ABD Kongre üyesi: Suriye’nin adı sadece 'Suriye Cumhuriyeti' olmalı

ABD Kongre Üyesi Marlin Stutzman, Başkan Donald Trump ile Geçici Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara arasındaki görüşmenin ardından Suriye’deki yeni dönemi ve ABD’nin beklentilerini Rudaw’a değerlendirdi. Stutzman, Esad rejiminin yıkılmasının üzerinden geçen bir yılda büyük bir iç savaş yaşanmamasını olumlu bir gelişme olarak nitelendirirken, yeni yönetimin başarısının tüm Suriye halkını kucaklamasına bağlı olduğunu söyledi.

Kürtlerin Rolü ve Ortak Gelecek

Stutzman, ABD’nin beklentisinin, sadece belirli bir kesimin değil, tüm etnik ve dini yapıların haklarının korunduğu birleşik bir Suriye olduğunu ifade etti. Röportajda özellikle Kürtlerin durumuna dikkat çeken Kongre üyesi, Kürtlerin IŞİD ile mücadelede ABD’nin “büyük müttefikleri” olduğunu hatırlatarak, yeni dönemde onların görüşlerinin mutlaka dinlenmesi gerektiğini vurguladı.

Kürtlerin “harika savaşçılar” olduğunu belirten Stutzman, Ahmed Şara’nın Kürtlerle ilişkilerde kapıları açmasını umduğunu söyledi. Suriye’nin yeniden inşasında Kürtlerin sistemin bir parçası olması gerektiğini savunan Stutzman, geçmişin acılarının bir kenara bırakılması ve ortak bir gelecek inşa edilmesi çağrısında bulundu.

Federalizm ve Yerel Yönetim

Suriye’de federalizm ve yerel yönetim tartışmalarına da değinen Stutzman, yönetim şeklinin Suriye halkının kararına bağlı olması gerektiğini vurguladı. Ancak yerel toplulukların haklarına saygı gösteren bir federal sistemin “harika” olabileceğini ifade etti. Ülkenin mevcut adı “Suriye Arap Cumhuriyeti” yerine daha kapsayıcı bir şekilde “Suriye Cumhuriyeti” olarak adlandırılmasının doğru olacağını belirtti.

Dini Özgürlükler ve Azınlık Hakları

ABD’nin Suriye politikasında dini özgürlüklerin ve azınlık haklarının temel taşı olduğunu vurgulayan Stutzman, Washington’un Şara yönetimini sözlerinden çok eylemleriyle değerlendireceğini kaydetti. Suriye’nin istikrarı için bölünmenin değil, karşılıklı saygı ve ortak bir vizyon etrafında birleşmenin şart olduğunu ifade eden Stutzman, ekonomik potansiyelin ve yeniden inşanın ancak iç barışla mümkün olacağını vurguladı.

Son olarak, Şara’nın ABD’den askeri veya nakdi yardım talep etmemesini “asil bir davranış” olarak değerlendiren Stutzman, mültecilerin geri dönüşü ve ülkenin inşası için yönetime bir şans verilmesi gerektiğini belirtti. Beş yıl içinde seçim yapılması planına destek veren Kongre üyesi, güvenliğin sağlanması ve demokratik adımların atılması koşuluyla ABD desteğinin sürebileceğini dile getirdi.