Bilmem ki Doktor seni nasıl anlatayım.
Savaş cephelerinde ölüm vardır, bunu biliyorum.
Ama sen Kuzey de Amed, Bingöl, Dersim de ve hem de içerde yıllarca postu deldirmedin. Genellikle hep Kuzey Kürdistan da gerilla komutanlığı yaptın ve gerilla mücadelesi yürüttün.
Kardeşin Selim le ilk yıllarda tanışıyordum. Sonra Şehit düşen kardeşin Diyar la Suriye sahasında tanıştık.
Diyar Dersim eyaletinden gelmişti. Onun bir sözü vardı, hiç unutmuyorum.
Diyordu ki: Buraya Dersim’den 6 ayda yol geliyoruz. Şimdi geri dönerken kısa bir yol ve helikopter olsa ne iyi olurdu. Aldığımız enerji 6 aylık yol boyunca azalıyor ve gidene kadar bazı şeyler değişiyor”
Haksızda sayılmazdı.
Doktor sen belki onun biraz tersiydin.
Tabii ki hepimiz insanız, yoruluruz.
Ama sen enerjik bir insandın.
Üniversiteyeyi terkedip gerillaya katılmıştın. Sanırım tıp okuyordun. Gerillada doktorluğunun olması tutar tabiiki. Hem de çok işe yarar.
Yollarda gelip gitmeleri de sayarsak Kuzeyi karış karış dolaştın sanırım.
Kısa sürede gerillada yıldızın parladı.
Hani herkesin bir mesleği ve yatkınlığı olur derler ya...
Senin de zeki ve enerjik olman ve hareketliğin tam gerillaya göreydi.
Komutanlığı ve savaşı kısa sürede söktün.
Hep ilginç ve ileri düşüncelerin olurdu.
Anladığım ve tanıdığım kadarıyla Kürdistan’ın kurtuluşu, bu uğurda savaş için anarşist ruhlu bir insandın.
İşte bu meslek sana göreydi.
Gerillanın ortaya çıkardığı ender komutanlardan birisin.
Hani Sait sana methiye dizmiyorum. Yaralandığın ve durumun ciddiyetini koruduğu içinde yazmıyorum.
Biz cephe arkadaşıyız.
Halk içinde “bir kahvenin kırk yıl hatırı vardır” derler.
Bizde kahvenin sözü mü olur?
Belki bazıları seni başka sıfatlarla değerlendirdiği için bu söylediklerime içerlenecekler.
Olsun gerçeği yazmak en doğrusudur.
Hani İslami hareketlerde olduğu gibi biri farklı düşündümü, zındık, münafık derler defterde siliyorlar.
Stalin belki de milyona varan devrimciyi harcadı.
Güya hepsi de sözde şunun bunun “ajan”ıydı.
Şimdi hepsi aklandılar.
Bu tür yaftalamalara hiç aldırış etmiyorum.
Her insan kendi değerini kendisi yaratır.
Kalem darbeleriyle emekler silinemez.
Belki bir süre unutturulmaya çalışılır ama olmaz.
Tarih tanıklık eder.
Gerillacılığında alasını yaptın.
Bunda hiç kuşkum yok.
Her insanın hataları olabilir, hata yapmıyorum diyen aptallardır.
Seni ben Haftanin’deyken kuzeyden bir grupla geldiğinde yakinen tanımaya başladım. Duymuştum ama ilk tanışmamız 1995 yılıydı.
Sonrada bol sohbetlerimiz oldu.
Hani en çok eleştiriyi kadına olan ilginden alıyordun.
Bir gün bana dedin ki “vala Ali elimde değil. Fizik ve biyolojim vb. ile ilgili bir durumdur. Bu temelde bazı çözümlemeler yaptın.”
Sana karşı bir şey diyemedim. Belkid e doğru söylüyor dedim.
Yeni paradigmayı benden önce beğenmedin. Sen sesini bizden önce çıkardın ve gittin. Demokratik Cumhuriyetçi olmadın kısacası.
Gerillada Kürdistan mücadelesi için iyi şeyler yaptığını aşağı yukarı her insan teslim eder.
Bir süreci de böyle yaşadın.
Sonra Almanya’ya gittin. Okuyordun, çalışıyordun.
Birkaç sohbetimiz oldu.
Kürdistan’ın kurtuluşu ve bağımsızlığı konusunda ilgin devam ediyordu.
IŞİD ve bölge sömürgeci devletlerin topyekün Kürdistan’a saldırısı ile Kürdistan federasyonuna döndün.
Seni tanıyorum.
Sen savaş cephesinden uzak duracak biri değilsin.
Peşmerge eğitimleri verdin. Devreler mezun ettirdiniz. Bizzat cephelere gittiniz.
Savaşla ilgili değerlendirmeniz oldu ve bunları takip etmiştim.
Kürdistan’ın bağımsızlığı ve devletleşmesi için ordaydın.
Gönüllü Peşmerge komutanıydın.
Selamını alıyor ve selam veriyordum.
Şavaş cephesinde ölüm her yerde kol gezer.
Şimdiye kadar savaşta yaşamasını bildin.
Uzaktan patlatılan bir IŞİD mayınına hedef oldun. Bir peşmerge şehit oldu ve bir peşmerge yaralandı.
Duydum ki, hastahanedesin. Basınç kötü vurmuş.
Neyine üzüleyim , bunları hep beraber yaşamıştık.
Her an her birimizi bir kurşun bulabilirdi.
Biraz da tesadüfen yaşıyor gibiyiz.
Peşmerge ve gerillanın günlük yazgılarından biri.
Buna karşı inadına yaşamak savaşı verenlerden birisin.
Umarım düzelirsin.
Hepimiz senin için nöbetteyiz.
Bu badireyi de atlatırsan yine cepheye döneceğinden kuşkum yoktur.
Yaşamanı dört gözle bekliyoruz.
Sevgili cephe arkadaşım...
Bağımsızlık ortak noktamızdı.
Belki her konuda aynı düşünmüyoruz.
Buda normaldir.
Ama ne olursa olsun sevilmeye değer bir insansın.
dursunalikucuk11hotmail.com
Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Nerina Azad'ın editöryal politikasını yansıtmayabilir.