Medeniyetler Çatışması ve Kürdler

Tarihte çok salgınlar yaşanmış fakat ilk kez küresel boyuta karantina olgusu ve çözüm arayışları ve tartışmaları yaşanıyor. Yaşanması muhtemel ekonomik krizler birtakım çözümlerin küresel olması gerektiğini gösterdi. Bu olgu Michel Foucault’un yıllar önce sağlık sektörünün büyük tekellerin tahakkümü altında olmasının hayat ve ölüm hakkına dayalı iktidar biçimlerinin tehlikelerini anlatan felsefi yorumlarını da güncelleştirmiş oldu.

Aydın Dere

03.05.2020, Paz | 18:04

Medeniyetler Çatışması ve Kürdler
Makaleyi Paylaş

Çağımız sistemine İslamcı ve Marksist perspektiften bakanların « Kapitalizm » olarak yorumlamaları gerçeği tam yansıtmamakta. Üretimin salt pazar ve kâr amaçlı güdümlemesi olarak yorumlanması kuşkusuz kısır bir bakış açısıdır. Demokratik değerlerin sistemleştirilmesi, sivil toplum örgütlerinin önemsenmesi ve artması, hukukun kurumsallaştırılması, insan haklarının önem kazanması kapitalist modernite sürecinde ortaya çıkması yadsınamaz.

Kapitalizm ve ekonomik düşünce analizleri "klasik" gelenek Britanya'da 18. yüzyıl sonunda ortaya çıktı. Adam Smith, David Ricardo ve John Stuart Mill gibi klasik politik ekonomistler kapitalist ekonomide üretim, dağılım ve malların değişimi gibi konuların analiz biçimleri günümüzde hâlâ tekrarlayanlar derin bir çelişki içindedirler. Karl Marks’ın ömür biçtiği kapitalizm kendini yenileyerek gelişirken “Das Kapital” tozlu raflarda kaldı. İdeolojik akımların yerini çok daha eşitlikçi, sosyal, demokratik-hukuk devlet anlayışı güç kazanmaya başladı.

On milyonlarca insanın yaşamına mal olan reel sosyalizmin yıkılışının ardından Samuel Huntington'un Medeniyetler Çatışması tezini de önemsiyorum. "Soğuk Savaş sonrası artık ideolojiler değil medeniyetler çatışacak" demişti Samuel Hungtington. Fay hattı, Batı ve Ortadoğu'dur fakat Çin'i de kapsıyor. Nüfus artışı, Radikal İslam, diktatörlükleri ile demokratik modernite çatışması. Fakat Covid-19 küresel salgını her ulusun kendi önlemlerini alması gerektiğini kuvvetlendirirken, küresel boyutta ortak hareket edilmesi gereken küresel sorunları da insanlığın önüne serdi. Tüm bunlar ulus-devletlerin varlığının devam edeceği de gösteriyor.

Medeniyetler Çatışması, Körfez Savaşı’yla başladı, Balkan Savaşı ile devam etti, Çağımızın radikal İslam dalgasının en dehşetlisi İŞİD ile sürdü. Yeni hamle İran'ı dizayn etmek. Çin'in emperyal milliyetçi akımını sınırlamak, Hindistan ve Ortadoğu ve Afrika’da demokratikleşmelerin önünü açmak olarak sürecek. Tüm bunlar bir takım eşitlikçi ya da hümanist düşüncelerin ürünü değil kendilerini de taşıyan bu geminin batmaması içindir.

Çünkü Çin, Hindistan ve Ortadoğu'da sınır tanımaz nüfus artışı, buna göre zorunlu üretim ve tüketimin yol açtığı doğa tahribatı, ozon tabakasında açılan yaralar, su ve hava kirliliği, hayvan türlerinin yok oluşu, buzulların erimesi, nükleer silah üretimi, lokal çatışmalar dünyanın geleceği için oluşan bu sıkıntılar medeniyetler çatışmasının temel kaynağını oluşturacak.

Medeniyetler Çatışması'nda ideolojik ve dinsel akımların kazanma şansı neredeyse sıfır. Bunlar denenip aşılmıştır. Sosyal ve hukuk devletçiliği, endüvüdializm, özgürlükler, halkların hakkı, daha iyi yaşanır bir dünya için çevre bilinci ve özellikle Birleşmiş Milletler raporlarında dünyayı virüslerden de çok daha fazla tehdit eden nüfus artışının önüne geçmek esas alınacak. Çünkü dünyamız mevcut nüfusundan çok daha fazlasını kaldıramayacak durumda.

Yaklaşık 8 milyar nüfus 2050’lerde 10 milyar olacağı tahmin ediliyor. Artacak iki milyarın beslenme ve yaşam koşulları için tarım alanlarının genişletilmesi, bu ormanların kesilmesi demektir. Ormanların kesilmesi dünyanın ikliminin kötüye doğru değişmesi, hayvan türlerinin azalması, ekolojik dengenin çok daha bozulması demektir. Buna paralel olarak da tüketiciliğin artması akarsuların ve denizlerin çok daha fazla kirlenmesi demektir.

Yer küremizde 17. yy sonlarına doğru geliştirdiği kapitalizm ile dünyayı en çok kirleten Batı Avrupa iken günümüzde nüfus artışını kontrol eden, çevre bilincini geliştiren, orman planlaması yapan da Batı Avrupa, Amerika, Yeni Zelanda, Kanada ve benzeri Batı ülkeleridir. Kapitalizm ilk çıkış ve gelişim süreci "Vahşi Kapitalizm" olarak bilinir. Karl Marks, Vahşi Kapitalizm analistlerindendir. Tarihin akışının kapitalizmin kendi evrimini yaşayarak zamanla kendisini yenileme özelliğine kavuşabileceğini tahmin edemediği gelişen bu dijital modern zamanlardan anlamak mümkün. Çünkü kapitalizmin en gelişkin olduğu sahalarda düşüncenin, bilimin, sosyal ve hukuk devletçiliğin, kadın, çocuk ve işçi haklarının ve yine özgürlüklerin buna paralel geliştiğini görüyoruz.

Dünya ticaretinin %80’i denizden yapılıyor. Para birimini, dünya borsasını ve petrol fiyatlarını ABD kontrol ediyor. Panama, Süveyş, Malaka ve Cebelitarık gibi bütün stratejik noktalar ABD, Britanya ve Fransa’nın kontrolünde. Dijital sanayi ABD, AB ile Çin arasında bölüşülmüş. Dünya sosyal medya sektörleri ezici ağırlıkta ABD’nin üretim ve pazar alanında, geri kalanı ise Çin ile Japonya paylaşıyor.

İslâm coğrafyasında çok yavaş ilerleyen demokrasi bilinci yeni Arap Baharlarına gebe olduğunu göstermekte. Aynı coğrafyada petrol savaşları devam etme ihtimalleri kuvvetlidir. Deniz transport sektörünün aslan payı ABD ve AB’nin elinde. Sudan ve bazı Afrika ülkelerinin petrolün Çin’e ulaşması için Yemen ve Malakka Boğazı’ndan geçiyor. İran ve bazı Arap ülkelerinin Avrupa’ya petrol güzergâhı Süveyş Kanalı’ndan geçiyor. Cebelitarık ile Pasifik’i Atlantik’e bağlayan Panama Kanalı da aynı güçlerin denetiminde. Bu ülkeler aynı zamanda Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nde veto hakkına sahipler. Kürdler bu kulvarda bir güç değil fakat bu güçlere uluslaşma ve devlet olabilecekleri konusunda güven vermeliler. Unutulmasın ki bu ülkeler aynı zamanda en çok gelişmiş demokratik ve hukuk devletleri olarak dünya barışı ve özgürlüğünü de savunuyorlar. Savunuyorlar diyorum çünkü Çin, Rusya ve Hindistan bırakalım dünya barışından söz etmeleri içişlerinde demokrasinin gelişmesi boyutlarında da bile oldukça sorunlu ülkelerdirler.

MEDENİYETLER ÇATIŞMASINDA KÜRDLERİN YERİ

Şimdilik Medeniyetler Çatışmasında somutlaşan başlıca proje Büyük Ortadoğu Projesidir. Kapitalizmin gelişmemesi, uzun yıllar süren diktatörlük yılları ve hâlâ mezhep çatışmalarından ötürü uluslaşamayan Irak’ta istikrarsızlık devam etmektedir. İran Molla Rejimi hem Irak hem de İran’ın demokratikleşmesine izin vermesi dış müdahale ihtimalini kuvvetlendiriyor. Bu durum Kürdlere Batı ile Saddam ve İŞİD sonrası yeni bir müttefiklik alanı sunuyor. Bu durum İran Kürdleri için Güney Kürdistan’ın Saddam sonrası bir imkâna kavuşturabilir. Suriye’yi ayakta tutan Rusya’dır, fakat ekonomisi ABD’nin yüzde sekizine tekabül eden Rusya’ya karşı Kürdlerin ABD ile sürecek müttefikliği Kürdlere sağlam bir statü kazandırma olanağını sunuyor. Devletsiz Kürdler dünyaya yön verecek değil. Yapılması gereken bu projede örgütlü iyi bir aktör olarak uluslaşıp devlet olmayı hedeflemektir. Yüzyıl gecikmeli de olsa Birinci ve İkinci Dünya Savaşları sürecinde kavuşamadıkları fırsata kavuşmuş durumdalar. Bu tarihin sunduğu bir fırsattır. Fakat bu proje gereği liderler ve partiler üstü düşünmek devlet olunmadan asla özgür ve onurlu bir yaşama kavuşmanın Kürdler için mümkün olmadığı bilincinin kitlelerde çok daha gelişmesi sağlamak gerek.

[email protected] Aydın Dere

Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Nerina Azad'ın editöryal politikasını yansıtmayabilir.
12857 kişi tarafından görüldü.
Son Güncellenme:15:54:25

Aydın Dere

Yazarın Önceki Yazıları

2021’DE ASİL RUHA ULAŞMAK Nasıl bir ulusal tavır? Kürdler ve Uluslararası İlişkiler ZİMAN MİROV Û HEBUN - DİL İNSAN VE VAROLUŞ CORONA 19 SAVAŞÇILARI (1) Ezidiler’in çığlığı Kürdistan Davası Yeniden Doğuş Süreci ve Rojava Kürtler ve İdealizm Diriliş Ulus nedir ve Kürdlerin Uluslaşması Devletsizliğin Bitmez Azabı Ne olacak bu sefil ahvalimiz? Duh, îro gringî û pîrozîya Newroz'ê Sizlerden özür diliyorum Efrinli çocuklar Hollanda ve Kürdler Efrin ve uluslararası ilişkiler Efrin ya Kazanacak, ya Kazanacak! Londra’yı Gezerken... Dayan… Güneş Doğacak Üstüne! Kerkük ve Bağımsızlık! Yasaklı Dilin Yazarı Mehmed Uzun Eski Aydınlıkçı Ahmet Nesin Kime Çalışıyor? Ne Yapmak İstiyor? Hırvatistan Bağımsızlığın Mutluluğunu Yaşıyor İlk kez Birleşmiş Milletler'de Alevilik Tarih Lanetleyecek Hepimizi! Kutlu Doğum Haftası! Halepçe, El Enfal ve Devletleşmek Sağlıklı Bir Ulus Olmak İstiyorsak Düşünce Sistemin Bozuksa... Kürdler Neden Tuhaflaştı? 21. Yüzyılın 'Kürdistan yüzyılı' olacağı noktasında ortak bir düşünce var. Anadilin Ölümü Bir Halkın da Ölümüdür Sur'da Suriyeliler Seçmen Oldu, KCK Nerede? Çılgın Bir Plan Bir Kayıp Feryadı Türk Parlamentosu'ndan Ayrılma Zamanı Gelmedi mi? Kolombiya'da Savaş ve Barış Ahmet Altan ile Bir Anı Bir Röpörtaj... Kurtuluş Darbe ve Kürdler Günahkarız Yazıtlar Tapınağında Gerçekler Neden Acıdır? Biz Kürdler Aptal ve Türklerin Başına Belamıyız? AKP'de ki çatlaklar Kürdleri sevindirmesin Ulusal Birlik Ve Aydın Sorumluluğu Türkler Neden Rojava'ya Düşman? Sahi Dost ve Düşman Kimdir? Çanlar Kimin İçin Çalıyor PKK Neden Dünyanın Gazabına Uğramış Kürdler ve Devletleşmek İsmail Beşikci Lozan’daydı Dayanışma 'Akıl Vermek' Değildir Cenevre Görüşmelerinin Arka Planı Cenevre 3 Konferansı Hal û Ahvalimiz HDP Çaresizlik İçinde Hayatta Dair Notlar Devletsizlik, Kar Altında Bir Mezarlıktır Kalleşlik ve Yiğitlik Aziz Sancar Nobel’i Geri Verecek Tanrıça Ağlıyordu Türkiye İntihara Koşuyor Tahir Elçi Neden Katledildi? Nitelikli yada Niteliksiz Olmak Korku ve Yılgınlığa Kapılmadan Seçimin Düşündürdükleri Aydınlanma ve Kürdler Kürdler ulusal bilincin neresinde? Dehşet Bir Sömürgecilik! Bir Eylem Planı Öneriyorum Kadınlar Erteledi Ölümümü Her Yanımız Puşt Zulası İsyan ve Özgürlük Varoluş Ya Da Yok Oluş Prof. Dr. İsmet Şerif Vanlı İle Hayatı Ve Vasiyetine Dair Bir Söyleyişi Gece Yarısı Notlarım Lozan Antlaşması Tarihin Çöplüğünde Kürtler ve Devlet Olgusu Kimsiniz Yahu Kimsiniz? Türkiye'nin Kürd Düşmanlığı Kürdistan Devrimi Batı'da Demokrasi, Doğu'da Kürdistan Kazanacak Yeniden Doğuş Öyküsü Azerbaycan örnek olmalı Kürtlere - 2 Azerbaycan örnek olmalı Kürtlere - 1 Kürdistan'da Kutlu Doğum ve HÜDA-PAR Kürdlerin Seçim Heyecanı BM Halepçe ve Enfal’i Jenosid olarak kabul etmelidir Adaylığımı Geri Çekerken... Kadınlar ve Devletsizliğimiz Ey Yurdum.... IŞİD, Kobanê, İslam ve Uygarlık Kürtler ve İslam Kaosu Kerkük'ten Akdeniz'e Kürdistan Pazarı Kürdistan Bir Hayal Değil Kürd Ulusal Hareketi KCK'ye Önerimdir PKK Paradigma Değişikliğine Gidecek mi?
x