Şu taraftan-Bu taraftan ve her iki taraftan yüzbinlerle ifade eden can kaybı yaşandı. Yaşanan ve yaşatılan bunca can kaybı, yıkılan ve yakılan bunca köyler, vahşettin en çirkin yüzüyle yapılan bin bir işkence, karanlık hapishanelerin Kürtlerle doldurulmasına RAĞMEN,Türk Devletiyle Barışma masasına oturduk. Herkes çok iyi biliyor ki Kürtler ve kürt hareketi olarak bahsi edilen egemen güçle oturmakla yetinmedik. Toleransın, özverinin, fedakarlığın tüm sınırları elden geldiğince zorladık durduk. Peki o zaman, YDG-H gençlik yapılanmasıyla Hüda-par denilen oluşumla yaşanılan ve yaşatılanlar neyin nesidir?
Zannedersem ne kürt hareketi, nede herhangi aklıselim hiçbir kürt aydını geçmişte yaşanılan karanlıklarla dolu bir oyunu sil baştan oynayalım taraftarı değildir. Dolayısıyla, taraf olunması mümkün görünmeyen bu karanlık oyunun özündeki amacın getirisinde, Kürt halkının başına ne türde bir felaket getireceğinden de haberdar olmak gerekir. Velhasılı kelam, kürt halkının varolan tüm varoluşuna yüzyıllarca tecavüz eden Türk Devletiyle barışma yolarını aradığımıza göre, Hüda-Par\'la yaşanan ve yaşatmak istenilen bir kaosa müsaade edilmeyerek bir barışma yolu mutlaka aranmalıdır.
Gerek dünyada gerekse Ortadoğu’nun siyasal iklimin gerçekleri, Kürt gençliğine tarihsel gerçeklerin vicdanıyla olgunlaşmalarını emrediyor. Kürt halkının ulusal değerleriyle şekillenen Kürt ulusal mücadelesi hiçbir dönemde olmadığı fırsatları sunduğu gibi bir o kadar da riskleri de Kürt siyasal hareketin önüne koymaktadır. Dolayısıyla silahlı mücadele yöntemleriyle yürütülen illegaliteyle, legal siyasetin arasında sıkışıp kalan siyasi dağınıklığın toparlanması için Kürt gençliği lokomotif rolünü mutlaka oynamalıdır.
Yaşanmış ve yaşanacak yetmezliklerin ya da Kürt siyasetin legal alanındaki kırılmaların giderilebilmesi için de Kürt gençliğine büyük görevler düşmektedir. Olur olmazlarla yapay şişirilmiş potansiyel bir gençliğin varlığı yarınların geçişinde bir işe yaramadığını çok iyi bilinmelidir. Radikal duygusallıklarla şişirilmiş gençliğin yerine, mantıksal verilerle olgunlaşmış bir genç nesile acilen ihtiyaç vardır. Zira Ortadoğu’nun kendine özgün zorluklarıyla devam eden çok çetin bir süreç yaşandığı hep birlikte görüyoruz.
Dolayısıyla Kürt halkının hakkaniyet mücadelesinde, yaşanmış ya da yaşanacak yanlışlıkları, doğru olması gereken doğrulardan kopartarak kendi ulusal çıkarlarını ön planda tutabilecek bir düşünsel dönüşümü tamamlayan gençlerin devreye girmesi gerekir.
Nasıl ki, gökyüzünden bereketli toprağa yağan yağmur yeni bir bahar için kendine özgü güzellikleriyle yeni açacak çiçeklerin ve meyveye duran ağaçların altyapısını hazırlıyorsa Kürt gençliği de Kürt halkının evrensel hakkaniyetlerine göz kırpan çağımızın negatif atmosferini. Yeteneklerle buluşan kendine özgü bir özgüvenle, Kürt halkının çıkarlarına göz kırpmalara cevap verilmelidir.
Takdir edersiniz ki, bir halkın yazgısı kendinden bile haberi olmayan genç bir nesilin eline teslim edilemez ve edilmemeli. Edildiği takdirde, kendinden haberi olan Kürtlerin gözyaşlarına yazık olur ve bu gözyaşlarına bir anlam vermekten uzaklaşırız!
Hüseyin Akıncı
Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Nerina Azad'ın editöryal politikasını yansıtmayabilir.