Sur'da Suriyeliler Seçmen Oldu, KCK Nerede?

Sur’da mahalle muhtarlıklarına gönderilen seçmen listelerinde Suriyelilerin yoğun bir şekilde bulunması dikkat çekti.

Hiç mütevazi olmayacağım bugün. Bunları başından beri söylediğimizde kem-küm eden troler oldu. Başa dönüyorum Sur\'a saldırı başlaması için 22-07- 2015\' tarihinde Ceylanpınar\'da enselerine, hemde uykuda kurşun sıkılarak öldürülmüş iki polis bahane edildi. Saldırı öngörülen planın startı olarak verildi. Kuşkusuz polisleri devlet öldürmüştü. Fakat KCK resmi bir açıklama ile olayı üstlendi ve tam bir hafta sonra \"Biz değiliz\" denildi. KCK içinde bu karanlık eylemi kim üstlendi? İşte o unsuru bulun ve ipinden tutun sizi kesin Ankara\'ya götürür. Bu tek başına bir unsur olamaz; ciddi bir sızma ve karar mekanizmasında yuvalanmış bir yapıdır. Şayet değilse bu sorulara cevap verilsin. Aynı tarihlerde, PKK ile KDP\'yi çatıştırmak için Kerkük petrol boru hattı patlatıldı. Üç gün boyunca akan petrol zaiyatı 300 milyon dolardı. Eylem Türk ve İran ortak eylemiydi. Bu ortak teşkilat Kürd hareketlerini çatıştırmak için 1997 yılında kurulmuş. Olayı KCK üstlendi ve tam bir hafta sonra KCK \"Biz değiliz\" açıklaması yaptı. Olayı KCK\'ye üstlendiren kimdi? Yakalayın kesin çok şey çözülür. İnsanlık tarihinin en önemli arkeolojik sitlerinden yedi bin yıllık tarihi olan Sur ve Kürdistan\'ın kalbi Kürd gençlerine mezar edildi ve sonra Kayyumlar atandırıldı. Viraneye dönüştürülen kentlerede insanlığımız ve onurumuz ayaklar altında. İki binin üstünde kesin ölü vardı. Sonra bunlar minimize edilerek, adeta devleti aklatmak istenircesine katliam 300 ya da 400 ölü olarak gösterildi. Bunda amaç neydi? Tüm bunların arkasında kimler vardıysa açığa çıkarılmalıdır. Murat Karayılan aracılığıyla önce Kayyumlar tehdit edildi sonra baktık ki Kayyumlar takır, takır çalışıyor. Şimdi sormak gerek, ne hallere düştü bu halk!

Şunu açık söyleyelim. Bu halk Kürd Hareketi’ne 70 binden fazla evladını verdi, malını ve canını verdi. Onu otorite kabul etti. Kürdistan\'da siyasi otorite Kürd Hareketidir. Bu halk uzaylılardan imdat isteyecek değil. Dolaysı ile KCK olup bitenlerden sorumludur. Ona buna \"Beğenmiyorsanız siz gelin yapın diyemezsiniz\" Böyle basit bir yaklaşım olamaz. Kayyum yeni bir işkal biçimidir. Kürd Hareketi bundan sorumludur. Kayyumlara göz yummak sömürgeciliği kabullenmektir. Kayyumlar Kürdistan\'dan bir biçimiyle defolmalıdır. Bu acılı halkın iradesine kimse ipotek koyamaz. Hiç bir kültüre sahip olamayan ve insanlık değerlerine hiç bir katkı sunmamış, hiç bir demokratik değer yaratamamış bu hırsız ve kültürsüz devleti Kürd halkının gözünde yenilmez kılmaya kimsenin kakkı yok. Halk bunca evladını mutasyonunu gerçekleştirmemiş faşist bir rejimin sosyal, ekolojik bir hareketine dönüştürmesi için vermedi. Tarih yüz yılda bir fırsat tanır Kürd halkı gibi halklara. Bu fırsat devletleşme fırsatıdır. En azında Kürd halkını varoluş değerlerini kabullendirmek gerekirdi. Fakat hâlâ Kürd halkının kadim dili bile yasak. Otuz beş yıllık mücadelede hangi kazanımlar var, söyler misiniz?

Elbette halkında sorumluluğu var. KCK, BDP ve HDP\'den olup bitenleri sormalıdır. Küsüp varoluş davana sırt çevirmek çözüm değildir. Ve halk sorumluluk alanında en azında Kayyum\'larla Türkçe konuşmamalı. Ciddi onurlu bir tavır koymalıdır. Bir atraksiyon ve onurlu bir tavır gerekli. Kobane ve Habur ruhu gerekli. O dirençli ruhu kim öldürdü? Kürd halkına ölümü, kim nasıl ve hangi süreçler kanıksattı? Bunlara cevap istiyor halkımız. Yoksa bu kötü gidişattan Kürd Hareketi sorumludur.

Diğer yandan şu rezalete bakın... Başından beri söyledik. Hiç mutevazi olmayacağım bugün. HDP\'nin başına gelenlere bakın. Genel başkanların ve birçok vekilin adi suçlular gibi tutuklanıyor. Ses çıkaran yok. Seçmen nerede? Bu seçmeni kim ve hangi politikalar bu hale getirdi? Onurlu bir duruş ile sömürgecilerin parlementosunda dünya kamuoyuna dönük yabancı basın ve yabancı elçiliklerde çağrılarak, bu faşizan koşullarda, bu parlementoda kalamayacaklarını bir basın toplantısı yaparak toplu istifa etmeliydiler. Bunu birkaç makalemde yazmıştım. Ama hayır, kene gibi yapıştılar koltuklara...şimdi kedinin fare ile oynadığı gibi bu vekillerle oynuyor bu devlet. Bu Kürd halkıyla oynamaktır. Aynı vekil bir hafta içinde defalarca tutuklanıp serbest bırakılıyor ve tekrar tutuklanıyor. Amaç bunların şahsında Kürd halkının onuruyla oynamaktır. 6 milyonluk oyu aile başına vursan 20 milyonluk bir halk potansiyeli yapar. HDP\'nin toplu istifası parlemetoyu düşürür ve dünya kamuoyu nezdinde bu parlementonun Kürd halkını temsil etmediği, dolaysı ile parlementonun meşruluğunu yitirmesi anlamına gelecekti. Ama hayır, içimizden birileri onurumuzu çiğnetirken Türk parlementosunun meşruluğunun devamını istedi.