Newroz'u Diyarbakır'da neden kutluyorum?
Diyarbakır\'a sabahın erken saatlerinde ulaştım.
Yüksel Avşar
24.03.2014, Pts | 16:59
Diyarbakır\'a sabahın erken saatlerinde ulaştım.
Güneşli, pırıl pırıl bir hava vardı. Otele de mola verdikten sonra. Sevgili Halime ve arkadaşıyla Şehir turuna çıktık. Sakin ve BİR O KADARDA SEÇİM VE NEWROZUN ORTAK COŞKUSU vardı. Ancak eski seçim havası yoktu. Perşembe günü olduğu için İç kale de dileklerinde kabul gördüğü bir KUTSAL YERDİ.. Özellikle Genç kızların dilekleri çabuk kabul görürmüş.. Oraya bir nedenle gitmiştim. Jitemin işkence evinin. Hz.Süleyman Camii ve Kutsal Sahabelerine komşulukları vardı yani bitişikti. İşkenceler yapılırken, ibadete duran Müslüman ahali buna nasıl tahammül göstermişlerdi. Hayretle seyrettim. Önemli dileğimi de, dilemeden edemedim. Sevgili Yeğenim, Akif YILMAZ. Arkadaşım, Necmettim BÜYÜKKAYA’nın İşkenceler ve Tüm arkadaşlarımın 5 nolu Ceza evindeki zülüm ve işkenceleri de Anımsamadan edemedim.. Burada duygularım hem dondu, hemde kanadı.. BU MAHŞERİ KALABALIK özetle; HALKIN GELİR DÜZEYİ DÜŞÜK. İNSAN TOPLULUĞUYDU. Halk içiçe geçmişti. Satıcılar-Dilekciler içiçe idi. Biri diliyor. Biride satıyordu. EY DİYARBAKIR Gelir düzeyi ne kadar fark ediliyor. Uçurum var.. Halk arasında..
Dağ kapı Meydanından şehri seyretmeye koyulduk.. Bu görkemli ve Hüzünlü acılı şehri Amed nelere tanıklık etmişti. Newroza uyandım.. Bazı Dükkanlar açılmış esnaf işinin başındaydı. Şehirde gerginlikten eser yok gibiydi. Halk Devletin yaptıklarını unutmamıştı. Yine de bir çekinge ve bir yıldır akmayan kanın, rahatlığı örselenmiş duyguların hüznü mevcuttu. Bir an 90\'lı yıllara Aklıma takıldı…O YILLLAR da NE ACI DOLUYDU!!!!
Newroz olacak da Diyarbakır kuşatılmayacak…
Newroz olacak da Bağlar\'da, Suriçi\'nde ateşler yakılmayacak..
Yol boyunca Kürtçe afişleri asılmış.
OHAL dönemi olacaktı da o afişi indirmek kaç Kürt genci öldürülecekti.
Ama şimdi o kadar doğal ki, dönüp bakan bile yok… Meydana yaklaşıyoruz. Kalabalık iyice artmış ve çoğaldıkça çoğalıyor. Polisler meydanın uzağında bir kontrol noktası kurmuşlar. Uzaktan seyriyorlar. Devlet uzak durunca bir şey olmuyor. Meydana ilerliyoruz. Tam bir Newroz havası var. Meydanın etrafında ikinci bir meydan daha oluşmuş sanki. Küçük kürsüleri kurmuş çay içenler, çimenlerin üzerine uzananlar var. Gerginlikten eser yok. Devlettin tavrı da hissediliyor… Meydan dolu. Her taraf Öcalan posterleri, Kürtçe afişler ve BDP bayraklarıyla doluydu. Sevgili Osman Baydemir çıkıyor kürsüye. İslami tonları ve daha kürtvari değerleri ön plana çıkaran etkili bir konuşma yapıyor. Alkışlanıyor. Sonra müzik başlıyor. Kürtçe şarkılar eşliğinde halaylar çekiliyor. Cuma namazı nedeniyle programa ara verileceği anons ediliyor. Az sonra namaza gidemeyenlerin çadırın arkasında namaz kılabileceği duyuruluyor. Aynı zamanda sunucular kıbleyi tarif ediliyor. Sunucu,\' Sürprize hazır olun\' diye uyarıyor. Sürpriz ne ki? Adı üstünde sürpriz işte. Cemil Bayık\'ın görüntülü mesajı geliyor ekrana. Öcalan\'ın mesajını beklerken Cemil Bayık konuşuyor Kandil\'den...Kürdü bir konuşma.. Röportajlarındaki üslup yok. Çözüm sürecine bir destek niteliğinde yorumlanıyor… Kürsüde önce bir tulum sesi geliyor, sonra Kemençe, Müzik susuyor, sahne hazırlanıyor.
Sıra Öcalan\'ın mesajında.
Öcalan\'ın ismi anons edilince meydan dalgalanıyor. Sevgili Pervin Buldan ve Sırrı Süreyya Önder çıkıyor kürsüye. Bu kez de önemli mesajlar veriyor, Abdullah Öcalan Selam olsun halkların kardeşliğini için sorumluluk üstlenenlere, söz ederken masajında; 19 defa barış, 6 defa”kardeşlik”, 5 defa “Demokrasi” Mektup Türkiye halkları diyalog, müzakere, demokrasi ve özgürlük üzerine inşaa etmiş. Çözüm sürecinin 1 yılını, \'Diyalog süreci\' olarak nitelenmiş. Çözüm sürecini sabote etmeye ve siyasi istikrarı bozmaya yönelik eylemlere, \'Uluslar arası Gladio\'nun hareketi\' teşhisi koyulmuş. \'Biz direnirken korkmadık, barışırken de korkmayacağız\'. Barışa bu denli güçlü bir destek, silahlara bu kadar kararlı bir karşı duruş... Meydan okuyor. VE konuşmalara ayrı tempoda devam ediyor.
Diyarbakır’dan ayrılmadan önce konuştuğum halkın çoğu kesimi aynı görüşte idi. Öldürülen canlarımıza, oy veriyoruz. Utandığımız için BDP YE OY VERİYORUZ. Canımızdan can alındı, Kemikleri sızlamasın diye, Oyumuz onlara, yoksa “BDP’NİN KENDİNE EN KISA ZAMANDA TOPLAMASINI VE TOPARLAMASINI BEKLİYORUZ” Diyorlardı. Zaten ben Diyarbakırlı sayılırım….
YÜKSEL AVŞAR
SİYASETMEDAR
Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Nerina Azad'ın editöryal politikasını yansıtmayabilir.
15069 kişi tarafından görüldü.
Son Güncellenme:11:59:37