Ulusların Oluşumu, Millet Ve Milliyetçilik!

Ulus olmadan Ulusal bilinç olur mu?

Hayır!

Ulusal bilinç olmadan ulusçuluk/milliyetçilik  olur mu?

Hayır!

Ahmedê Xanî,  "Mem û Zin" eserini 1695 yılında yazmadı mı?

Evet!

Ahmedê Xanî, "Mem û Zîn" eserinde Kürtlere, Kürt milliyetçisi bir perspektif ile çağırıyor mu?

Evet!

1695 yılında Kürdistan'da kapitalizm belli belirsiz var mıydı?

Hayır?

O halde; "Uluslar, kapitalizmin belli bir aşamasında ortaya çıktı!" modernist tespiti doğru mu?

Hayır...

O halde, özelikle Asya, Afrika başta olmak üzere kısmen Avrupa'da bazı milletler kapitalizm öncesinde, Neolitik devrim ve sonrasında de vardı.

Ancak, uygarlık döneminde olan uluslar, modern/kapitalizm döneminde farklılıklar gösterebilir. Bu onların daha önce millet olmadıkları anlamını taşımaz.

Bu konuda Mezopotamya, Ganj, Yeng-zang(sarı ırmak) Nil ve çevresindeki etnisiteleri incelemek doğru olur...

O halde ulus nedir.?

Ulus, etnisite olan bir topluluğun belli bir coğrafyada, kendi dili ve statüsü ile kendini yönetmesidir...

Ruslar, Çinliler, Hintliler, Kürtler, İyonyalılar vs. kapitalizm öncesinde oluşan  milletlerdendir...

Kürtler, UYGARLIK dönemi milletlerindendir. Kürtler ataları Mitanilerden itibaren tarihte ilk oluşan millet topluluktur...

Kürt milleti, modernite dönemine sömürge topluluk olarak girmiş, gelişmesi engellenmiş, iç dinamikleri ve coğrafyası ve özelikle  iç dinamikleri parçalanmış bir vaziyette girmiştir.

Kürtler, geçmişteki uygarlıklarından, cemaat, aşiret ve iç dinamiklerini, mücadelesini koruma mücadelesi vererek, modernite döneminde ancak varlığını sürdürebilmiştir...

Durum böyle olunca, geçmiş ulus tanımlamaları, Avrupa merkezli bir bakış ile yapıldığı için yanlıştır. Buna bağlı olarak Kürt millet  ve Kürt milliyetçilik tanımlarının ve tarihinin gözden geçirilmesi gereklidir...

Bu perspektif ile ulusal tarihe ve milli bilince yaklaşmak gerekir...

Aynı şekilde, egemen ulusun şovenizm, faşizm, sömürgecilik politikalarını da milliyetçiliğinden ayırmak geriyor...

Milletlerin tarihsel kültürü, vicdani, haysiyeti, onuru, edebiyatı, dili, sanatı vardır... Bu onur ve haysiyetten biri de hak eşitliği, adaleti, başka milletlerin /ülkelerin iç işlerine, topraklarına, varlığına saygıdır.

Şovenizm, faşizm,  sömürgecilik bu noktada milliyetçilikten ayrılır. Şovenizm, faşizm, sömürgecilik ve soykırımın kalkanı edilmiş bir milliyetçilik, artık milliyetçilik vasfını, haysiyetini, tarihsel gelişim dinamiğini   yitirmiş olur...

Böyle olunca, sorun milletler açısında, ezen, ezilen milletler sorunu ötesinde bir bakışa ihtiyaç var...