Türkiye, Suriye'deki El Bab operasyonunun ardından bir sonraki hedefin ülkenin kuzeyindeki Menbiç olduğunu açıkladı.
Menbiç, Türkiye'nin yanı sıra Suriyeli Kürtler, Suriye hükümeti, Rusya ve ABD gibi iç savaşın kilit aktörlerinin de var olduğu ve büyük önem atfettikleri yerlerin başında geliyor.
Suriye iç savaşına dahil olan yabancı devletlerden Rusya ve İran hükümeti desteklemek için faal rol üstlenirken, başta ABD olmak üzere Batılı devletler ile Türkiye ise Irak Şam İslam Devleti'nin (IŞİD) yenilmesini ana hedef olarak belirledi.
Ancak, Türkiye'nin Menbiç operasyonu, Rusya, ABD ve Türkiye'nin desteklediği grupların ilk kez karşı karşıya gelmesi ve hatta birbirleriyle çatışması ihtimalini de gündeme getiriyor.
BBC Türkçe, son dönemde hem askeri hem de diplomatik trafiğin hızlandığı Menbiç ile ilgili gündemdeki beş soruya yanıt aradı:
Menbiç nerede ve kentteki son durum nedir?
Suriye'nin kuzeyinde yer alan Menbiç kenti, Türkiye'ye yaklaşık 40 kilometre mesafede bulunuyor.
İç savaş öncesi yapılan nüfus sayımına göre, kentte yaklaşık 100 bin kişi yaşıyor.
Arap ve Kürtlerin yaşadığı Menbiç halkının çoğunluğunu Sünniler oluşturuyor.
Kent, 2012 yılında Özgür Suriye Ordusu'nun denetimine geçti. Daha sonra 2014 yılında IŞİD, kentin kontrolünü ele geçirdi. Böylece, IŞİD; silah, lojistik destek ve savaşçı geçirmek için kullandığı en önemli geçiş noktalarından birisini kaybetmiş oldu.
Ağustos 2016'da ise yaklaşık iki ay süren bir kuşatmanın ardından Kürt grupların oluşturduğu Suriye Demokratik Güçleri'ne (SDG) bağlı Menbiç Askeri Konseyi, ABD'nin de desteğiyle kenti IŞİD'den geri aldı.
Kentte sivil idarenin yürütülmesi ve temel hizmetlerin sağlanması ise Menbiç Sivil Konseyi tarafından yapılıyor.
Menbiç'le ilgili tartışmaların odağında ne var?
Menbiç'in alınmasında Kürt ve Araplardan oluşan Menbiç Askeri Konseyi'ne en önemli desteği ABD'nin yanı sıra Türkiye tarafından "terör örgütü" olarak kabul edilen Halk Savunma Birlikleri (YPG) verdi.
Türkiye, YPG'nin Fırat Nehri'nin batısındaki bölgelerde bulunmasına karşı çıkıyor.
Türkiye'nin en önemli kaygılarından birini, Afrin ve Kobane kantonlarının birleşmesiyle birlikte sınırın güney tarafında bir Kürt koridorunun kurulması oluşturuyor.
Türkiye, Menbiç'in IŞİD'den geri alınmasından bu yana YPG'nin kentten ayrılması çağrısı yapıyor.
Kasım ayında, ABD'nin girişimleriyle varılan uzlaşma çerçevesinde YPG güçleri Türkiye'nin isteği doğrultusunda Fırat Nehri'nin batısına çekilmeyi kabul etti.
Ancak Türkiye, bu geri çekilmenin gerçekleşmediğini savunuyor.
Türkiye neden Menbiç'e operasyon düzenlemek istiyor?
Türkiye, sınırın Suriye tarafında "terörden arındırılmış bir bölge" oluşturmak amacıyla başlattığı Fırat Kalkanı Harekatı kapsamında El Bab kentinin IŞİD'den alınmasının ardından bir sonraki hedefin Menbiç olduğunu açıkladı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Aralık ayında yaptığı bir konuşmada, Türkiye'nin hedeflerini şöyle tarif etti:
"Terörden arındırılmış güvenli bölge diye bir tezimiz var. Başından beri bunu söylüyoruz bu olmazsa Gaziantep, Kilis, Şanlıurfa her zaman tehdit altında. Dertleri ne? Kuzey Suriye'de yeni bir devlet kurmak. Biz böyle bir devletin kurulmasına müsaade etmeyeceğiz. Bu böyle bilinmeli."
Erdoğan Ağustos ayında da ayrıca, Fırat Kalkanı Harekatı kapsamında yapılan operasyonların "DAEŞ (IŞİD), PKK ve YPG tehdit olmaktan çıkana kadar" devam edeceğini söylemişti.
Bu nedenle Türkiye, YPG'nin uzaklaştırılması için Menbiç'e operasyon başlatmayı planlıyor.
Menbiç Kürtler için neden önemli?
Kürt gruplar tarafından Menbiç, doğudaki Cezire ve Kobani kantonları ile batıdaki Afrin kantonunun birleştirilmesi için önemli bir geçiş noktası olarak görülüyor.
YPG'nin Kobani'deki Sözcüsü Fevzi Sleman, Haziran ayında Rudaw'a yaptığı açıklamada, "Menbiç alınsa bile Kobani ve Afrin'in birleşebileceğini sanmıyorum. Ancak bu kent, bu sürecin kilit noktalarından biri" diye konuştu.
Kürt gruplar, Menbiç'in Şahba kantonunun ele geçirilerek, Kobani ile Afrin'in birleştirilmesi açısından büyük önem taşıdığına inanıyor.
Ancak, Kürtlerin Şahba kantonu olarak isimlendirdiği bu hat, Fırat Kalkanı Harekatı'nın ardından Türkiye ile desteklediği Özgür Suriye Ordusu'nun (ÖSO) kontrolü altında bulunuyor.
Demokratik Birlik Partisi (PYD) lideri Salih Müslim de Ağustos ayında yaptığı açıklamada, Kürtler tarafından ilan edilen "Kuzey Suriye-Rojava Federasyonu"nun güvenliği ve burada kurulan yönetimin iyiliği açısından Menbiç'in kontrol altında tutulmasının zorunlu olduğunu söyledi.
Menbiç'teki diğer aktörler kimler ve ne istiyorlar?
Menbiç için esas tartışmalar ağırlıklı olarak Kürtler ve Türkiye üzerinden yaşansa da ABD, Rusya ve Suriye hükümeti de kentte önemli rol oynayan diğer aktörler arasında yer alıyor.
ABD, Menbiç'in IŞİD'den geri alınması sürecinde Kürt güçlere açık destek verdi.
ABD, aynı zamanda, başta YPG olmak üzere Kürt grupları Suriye'deki en önemli muharip müttefiki olarak görüyor ve YPG'nin şu anda Rakka'yı kuşatmaya yönelik operasyonuna da destek veriyor.
Bu nedenle, ABD bir yandan NATO müttefiki Türkiye'ye Menbiç'te destek vererek Kürtlerle, destek vermeyerek ise Ankara ile sorun yaşam riskiyle karşı karşıya bulunuyor.
Rusya da Suriye iç savaşında oynadığı rolün önemini giderek artırmak isteyen bir diğer büyük devlet.
Bir yandan Suriye hükümetini destekleyen Rusya, diğer yandan da Türkiye'nin IŞİD'e yönelik El Bab operasyonuna havadan destek verdi.
Son olarak, Menbiç Askeri Konseyi de Rusya ile anlaşmaya vardığını ve bu kapsamda kentin batısındaki bazı köyleri Suriye ordusuna devrederek, Türkiye ve ÖSO ile arasındaki savunma hattını da hükümete bırakacağını açıkladı.