İlk Kim ‘KDP, Barzani İhaneti’ Dedi!

Geçen dönem bir partinin vekillerinin 20 kadarı (bir ay önce bu sayıyı duymuştum) Türkiye’den ayrılmış! Bu ayrılışlar da ciddi, ağır, bireyin çevresini de etkisine alan travmatik ve saçma kayıplarımızdan değil mi? Bürokrasi, yasama ve yerel yönetimde yer almış bireylerimizin bölgeyi güçlendirici, sonuç alıcı çalışmalar yapmama, girişimlerde bulunmama ‘tarihsel yani en az yüz yıllık’ gerçeği bir yana; başlarının beladan kurtulmaması normal mi?

Aziz Yağan

24.09.2023, Paz | 11:16

İlk Kim ‘KDP, Barzani İhaneti’ Dedi!
Makaleyi Paylaş

‘Bugüne dek, sonrasında ceza alınan açıklamaları, eylem çağrılarını ilk önce PKK mi, yoksa legal alan mı yaptı?’ Sıralama neyi değiştirir, neye mal olur? Yani açıklama ve eylem çağrısını ilk önce illegaldekiler yapsa ne olur, legaldekiler yapsa neyi önler, kim korunur?

Açıklamayı ilkin kim yaparsa içinden çıkılamayan, mutlaka zarar verecek soruna, suça dönüşebilir? Yani ‘Terörle ilişkisi olmak’ nasıl iddia edilebilir? ‘Terörden kaydı olmak” nasıl sağlanır?

Geçmişten bir örnek: 6 Ekim 2014’te adadan “Kürtlerin yaşadığı bölgelerde, nerede IŞİD varsa sonuna kadar onlarla mücadele edilecektir.” mesajı geldi. Ertesi gün legal bir parti MYK’sı yazılı açıklamasında “Kobani'de yaşanan katliam girişimine karşı 7'den 70'e bütün halklarımızı sokağa, alan tutmaya ve harekete geçmeye çağırıyoruz.” dedi. YDG-H de yine 7 Ekim’de bir tweetle hedefi ve nasılını netleştirdi: “Türkiye ve Kürdistan’daki tüm birimlerimizin dikkatine: Silahlanın. Hizbullah-kontra-HudaPar görüldüğü yerde infaz edilecektir.” (Adanın ve ardından YDG-H’nin açıklamaları arasında kalan legal parti, ‘Çağrımızı geri çekiyoruz, halklarımız sussun, sokağa çıkmasın, alan tutmasın, harekete geçmesin!’ demedi.) Aynı partinin açıklamasına göre, Temmuz 2015’ten bu yana yaklaşık 5 bin üyeleri tutuklandı.

Genel seçimden önce PKK’nin CHP lehine açıktan ve sürekli açıklama yapması iktidar tarafından, ‘CHP, terörün desteklediği partidir!’ denilerek topluma yoğunca şikayet edildi. CHP, ‘CHP’ye PKK desteğinin AKP’ye yaradığını’ açıklasa da seçimi kazanacak oyu alamadı. Bu, PKK’nin terör etiketinin işlevselliğinin, etkililiğinin bir başka örneğidir.

Son günlerde ise KCK, PKK açıklama yapıyor ve ‘KDP, Barzani ihaneti’ diyor. Sonra kimi sivil bireylerin ve kimi siyasilerin hatta kimi partilerin basın ya da sosyal medya açıklamaları KCK’ninki ile örtüşüyor. Bu örtüşme yüzünden, eğer istenirse, ‘örgütten talimat aldınız, örgüt üyesi gibi davrandınız’ denilerek gözaltılar, tutuklamalar yapılabiliyor, cezalar verilebiliyor.

Geçmişte, seçmeli anadilinde eğitim için rektörlüklere dilekçe veren üniversite öğrencileri de ‘talimat aldı’ gerekçesiyle öğretimden uzaklaştırıldı, anadilinde eğitime dikkat çeken öğretmenler de ‘talimat aldı’ denilerek yani bu klasik ve etkili yöntemle cezalar aldı vd..

Diğer taraftan, ‘KDP, Barzani ihaneti’ diyenlerimiz için KDP’liler ya da KBY Türkiye’den ve diğer ülkelerden sokak eylemlerindeki konuşmalarda, basın açıklamalarında kendilerine, federe devletlerine, hükümetlerine saygısızlık, hadsizlik yapılmasının, tehdit edilmelerinin önüne geçmesini istemeyecekler! Türkiye’nin İsveç’ten PKK için istediklerini; KBY diğer ülkelerden PKK için ve Türkiye’den kimi partiler için istemeyecek!

Elbette KDP’yi, Barzanileri ya da bir başka konuyu eleştirme, protesto etme, talep etme hakkı korunmalıdır ancak bunu tartışmıyoruz. KDP ile Türkiye’deki herhangi bir legal parti arasındaki problemden değil; IKB’de varlığı istenmeyen illegal PKK’nin KDP ile sorunundan ve bu sorunda taraftar olmaktan bahsediyoruz.

‘KDP, Barzani ihaneti’, anadilde eğitim, yer isimleri gibi akla gelecek her itiraz ya da talep ilkin ya da sadece yasal bir parti tarafından dile getirilse kimsenin cezalandırılması mümkün değil. Örneğin, PKK resmen terörist damgalı ama HDP ya da YSP değil! Ancak ilk açıklamayı KCK ya da PKK gibi terörist etiketli, illegal ve halen şiddete devam eden bir örgüt yapınca ve ardından benzerimsi açıklamaları ‘sivil’ ve ‘sivil siyasi’ alan dile getirince, eylemleştirince; ‘eğer devlet isterse’, tahribat süreci başlıyor.

Legal olan illegal olanı, onun liderini, ‘önder, muhatap’ kelimelerini ısrarla dile getirirse, bu durumda legalde olanın suçlanmasına elverişli ilişki kuruluyor. Sorun ‘barış, demokratik cumhuriyet, ortak vatan ya da Türkiyelileşme’ istemekte değil, isteyen istediğini önerir, savunur; sorun, bunları ilk kimin dile getirdiğinde! Yani ‘Ben barış istedim diye yargı karşıma çıktı!’ sözü bu nedenle eksik anlatımdır, gizleyerek gerçeği çarpıtmaya neden olmaktadır.

Ya açıkça PKK’nin legalde temsilcisiyiz denir, eğer bu denilemiyorsa yani bu güven, bilinç, sosyal sorumluluk, topluma saygı yoksa; o durumda PKK ile legal alan arasına sınırları net, geçişimsiz mesafe koyulur yani sivil alan korunur.

1991’den beri yani 32 yıldır devam eden bu işleyiş, bu tahripkar döngü yöneticiler ve/veya üyeler ve/veya destekçiler arasında konsensüsle devam ediyor olabilir. Buna razılığın, boyun eğmenin nedenleri olabilir, kısmi kazanımları olabilir, birilerine kazandırabilir ancak bölgeye ve bölge bireyine maliyeti bu işleyişten razı olmayanları ilgilendiriyor.

Hemen her Türk solu yapısı legalleşti, parti kurdu ve onlara kolay kolay cezalar verilemiyor. Ancak kimi Kürd, PKK yüzünden işini kaybetme, sürgün, cezaevleriyle tanışıyor, boğuşuyor. PKK ise Kürdler için bir inşa hareketi olmadığından, inşa karşıtı bir hareket olduğundan bölgeye verdiği, verdirdiği kayıplar PKK için önemli değil.

Geçen dönem bir partinin vekillerinin 20 kadarı (bir ay önce bu sayıyı duymuştum) Türkiye’den ayrılmış! Bu ayrılışlar da ciddi, ağır, bireyin çevresini de etkisine alan travmatik ve saçma kayıplarımızdan değil mi? Bürokrasi, yasama ve yerel yönetimde yer almış bireylerimizin bölgeyi güçlendirici, sonuç alıcı çalışmalar yapmama, girişimlerde bulunmama ‘tarihsel yani en az yüz yıllık’ gerçeği bir yana; başlarının beladan kurtulmaması normal mi?

Sivil siyaset ile sivil olmayan siyaset arasındaki bariz ayrım belirlenmedikçe, ayırt edilemedikçe, sivil alan korunmadıkça, sivilleşilmedikçe kimileri için felaket kendini tekrar edecektir. Bu ayrımın sınırını çizmek ve korumak sivil demokratik siyasetin sorumluluğudur. Kürd birliği illegal PKK ve onun liderinden alenen uzak duranlarca sağlanabilir.

Makul, çağcıl ve Kürd meselesine çözüm isteyen insanlarımız normalde bu ve diğer eleştiri ve önerileri tartışmalı, yol bulmalıyken 32 yıldır kimi Kürd ‘sivil’ siyasette de geri dönüşü imkansız, telafisi mümkün olmayan kayıplar yaşadı; bölge helak oldu. Helak edilirken sessiz kalan ya da helak edene işbirliği, ittifak adı altında yanaşanlar da helaktan sorumludur.

Kürdlerin anadilinde eğitim, özerklik ya da federasyon vb talepleri suç, ayıp, modası geçmiş, ilkel, utanç verici değildir. Bir talebi, itirazı suç haline getirerek boğma taktiğini işlevsizleştirmek bu dikkati, hızı, ciddiyeti, ısrarı sürdüren sivil bağımsız bireylerle sağlanır.

Evet, soru şu: ‘Bugüne dek ceza alınan açıklamaları ilk önce PKK mi, yoksa legal alan mı yaptı?’

Diğer bir soru: ‘Diyelim ki, çağrıyı, açıklamayı ilkin illegal alan yaptı, bu durumda legal alan o çağrı ve açıklamaya bırakın tepki göstermeyi, bir kez bile olsa sessiz, tepkisiz kaldı mı?’

Ve şu: ‘Eğer devlet isterse, sivil demokratik siyaset yapan birinin doğrudan değil de dolaylı PKK’li olduğunu, PKK talimatına uyduğunu, örgüt propagandası yaptığını hangi dayanaklarla iddia edebiliyor?’

Sizce Alman, Kürd, Türk, Arap, İskoç, Beluci, İbrani ya da İngiliz toplumundan hangisi ya da hangileri bu gizlisi saklısı olmayan ‘tuzağa!’ sürekli düşer ve buna ‘kazanım’ der, ‘bedel ödemek’ der!

Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Nerina Azad'ın editöryal politikasını yansıtmayabilir.

8696 kişi tarafından görüldü.
Son Güncellenme:11:03:25

Aziz Yağan

Yazarın Önceki Yazıları

Kayyum Ayanasında Görünenleri Seçebilmek Radikal Demokrasi İhraç Eden Kürde Demokrasi Yok mu! Nezihe’siz, Menderes’siz Bölge fakat XYP’li Kürd! Seçimler (IX): Hangi Seçmen HAK-PAR’a Şans Oyu Verebilir? Seçimler (VIII): PAK ve Tevger’in HAK-PAR Desteği Seçimler (VII): PKK’den Erdoğan’a Destek Demirtaş, HDP, YSP için PKK! Seçimler (VI): HDP ve YSP’siz Millet İttifakı! Seçimler (V): Seçilmişlerin Ortaklığı Değerler.. Bedeller.. Değerler.. Ahmet Türk ve Kürd Halkına Düşman Ahlaksız Kürd! Seçimler (IV): Kötünün İyileştirilmesi mi, İyiye Dokunulmazlık mı? Seçimler (III): HÜDA PAR’la Hatırlatılan Seçimler (II): Bizi …’lileşmekten Kim Koruyacak? Bursaspor Stadının İçi ve Dışı Seçimler (I): Kürdün Cumhurbaşkanlığı Seçimi Körleşmesi Deprem Bölgesinin Gönüllüleri Partiler Kürdce Anadilinde Eğitim, Kürdler, Cumhurbaşkanı Seçimi Paris Kürd Katliamı, PKK ve Kürd Partileri PKK mi, HİZBULLAH mı, JİTEM mi? ASALA’laşan PKK Suçluları ve Suçlarını Öven Devrimciler Legal Apocuların Demokrasi İttifakı ve ‘Kurdi’ Ayak Legal Apocuların Olası Yeni ‘Bedel Ödeme Zamanı’ Bölgenin Yaklaşan Zamanı ve Bilincimiz Kuzeyliliğin Esasları ve PKK’ciliğin Esasları PKK’nin, Apocuların, PKK’cilerin Kimyasal Silah Kullanıldığına Dair İddiası PKK’nin Bölgemize, KBY’ye Savaş Tehdidi ve Kuzey Toplumu Aziz Yağan: Kürdce mi, Statü mü, Yoksa İkisi Birden mi? Berlin, Kiev, Diyarbakır Kimi Kürdler HDP için Yine KürTleşmenin Eşiğinde Çocuklarını Yiyen ve Yedirten Kürd Toplumu (I) Kürdce, KürD Hareketi ve KürT Aydınları Gri Alan, Beyaz Alan, HAK-PAR, Kürd Seçmen Kılıçdaroğlu, Bablekan ve İmralı Kimi Kürdün Adalet, Eşitlik, Yardım İsteme Biçimi Kürdler Öfkeli Türk Kalabalıklarından Nasıl Korunabilir? Orman Yangınları, HDP, Öfkeli Türk Kalabalıkları ve Kürdler Manavgat Yangını ve Yaklaşan Şiddet Tehlikesi HDP’nin Kürde Kaybettirici, Kutuplaştıcı Politikası Afyon ile Kuzey Arasındaki Mekik Kaç Zengin, Kaç Vekil Çıkarır! İğneli Beşik, Mum Söndü, Kuyruklu’dan İlk Gece Hakkı’na Edebiyat Editörü, Yazar, Taşra Gönüllüsü Kürd Yazar (II) Edebiyat Editörü, Yazar, Taşra Gönüllüsü Kürd Yazar (I) Aldatılanı Aldatmak Coğrafi Statü ve Kültürel Kimlik Ayrımı PKK’den İbrahim Güçlü’ye Bir Tehdit Daha Kürdler ve Ankara İttifakları Olası Şengal Katliamını Kürdler Durdurabilmeli HDK ve Kürdistani İttifak Çalışması Kürdler Yeni Anayasada Nasıl Yer Alabilir? Ankara’da İstenmeyen HDP’nin Kaderi Kimin Elinde? Kürdce Anadili Kampanyaları ve Sivil Alan Kürdlerde ”Şimdi” nin İcadı ve İnşası(*) Trump Kürd Olsaydı Bazı Kürdler O’na Terörist Der miydi! Kürd Reformu Söylentilerindeki Eksik Kürdistan Bölgesel Yönetimi Ne Yapmalı? PKK’yi Yabancı Bir Örgütten Tanımak, Tanımlamak PKK’nin Yeri Neresi? Düşmanları Sevindirmeyenler KBY, PKK için Önlemler Almalıdır Kürdistan Bölgesel Yönetimine Çağrı Ey Dünya, Kötülüğün Kaynağı Bu Kez Ahiretsizler Kürdlerin HDP'ye mesafesi Leyla Güven’in Kürdlüğü, Berberoğlu’nun Türklüğü Osman Baydemir Apocu mu, değil mi! KürT aydını ile KürD aydını Öcalan, Aidan James, PKK PKK’yi Terk Edemeyenler ''Benim Ülkem Dilim'': Topraksız ve Statüsüz Çerçeve (I): Kangren Kulp’ta Beş Kürd Daha Parçalandı Şeyh Abdulkerim Çevik’i Öldürmeyeceksin! Uygur Türkleri, Kürdlerin Yaklaşımı ve Dünyanın Geri Kalanı Sıra Kürd Dili ve Kültüründe mi? Tanrı Vardır ve Adı da Petrunya’dır Kürd Temsiliyeti de Nesi? Ayrışalım (III) -Rojava Kahramanları- Ayrışalım (II) Ayrışalım SUSAMAM, rapçı Miraç, Kürd Yanılsaması Karşılıksız Aşığın Kürd Hali Kayyım Atamaları Kime Karşı: KürDlere mi, KürTlere mi, Halklara mı? İyaz bin Ganem’e karşı İlhan Diken!!! Bağlar Belediye Meclisi: Medeni Ölüm 160 TL İstanbul’da Seçmen ve Aday Uyumu Kürdler İçin de 'Her Şey Çok Güzel Olsun!' Selçuk Mızraklı, Zorbalık, Handan Ekici Cumartesi Anneleri ve Sivil Alan 24 Haziran’da ne yapmalıyız? HAMLE: Şuursuzluğa Karşı HAMLE: Ciddiyete Davet! Onur Ünlü’den ‘Gerçek Kesit: Manyak’ HAMLE: Yerel Seçimleri Kazanmak, ama Nasıl? Afrin’de Siviller Öldükçe Güçlenmek! HAMLE: Peki ama Hangi Partiyle? HAMLE: Reform için Yerel Seçimler Ferdinand: Daima kendiniz olun ve Tres’e ne olduğunu sormayın! Beden ve Ruh: Bağımsız Kişilikler Ali Kemal Çınar û Génco Kemal’in ‘Adalet’i ve Kürtler İşkenceciler Çocuklarını Sevebilir mi? İllegalite ve Kürdler Sesi kesilen taşlar ve onların arasında bir şair Sansüre Karşı ‘Zer’ Kürdler; Rejim Yanlıları ve Karşıtlarının Fedaisi mi! Aziz Yağan-İrfan Burulday; Parlamentodaki Siyasi Partilere ve Kürd Seçmenlere Çağrı Geçmişle hesaplaşma, yarına köprü: Geçersiz oy Evet, Hayır, Boykot ve Kürdler için 4’üncü yol Biz O Hendekleri …! Ariel’den Arielle’ya: Küçük Deniz Kızı Türkiye, Almanya, Hollanda ve Nefret Söylemi Vank’ın Çocukları: Tarihsel Hakikat Mücadelesi Aziz Yağan: Türkiye’de toplumsal ve bölgesel anlamda Kürtlerin temsiliyeti yoktur Jale ve Mehmet Elbistan Vatandaş Anadilinde Konuş! Kürd Tarafı ve Post-Olgusal Siyaset Prensim, Ömrümün Kalanı Sensin! Derik Kaymakamına Sabotaj Ekşi Elmalar’a ilaveten PKK ile Nereye Doğru? Atatürk’ünü Arayan Ahmet Altan PKK Vekilleri Öldürmeyi Denedi mi! Yılmaz Erdoğan'ın Ekşi Elmalar'ı Kürdler Onursuz, Benliksiz, Haysiyetsiz mi! Kürdlerin Acılarıyla Alay! İki Ustadan Kısa Bir Film: Borrowed Time Kalandar Soğuğu: Bi Dur Be Adam! Medeni Ölüm, Alternatif Model, Fahriye Adsay Sevimsiz Düşünüşler... Halay, Abdullah Keskin, Avesta Koşun Kürtler, Köşede Kurtlar Şeker Dağıtıyor! Mustafa Kemal'in İçimizdeki Askerleri Haksızlık: 'Madımak: Carina’nın Günlüğü' Küçük Prens Kor’u Kor Yakar Demirkubuz'un Bulantısını Gözardı Etmemek Gerek Kuzeyliler Kuzey’e Sabitlendi mi? Kaplumbağa Kabuğu İçindeki 'Yitik Kuşlar'! Heine, Faşizm ve Romansero-Bimini Kürdler ve Diğer Milletler Terörist Değildir Hendek Tatbikatı sayesinde Tanrı Türk'ü Koruyacak Yas Öyküsü Cizre’de Çıkış Yokmuş, Peki Kuzey’de Var mı? İttifakın İç’ten Olanı Hey Sevgilim!.. Yok Bişey Lanetli Olan Mekanlar Değil İnsanlar IŞİD Alevilere saldırır mı? İç Savaş Kılıftır Acildir! Tüm Kürdlerin Dikkatine! Çocuklarımızı Yedirten ÖzYönetim! Sahte Kül Kedisi Bal Kabağını Yolda Yer FİLİZ KORKMAZ’ın anısına İslami Bireylere Günahkar Diyarbakır Hay Way Zaman / Dersim'in Kayıp Kızları Asasız Musa / Musayê Bê Asa Hayastan Aynı Yıldızın Altında Sen Aydınlatırsın Geceyi Bir Dersim Hikayesi Halam Geldi Günahın Dokunuşu / A Touch Of Sin Fare sen aslında... Pieta / Acı – Aziz Yağan
x