Dürzi Lider: Kürt bölgeleri ile aramızdaki koridoru açın!

Suriye'deki Dürzi Müslümanların Ruhani Liderliği Şeyh Hikmet el-Hicri başkanlığında yaptığı açıklamada, Süveyda vilayetini “felaket bölgesi” ilan etti ve Suriye’deki Kürtlerle aralarındaki insani koridorun açılması çağrısında bulundu.

17 Temmuz 2025 - 14:52
17 Temmuz 2025 - 14:52
 0
Dürzi Lider: Kürt bölgeleri ile aramızdaki koridoru açın!

Bugün yayımlanan açıklamada, “kardeş Kürtlerle” yolların açılması çağrısında bulunulurken, Ürdün Kralı II. Abdullah’a da Süveyda ile ülkesinin sınır kapısının insani gerekçelerle açılması çağrısı yapıldı.

Açıklamada, Süveyda'nın "teröristlerin pisliğinden temizlenmesi"nin ardından vilayetin "yaralarıyla ağır bir yük taşıdığı" belirtilerek, sivillere yönelik saldırılarda hayatını kaybeden "aziz şehitler" için genel yas ilan edildi.

Kürt bölgesiyle insani bağlantı çağrısı

Açıklamada dikkat çeken bir diğer nokta ise, “kardeş Kürtlerle bağlantı yollarının açılması” çağrısı oldu. Bu ifade ile  Demokratik Suriye Güçleri (DSG) ve Özerk Yönetim bölgelerine atıfta bulunuldu. Ruhani liderlik ayrıca Ürdün Kralı’na doğrudan bir çağrıda bulunarak, “bu kritik anlarda insani yolların önemine binaen” Ürdün ile Süveyda arasında bir sınır kapısının açılması için talimat vermesini istedi.

Açıklamada, Dürzi toplumundan, yas sürecine saygı ve tıbbi ekipler ile insan hakları ihlallerini belgeleyen ekiplerin çalışmalarını kolaylaştırmak amacıyla, şu dönemde ziyaretleri sınırlamaları istendi. Ayrıca, toplumsal dayanışma ve kurban yakınlarına destek çağrısı da yapıldı.

Özerk Yönetimden yardım gönderildi

Rojava Özerk Yönetimi’ne bağlı Sosyal İşler ve Emekçiler Kurulu da yaptığı açıklamayla, Süveyda’ya acil insani yardım sevk ettiklerini duyurdu.

Bu ay içinde Özerk Yönetim’in, Lazkiye kırsalında çıkan orman yangınlarıyla mücadeleye katkı sunmak üzere sahil bölgesine itfaiye ekipleri gönderdiği de hatırlatıldı.

Süveyda'da çatışmalar ve bilanço ağır

Süveyda’da geçtiğimiz pazar günü Dürzi gruplarla Bedevi aşiretleri arasında şiddetli çatışmalar patlak verdi. Bunun üzerine, Suriye Savunma ve İçişleri Bakanlığı’na bağlı büyük askeri güçler ile bağlı milis gruplar bölgeye sevk edildi.

Buna rağmen, İngiltere merkezli Suriye İnsan Hakları Gözlemevi(SOHR) yaptığı açıklamada, çatışmalarda en az 360 kişinin öldüğünü bildirdi. Ölenlerden 107’sinin Süveyda sakinleri, 207’sinin ise Suriye askeri ve Bedevi güçleri mensubu olduğu aktarıldı.

Gözlemevi, en az 27 kişinin infaz edildiğini, Şam yönetimine bağlı güçlerin sivillere ve yerel savaşçılara yönelik çok sayıda ağır insan hakları ihlali gerçekleştirdiğini duyurdu.

Çatışmaların ortasında, Dürzilerin ruhani lideri Şeyh Hikmet el-Hicri Çarşamba günü yaptığı açıklamada, Dürzi toplumunun Suriye güçleri tamamen çekilene kadar savaşmaya devam edeceğini söyledi. Bir gün önce de Dürzi halkının “soykırım” tehlikesiyle karşı karşıya olduğu uyarısında bulunmuştu.

Şam hükümet güçleri, Dürzi gruplarla Bedevi aşiretleri arasındaki şiddetli çatışmaların ardından Süveyda’ya girmişti.

Suriye Savunma Bakanlığı daha sonra çatışmaların durdurulması için bir ateşkes ilan etti. Bu ateşkesin Dürzi liderlerle varılan bir anlaşma sonucunda duyurulduğu belirtilse de,  Şeyh Hikmet el-Hicri  söz konusu anlaşmayı halkına yönelik katliam girişimleri ve sözlerin tutulması nedeniyle reddetti.

Suriye hükümetinin Süveyda’ya girmesi ardından İsrail uçakları tarafından yoğun şekilde bombalandı. İsrail, “Dürzilere yönelik soykırım” girişimlerinin sürmesi halinde saldırılarını sürdürücekleri uyarısında bulundu. İsrail uçakları Şam’da Genelkurmaylı yerleşkesini iki kez, cumhurbaşkanlık sarayını ise bir kez bombaladı.

Şam’ın açıklaması ve çekilme kararı

Suriye Geçiş Hükümeti Cumhurbaşkanı Ahmed Şara, devlet televizyonunda ulusa sesleniş konuşmasında, hükümetin Süveyda’daki müdahalesini “kararlılıkla ve azimle” yaptığını savundu ve  “kanun dışı grupların” aylardır Şam’la diyaloğu reddettiği söyledi.

Ahmed Şara hükümetin bundan böyle Süveyda’daki güvenlikten, yerel Dürzi güçleri ve dini liderlerin sorumlu olacağını ve ordu güçlerinin bölgeden çekileceğini duyurdu.

Konuşmasında, “Karşımızda iki seçenek vardı: Ya İsrail ile açık savaşa girilecekti ya da Dürzi ileri gelenlerine ve ruhani liderlerine güvenlik sorumluluğu devredilecekti. Biz ulusal çıkarı tercih ettik” dedi.

Dürzi toplumuna hitap eden konuşmasını, “Bu konuşmayı vatanın ayrılmaz bir parçası olan Dürzi yurttaşlarımıza ithaf ediyorum. Suriye asla bir iç savaş veya bölünmenin yeri olmayacaktır” sözleriyle tamamladı.

Hükümet ayrıca, Dürzi halkına zarar veren herkesin yargılanacağını ve bu toplumun devletin himayesi altında olmaya devam edeceğini belirtti.