 yılda en az 400 İranlı ve İran\'da yaşayan Afgan \"gönüllü\"nün öldürüldüğünü açıkladı.
Bu kişilerden \"gönüllüler\" olarak bahsedilmesi, İran\'ın doğrudan savaşa katıldığı suçlamalarına karşı bir yanıt olabilir.
Muhtemelen aynı sebeplerle, Suriye\'de ölen Devrim Muhafızları askerlerinin \"emekli\" ya da \"eski üye\" olduğu belirtiliyor.
Tüm bu olan bitenin yanı sıra, üst düzey bir siyasi İran\'ın savaşa katılmaya hazır olduğunu söyledi.
Birkaç gün önce İran parlamentosunun Ulusal Güvenlik ve Dış Politika Komitesi Başkanı Alaaddin Boroujerdi, Şam\'daki bir basın toplantısında \"Esad\'ın talebi halinde İran\'ın Suriye\'ye asker göndermeye hazır olduğunu\" açıklamıştı.
Son aylarda Suriye ordusunun yaşadığı yenilgiler ve IŞİD konusunda dünya kamuoyunda artan endişe İran\'ı hareket etmeye teşvik etmiş olabilir.
Sebep her ne olursa olsun, İran\'ın düşmanları Devrim Muhafızları\'nın nükleer anlaşmadan ve yaptırımların kaldırılmasından cesaret aldığını, böylece yeni kaynaklardan istifade ettiğini düşünüyor olabilir.