Yüzyıllardır işgalcilerin zulmüne direnen Güney parçamızda bir rüzgar esiyor. Adı bağımsızlık. Sesi özgürlük. Rengi tıpkı ala rengin gibi! Elbette ki kolay geçmedi iki yüzyıllık bu onurlu serüven. İçinde kan, gözyaşı, açlık, sefalet, sürgün ve insanlık adına sömürgecilerin uyguladığı tüm zulüm ve alçaklıkları görebiliriz. Enfalleri, Halepçeleri, idamları ve ardı arkası kesilmeyen sürgünlerin tümünü Güneyli Kürt kardeşlerimize yaşattılar. Bahsi geçen bu süreçlerde ne zalimler ne tiranlar gördü bu kardeşlerimiz.
Hasan El Bekr, Abdulselam Arif, Abdurrahman Arif, Saddam Hüseyin ve yenilerinden Nuri Malikiler hepside bu mazlum halka zulmedip kalleşlikler yaptılar. Şimdide kendilerinin yarattığı İŞİD ve Haşdi Şabi çakal sürüleriyle Kürtlerin kutlu özgürlük yürüyüşünü engellemek istiyorlar.
Yüz yirmi dört bin peygamberin ve dört kutsal kitabın islah edemediği şovenist arap barbarları şimdide İranın gerici yobaz mollalarından medet umarak Kürtlerin onur ve özgürlük mücadelesini yine bu yobaz mollaların piyasaya sürdüğü bir takım çakallar ile durdurmaya çalışıyorlar.
Oysa bir şeyin farkında değiller. Artık o eski dönemlerde Kürtlere uyguladıkları insanlık dışı yöntemler para etmiyor. Kürtler milli bir çizgide karar kılmış milli bir siyaset tarzı ve kahraman peşmergeleriyle ülkesini ve halkını sahiplenmeyi öğrenmiştir. Başkan Mesud Barzani önderliğinde yürütülen doğru siyaset tarzı Kürdistan davasına her gün yeni bir mevzi kazandırmakta ve her gün yeni bir dost ülke ve milletle buluşturmaktadır. Ayrıca ve en önemlisi bu doğru mücadele tarzı Kürdistanın dört parçasında ulusal bir şahlanış ve kardeşlik duygusuyla her gün biraz daha güçlenmekte ve Kürtler devletleşebilmek için omuz omuza durmaktadırlar.
Peki bu mücadeleye engel olmak isteyen ya da milli bir anlayışı içine sindiremeyen hayinlerimiz veya birtakım rant peşinde koşan düşkünlerimiz yok mudur ? Elbette ki onlar da vardır. Ancak bu bedbahtların sayıları her geçen gün azalmakta ve kirli maskeleri giderek düşmektedir.
Geldiğimiz bu aşamada büyük şehitlerimiz Şeyh Mahmut Berzencilerin, Qazi Muhammedlerin ve Mela Mustafa Barzanilerin uğruna ölümlere gittikleri kutsal ve bir o kadar da zorluklarla dolu mücadeleyi maliyeti ağır da olsa yeni nesil siyasi kadrolar ve kahraman peşmerge güçleriyle oldukça kararlı ve ödünsüz götürülmektedir.
Tüm parçalardaki yurtsever Kürt siyasetçisi ve halkını yüreklendirip umutlarını yükseklere taşıyan Güneyli kardeşlerimizi selamlıyoruz. Yüreğimizi onların yüreğine katarak diyoruzki ‘Selam olsun cephelerde destan yazan peşmerge ordusuna, Selam olsun Kürt halkının meşru ve haklı özgürlük mücadelesini doğru bir siyaset tarzıyla dünyaya tanıtan Sayın Mesud Barzani ve arkadaşlarına ve yine Selam olsun Kürdistanın diğer parçalarından bu onurlu mücadeleye katılıp şehit düşen kahraman kardeşlerimize.
Bizlere bu onurlu ve haklı heyecanı yaşatan tüm Kürdistanlı cefakar ve vefakar halkımıza minnet ve şükran borcumuz olduğunun bilincindeyiz.
Sonuç olarak Kürtler dünya insanlık aleminin hem mazlumu hem mağduru hem de haklısıdırlar. İşte bundan dolayıdır ki özgürlük ve bağımsızlık Kürtlerin vazgeçilmez hakkıdır diyor Ve tüm Kürdistanlı yurtsever kardeşlerimizi büyük ve tarihi sorumlulukla bağımsızlık referandumuna katkı sunmaya çağırıyoruz.
Saygılarımla
M.Hüseyin Taysun
08.07.2017- İstanbul
Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Nerina Azad'ın editöryal politikasını yansıtmayabilir.