Nepal’de renkli devrim nasıl zemin buldu?
Nepal’de onlarca kişinin hayatını kaybettiği şiddetli protestolar sürerken, 5 Mart 2026'da erken seçim tarihi belirlendi. Gösterilerde, Sırbistan ve Arnavutluk gibi ülkelerdeki renkli devrimlerde öne çıkan ‘kanlı yumruk’ sembolünün kullanılması dikkat çekti.

Nepal’de onlarca kişinin hayatını kaybettiği ve yüzlerce kişinin yaralandığı şiddetli protestolar devam ederken, yetkililer durumu kontrol altına almaya çalışıyor.
Nepal Cumhurbaşkanı Ram Chandra Paudel, salı günü yaptığı açıklamada, protestocu vatandaşlar da dahil olmak üzere tüm taraflara, devam eden Z kuşağı hareketine diyalog yoluyla barışçıl bir çözüm bulmaları çağrısında bulundu.
Çağrı, günlerdir süren şiddetli gösteriler sırasında yapıldı. Kolluk kuvvetlerinin Federal Parlamento önündeki protestoculara ateş açması sonucu en az 21 kişi hayatını kaybetmiş, yüzlerce kişi de yaralanmıştı.
Protestocular daha sonra Şital Nivas’taki Cumhurbaşkanlığı binası da dahil olmak üzere önemli hükümet kurumlarını bastı. Eski Nepal Başbakanı Jhalanath Khanal’ın eşi ise evinin ateşe verilmesi sonucu yanarak hayatını kaybetti.
Bölge medyası, protestocuların saldırısına uğrayan üç polisin, silahlarını bırakmalarına rağmen linç edildiğini bildirdi. Katmandu’da yeni bir protesto bildirilmezken, yerel medya başkentin dış mahallelerinde “sorun çıkarmaya çalışan” yaklaşık 25 kişinin gözaltına alındığını aktardı.
Sakinlerden Ram Kumar Shrestha, Reuters’a, “Burada protestocu yok. Sokakta sadece birkaç kişi yürüyor. Ortalık sakin,” diye konuştu.
Nepal’de ‘kanlı yumruk’
Sırbistan’daki ablukacılar tarafından, aynı zamanda Bangladeş’teki ve hatta ABD Kongresindeki protestolar sırasında da vurgulanan ‘kanlı yumruk’ sembolü Nepal’de de ortaya çıktı.
Kaos, hesaplaşma ve iç savaş çağrısı mesajı olarak kullanılan kanlı kırmızı yumruk, Katmandu’daki isyanlar sırasında da görüntülendi.
Bu sembol, dünyadaki renkli devrimleri kışkırtmak için kullanılan ve değiştirilmeyen bir reçetenin varlığına işaret ediyor.
Yoksulluk, uygun bir zemin
Moskova Devlet Üniversitesi Asya ve Afrika Çalışmaları Enstitüsü Kıdemli Araştırmacısı İlya Spektor, b92.net portalına yaptığı açıklamada, olayların sadece sosyal medya yasağından ibaret olmadığını belirtti.
Spektor, “Eğer ortalama yaşın 25 olduğu, genç işsizliğinin resmi olarak yüzde 20 (gerçekte ise daha yüksek) olduğu ve kişi başına düşen GSYİH’nin Hindistan’ınkinin neredeyse yarısı olduğu bir ülkede, gençlerin sadece YouTube engellendiği için sokağa döküldüğüne gerçekten inanıyorsanız, çok tuhaf bir dünya görüşünüz var demektir,” dedi.
Spektor, “Evet, sosyal medyanın kapatılması son hamleydi, hükümet kendi ayağına sıktı, ancak Nepal’in siyasi krizi bundan çok daha derin,” diye ekledi.
Spektor, “Bu, cumhuriyetin 17 yıllık varlığı boyunca karşılaştığı en ciddi kriz. Göstericiler, iktidardakilere olduğu kadar yakın zamana kadar tek başına iktidarda olan parlamenter muhalefete de aynı derecede tepki gösterdi. Bu yılın başlarında gösterilerde monarşinin geri dönmesi çağrısı yapan sloganlar öne çıkmıştı ve bu senaryo göz ardı edilemez,” ifadelerini kullandı.
Renkli devrim senaryosu tekrar devrede
Siyasi analist Nikolay Starikov ise durumu Ukrayna’daki olaylara benzetti. Starikov, “Nepal’deki Maydan (2014'te Ukrayna'da yaşanan protestolar) hakkında bilmeniz gereken her şey burada; işe haritaya bakarak başlayın. Sonra huzursuzluğun sözde nedenlerini —sosyal medyanın yasaklanması— okuyun. Platformların kaydını gerektiren yasa iki yıl önce kabul edilmişti,” dedi.
Starikov, “Şimdi Nepal’in nerede olduğunu hatırlayın; Hindistan ve Çin arasında. Sadece bir hafta önce Yeni Delhi ve Pekin uzlaştı ve yakınlaştı. Ve aniden Nepal’de isyanlar patlak veriyor. Gerçek bir Ukrayna tarzı ayaklanma. Kalabalıklar parlamentoyu basıyor, polis tazyikli su ve plastik mermilerle karşılık veriyor. Ve yine de bir şekilde şimdiden yüksek sayıda can kaybı olduğunu duyuyoruz,” diye konuştu.
Starikov, “İsyancıların sloganları ne? ‘Yolsuzluğa karşı’. Önde okul çocuklarını ve öğrencileri görüyorsunuz; meşhur ‘onlar sadece çocuk’ hikayesi. Bu ustanın işini tanıyorum. Klasik bir eser,” dedi.
“Renkli devrimler internet devrimine dönüşüyor”
Asya uzmanı Kirill Kotkov, olayların kökeninde sosyal ve ekonomik çelişkilerin yattığını vurguladı. Kotkov, “Nepal’de gördüğümüz şey, esasen nihayet patlayan sosyal ve ekonomik çelişkilerden oluşan bir düdüklü tencere. Kök neden bu. Ani tetikleyici ise hükümetin sosyal medyayı engelleme kararı oldu. Bu anlamda bir dönüşüme tanık olduğumuzu söyleyebilirim: eskiden ‘renkli devrimler’ olarak adlandırılan şeyler, giderek internet devrimlerine dönüşüyor,” değerlendirmesini yaptı.
Kotkov, “Gelecekte dünya çapındaki ayaklanmaların sıklıkla çevrim içi faaliyetler tarafından yönlendirilen bu karakteri benimsemesi tamamen muhtemel,” diye ekledi.
Bu koreografi 2003 yılında Arnavutluk’ta da görüldü. ‘MJAFT!’ (YETER anlamına gelen) adlı sivil toplum kuruluşu, yolsuzluk ve şiddete karşı bir kampanya başlattı.
Bu örgüt Amerikan fonları tarafından etkinleştirildi ve finanse edildi. Kanlı el sembolü, çok hızlı bir şekilde Arnavutluk’ta yabancı çıkarlara uygun bir şekilde sistemi (ve ülkeyi) kırma arzusunun sembolü haline geldi.
Son güncellenme: 19:39:13