İttihatçı Kürd
''Bir Kürdün aynı cümlede öncelikle bölgede statü (mesela federe yönetim) modelini, ardından bölge dışında anayasal eşit vatandaşlık hakkını belirtmesi gerekir. Bölgeye coğrafi statü istemeyen, bunu açıkça anmayan, karşıt olan her Kürd ittihatçı ruhludur, İttihatçı Kürddür, ittihatçıların Kürdüdür...''

Bir Kürdün ittihatçı olup olmadığının kanıtı bölgesel coğrafi statüye alenen ve kesintisiz yaklaşımı ve yoğunluğudur.
Bir Kürdün aynı cümlede öncelikle bölgede statü (mesela federe yönetim) modelini, ardından bölge dışında anayasal eşit vatandaşlık hakkını belirtmesi gerekir. Bölgeye coğrafi statü istemeyen, bunu açıkça anmayan, karşıt olan her Kürd ittihatçı ruhludur, İttihatçı Kürddür, ittihatçıların Kürdüdür; objektif ya da subjektif, aktif ya da pasif..
Bana göre, öncelik anayasal eşit vatandaşlık talebi değildir; öncelik, bölgeye federe yönetim modeli istemek ve kurgulanmasına ve inşasına zihinsel ve pratik emek vermektir. İçinde olduğu herhangi bir siyasal ya da sosyal yapıda eşit vatandaşlıktan bahsederken bölgede federe yönetim de dahil statüyü anmayan her Kürd İttihatçı Kürddür. Sadece eşit vatandaşlığı ve/veya Kürdcenin resmi dil olmasını anan Kürd, İttihatçılık ruhuna göre belki radikal Kürd sayılabilir ancak bölge açısından İttihatçı Kürddür. Farkında olmayanlar için belirtmek gerekir ki, böyle düşünen bireylerimize ittihatçı olduklarını bilmelerini, bunu özgürce deklare etmelerini öneririm.
Öncelikle bölge toplumuna seslenmek, konfor ve her açıdan bölge toplumunu çağdaşlaştırmak, bölgesel kalkınmayı esas almak yerine dışa dönük olmak, dışarıya seslenmek, dışarıyı etkilemeye çalışmak, dışarıya fikirler önermek de İttihatçı Kürde ait bir tutumdur.
Federe yönetim model önerisinin ciddiyetinin farkında olup da düşünsel ve pratik emek harcamayan, göstermelik bahseden, koşulları öne sürüp zamanı değil diyen, Kürdcenin resmi dil olması önşartına bağlayan biri de ittihatçı Kürddür. (İttihatçı Kürd neyse, İttihatçı Ermeni, İttihatçı Türk, Çerkez vd. odur.)
Bir Kürdün İttihatçı olması, İttihatçıların Kürdü olması demokratik hakkıdır, bilincidir, kararıdır ve bunda bir sorun yoktur. Bunu kabullenmesi, kendisi için deklare etmesi de son derece normaldir ve olması gerekendir. Her birey elbette istediği her alanda durabilir ve emek harcayabilir ancak temelde, özde neyi temsil ettiğinin, neye hizmet ettiğinin, neyin hizmetinde olduğunun, neyin gönüllüsü olduğunun bilinir olması da açıklık, şeffaflık, dürüstlük ve demokratik katılımcılık açısından oldukça önemlidir.
İster cemaatçı, ister cemiyetçi, ister laik, ister inançsız, ister MDD’ci, ister Marksist, ister kendini daha farklı tanımlayan ittihatçılık olsun; otoriterliği ve şiddeti dışlayan, önermeyen her görüşe ve harekete bölgemizde yer vardır. Dahası, sadece bölgemiz bireyleri değil dünyadaki her bireyin İttihatçı hareketi, mücadelesini ve elde ettiklerini, yöntemlerini kavraması gerekiyor.
İttihatçılık için devletin bekası ve Türk üst kimliği eşdeğerdir. İttihatçılığın eskisi, yenisi olmaz; güncelleneni olur ve güncellenene, döneme adapte olana ‘yeni’ denemez, döneminin sembolleşen bir ismi verilir. Ethen Mahçupuan’ın bu döneme ‘yeni’ ittihatçılık demesine katılmıyorum. Öncelikle bölgenin federe yönetimini ve ardından bölge dışında anayasal eşit vatandaşlığı kabullenmiş ve gerçekleştirmiş İttihatçıllığa ‘yeni’ denebilir..
Bölge bireylerine ittihatçılığı ve ittihatçlığa emek vermiş bireyleri okumasını, etkileyiciliğini tartışmasını ve günümüzdeki temsilcilerini fark etmesini öneririm. İttihatçılıktan bahsetmeyen bölgedeki herhangi bir parti, grup ya da bireyin bölge ve Türkiye analizini ciddiye almıyor ve uzak duruyorum.
Rekabet, İttihatçı olanlarla ittihatçı olmayanlar arasındadır; milliyeti inancı, kültürü fark etmez..
Kürdlerden bölge odaklı Cevdet’ler, Gökalp’ler, Öcalan’lar çıkmıyor ve çıksa da yeşermiyor.. Federe yönetim model önerisi bölge insanlarının bölgesi ve toplumu odaklı olmasını ve kalmasını sağlayacaktır. Yeter ki, bölge toplumu bölge odaklı, çağcıl, dinamik fikirlerin ayırdına varsın, öncelik olarak belirlesin ve ona ortak alan açsın..
Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Nerina Azad'ın editöryal politikasını yansıtmayabilir.
Son güncellenme: 15:52:10





























































































































































































