Bak ve çok dikkatlice beni iyi dinle hey sayın Hükûmet! Ne kadar ve ne ölçekte zam yağdırırsan yağdır, emeklinin canına ne kadar okursan oku, acılığı ve sefaleti ne kadar körüklersen körükle, yaşanabilir bir hayatı ne kadar zorlaştırırsan zorlaştır, binlerce diplomalı pırıl pırıl kaliteli liyakat sahibi olanlar Türkiye’yi terk etmesine zemin hazırlıyorsan hazırla, bir somun ekmeği bir liradan bin liraya da çıkarıyorsan çıkar, doları yirmi ya da otuzdan yüz eli liraya bile çıkartsan da çıkar; ha bu arada Gabbar’ın eteklerinde Petrol fışkırmıyorsa da fışkırmasın. Karadeniz’de ki doğal gazın zerresi bile olmuyorsa olmasın. Katar, Bahreyn ve hiçbir Arap ülkesinde yeşil renkli borçlar gelmiyorsa da gelmesin. Yiğit muhtaç kalmış kuru soğana kalmışsa da kalsın…
Ama ve lakin ve yine de, bir daha ve bir daha başımıza geçip iktidar olabilmeniz için, siz değerli iktidarı başımızın üzerinde taşımak için oyumuz size akacak bunu bilesiniz. Çünkü bu halk fazlasını hak etiğine rağmen, ne öl ne de yaşa diye tolerans gösterdiğiniz için, bu halk bir çok şeye müstahak olmasına rağmen, sol cebine 3 koyup sağ cebinden iki alıp, geri kalan birisine dokunmadığınızdan dolayı bile siz değerli hükumete saygıdan kusur yakışmaz bu halka! İşte bunun için bile olsa “birlikte ıslandık bu yollarda” şarkısını büyük bir hazla söylemeye devam edilir mutlaka.
Ah ah be sayın iktidar! Siz kendi değerli iktidarınız için içiniz rahat olsun. Kim ne derse desin bu halkı ne kadar sıkışırsa sıkışsın ve dahası ne yaparlarsa yapsınlar bu halkın aklını sizden başkası başına getiremez demedin demeyin. Çünkü bu halka öyle bir ayar vermişsiniz ki, aç kalır, susuz kalır ama her gece rüyasında Kürtleri görür. Anayola çıkan sokaklara Kürtler de yol alır korkusuna kapılan sosyalistler bile yol alır sokağı bir u dönüşüyle çıkmaz sokağa dönüştürmeye kalkışır.
Devlet güç mü kaybediyor, ekonomik darboğazlarına mı giriyor, nitel bağlamında ekseni mi değişiyor, Kürt halkının demokratik hakkaniyetine karşı inkâr politikasıyla zora mı giriyor, gemi ağzına kadar su almaya mı başlıyor hiç önemli değil. Tek ve öncelikli sorun, ülke batacaksa da batsın ama hiçbir şekliyle ’’Kürtlere özgü bir gelişme olmasın” diyen bir halktan korkmayın sayın iktidar. Onun için yapacağınız ne varsa gönül rahatlığıyla yapmaya devam edin. Gerçi bu konuda yaptığınızı ve yapacağınızı Kürt kartıyla başarıyorsunuz.
Evet Allah var bu konuda siz sayın iktidarınızın hokus pokuslarınızla birlikte taka tukalarınızla Üsküdar’ı geçmesini beceriyorsunuz. Gerçi bu Üsküdar’ı geçme konusunda bir kısım Kürtlerin hakkını da unutmayalım! Gerçi unutmazsınız çünkü, hak edenin hakkını veriyorsunuz; iktidarınıza oy verenlere hakkını vermeye çalıştığınız gibi. Ha bu arada belki hakım ve haddim değil ama yine de siz sayın iktidarınıza bir tavsiyem var. Çünkü birkaç kesime teşekkür borcunuz var, haberiniz olsun diye söylüyorum.
Mesela Ahmet Şık’a teşekkür etmek gibi, takdir edersiniz ki, Kürtlere faşist dediği için bir çok Kürt onun inadına size oy verdi! Örneğin: HDP koşulsuz şartsız Kemalistlere arka çıktığı için Kürtlerin birçoğu Kemalistlere inat size yöneldi. Örneğin CHP ve başı Kılıçdaroğlu “aman ha aman Kürtlerin desteği bile açıktan olmasın” pısırıklığından dolayı size akan oylar için Kürt halkının devasa davasını, bir kısım sol sosyalistlerin hayal sandığına kilitleyen bir kısım Kürtleri de unutmayın! çünkü bu sayede de size önemsenen bir oy akışı sağlandı.
Hüseyin Akıncı
Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Nerina Azad'ın editöryal politikasını yansıtmayabilir.