Patlama, Tel Aviv'deki ABD Büyükelçiliği yakınlarındaki, Lübnan sınırından gelen yerinden edilmiş kişilerin yaşadığı bir binada meydana geldi.
Yemen'deki Husiler tarafından düzenlenen ve Tel Aviv'in kalbinde patlayan insansız hava aracı saldırısıyla ilgili ilk incelemelerin ardından İsrailli askeri liderler, bu operasyonun İsrail ile Gazze'deki Hamas ve İran'ın bölgedeki vekilleri arasındaki “savaşta dönüm noktası teşkil eden niteliksel bir gelişme” olduğu sonucuna vardı. Bir kişinin ölümüne ve 11 kişinin de yaralanmasına neden olan Husi saldırısından doğrudan İran'ı sorumlu tutan askeri liderler, sert bir karşılık verme tehdidinde bulundular.
Bu operasyonla ilgili olarak İsrail'de yükselen eleştiri dalgası ve ordunun yaşananlarla ilgili olarak kamuoyunu bilgilendirmede ihmalkâr davrandığı ve geç kaldığı yönündeki suçlamaların ardından bir basın toplantısı düzenleyen askeri sözcü Daniel Hagari “Hava Kuvvetlerinin Tel Aviv'i hedef alan insansız hava aracını (İHA) fark edip tespit ettiğini, ancak insan hatası nedeniyle saldırının önlenemediğini” belirtti. Hagari, İHA’nın özellikle büyük ve sıra dışı olduğunu, “İranlıların bunu Samed insansız hava aracının bir modelinden geliştirmiş gibi göründüğünü” söyledi. Hagari, “İHA’nın alçak irtifada uzun mesafeler uçtuğu ve İsrail'e batıdan (yani Akdeniz'den) saldırdığı anlaşılıyor. İnsan hatası nedeniyle sadece önlenememiş değil, aynı zamanda sirenler de tetiklenmemiştir” dedi. Olayla ilgili soruşturma tamamlandığında daha doğru raporlar sunacaklarının sözünü veren Hagari, “Hava Kuvvetleri İsrail hava sahasını korumak amacıyla hava devriyelerini arttırdı” açıklamasında bulundu.
Hagari şunları ekledi: “(Hizbullah'ın) İsrail'in kuzeyine İHA fırlatma tehdidi, Husilerin İsrail'e İHA fırlatma girişimlerinden daha büyük ve varoluşsal bir tehdittir.” Önümüzdeki günlerde olayların nasıl geliştiğini, İHA’nın Tel Aviv'de yarattığı hasarı nasıl gerçekleştirdiğini anlamak ve “savunma ve saldırıda ordunun gerekli tepkisini formüle etmek için” durum değerlendirmesi yapılacağını belirtti. Hagari, İHA’nın dost bir ülkeye ait olduğu ve tespit edildiği için engellenmediği iddiasını yalanlayarak, bir “arıza” nedeniyle engellenmediğini söyledi.
İsrail polisi bu sabah yaptığı açıklamada, Tel Aviv'deki bir binada saat 03:00'ten hemen önce kaynağı bilinmeyen güçlü bir patlama meydana geldiğini duyurdu. Açıklamada şöyle denildi: “Çok sayıda polis memuru ve patlayıcı madde uzmanı olay yerine intikal etti ve durumla ilgileniyor.” İHA’nın, Gazze Şeridi'ndeki savaştan dokuz aydan fazla bir süre önce Lübnan sınırındaki Metulla kasabasında yerlerinden edilen ailelerin yaşadığı bir konutta patladığı tespit edildi. Bina, Tel Aviv'deki ABD büyükelçiliğinin yakınında yer alıyor ve Batı Kudüs'e taşınmasının ardından büyükelçiliğin bir şubesi haline geldi. İsrailli resmi makamlar, saldırının hedefinin büyükelçilik olduğu yönündeki haberler hakkında yorum yapmayı reddetti.
Polis, binada doğrudan isabet almış gibi görünen bir erkek cesedi bulunduğunu, İHA’nın patlaması sonucu yedi kişinin hafif yaralandığını, dört kişinin de travma geçirdiğini doğruladı. Tel Aviv'in merkezinde yaşayan bir kişi olanları anlatırken “Gürültülü bir patlamayla uyandım, her şey sarsıldı. Polisi aradık ama yanıt alamadık. Bunun yeraltı savaşlarında (yani yeraltı dünyasında) bir bomba patlaması olduğunu düşündük. Bunun bir savaş saldırısı olduğunu öğrenince şok olduk. Dokuz aydır savaştayız ve hala Tel Aviv'in merkezinde bizi bombalayabiliyorlar” ifadelerini kullandı.
Genelkurmay Başkanı Herzi Halevi, bu sabah durumla ilgili bir ön değerlendirme yaptı. Tel Aviv'deki İHA saldırısının, istihbarat ve teknolojik açıdan da araştırılması talimatını verdi. Halevi şunları söyledi: “Uzun bir savaşın içindeyiz ve hava savunması mükemmel değil. Doğudan gelen bir hedefi vurmayı başarmış olmamızın yanı sıra, bu olayı araştırıyoruz. Uçuş sırasında bizi yanıltmaya çalışan ve uçuş yönünü değiştiren insansız hava araçlarının izlerini gördük.” Savunma Bakanı Yoav Galant daha sonra Halevi ve diğer güvenlik servisi komutanlarının da hazır bulunduğu bir istişare oturumu sonrası şunları söyledi: “Güvenlik aygıtı tüm savunma sistemlerini derhal güçlendirmek için çalışıyor ve İsrail Devletini hedef alan ya da ona karşı terör estiren herkesten hesap soracaktır.”
Ofisinden yapılan açıklamaya göre Galant, “Bu sabah, dün geceki olayların ardından hava savunma sistemlerinin güçlendirilmesi için atılması gereken adımları ve saldırının sorumluları ile onları gönderenlere yönelik istihbarat operasyonlarını daha yakından incelemek üzere bir durum değerlendirmesi yaptım” ifadelerini kullandı.
“Yediot Aharonot” gazetesinin ‘Ynet’ internet sitesi, ordunun, ‘hava izleme cihazlarının (radarlar) Tel Aviv'e doğru giden insansız hava aracını tespit ettiğini, ancak hava savunma sisteminde düşman hedef ve hava tehdidi olarak sınıflandırılmadığı için durdurulmamasına karar verildiği ve bu nedenle alarmın çalışmadığı ve hedefin vurulmadığı, yani cihazlarda bir arızadan söz edilmediği, bunun bir insan hatası olduğu ve nedenlerinin henüz belli olmadığı ve araştırıldığı’ şeklindeki açıklamasını reddetti. Web sitesi, “Görünüşe göre, yerdeki, havadaki ya da denizdeki hiçbir İsrail ordusu radarı insansız hava aracını tespit etmedi, böylece halkı uyarmak ve Tel Aviv'deki ABD büyükelçilik binası gibi uluslararası stratejik bir bölgenin hedef alınmasını önlemek için sirenler etkinleştirilmedi. Bu, tüm sistemlerin alarmda olduğu ve hazırlığın yüksek olduğu bir dönemde tam bir körlüktür.” Ynet, “bu olayın, (Hizbullah'a) ve belki de diğer cephelere karşı kapsamlı bir savaşta, bu tür tehditlerle başka bir ölçekte yüzleşmeye ilişkin soruları gündeme getirdiğini” kaydetti.
İsrail raporlarında, Hizbullah'ın Lübnan'ın güneyinden fırlattığı İHA’ların izlenmesinin ve yakalanmasının zorluğunun alçak irtifada uçmalarından kaynaklandığı belirtilmişti. Ancak Ynet, İHA’lar uzak mesafelerden fırlatıldığında, İsrail sınırına onlarca ya da yüzlerce kilometre mesafeden uzun uçuş süreleri nedeniyle tespit edilebildiklerine dikkat çekti.
Haaretz'in askeri analisti Amos Harel, bu saldırının, İsrail'in 7 Ekim'den bu yana düşmanlarıyla sürdürdüğü savaşın yeni bir aşamasını yansıttığını ve çok cepheli bölgesel bir savaş görünümüne büründüğü değerlendirmesinde bulundu.
İsrail'in sağ medyası, bu operasyona çok sert bir yanıt verilmesini ve İHA’nın gönderilmesine katkıda bulunan her komutanın öldürülmesini talep ett