Ebru Günay: Rojava’ya saldırı, barış sürecini bitirir

Türkiye’de Kürt meselesiyle ilgili yeni bir dönemin işaretleri verilirken, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkan Yardımcısı Ebru Günay, Al Majalla dergisine verdiği kapsamlı röportajda sürecin seyrine ilişkin dikkat çekici değerlendirmelerde bulundu.

Günay, devletin “derin yapılarında bile” silahlı çatışmanın sürdürülemez olduğuna dair farkındalık oluştuğunu belirterek, “Barışın alternatifi yok” ifadesini kullandı. Ancak Türkiye’nin aynı anda Rojava’ya yönelik askeri operasyon hazırlıkları yürütmesi hâlinde, “barış sürecinin temelden sarsılacağını” vurguladı.

DEM Parti Dış İlişkilerden Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Ebru Günay, “Bugün devletin derin yapıları dahi biliyor ki, güvenli ve kalıcı bir barış süreci dışında çıkış yok. Geleneksel savaş koşullarında bu çatışmayı sürdürmek artık imkânsız,” diyen Günay, bu durumun Türkiye’de son yıllarda yaşanan tarihsel ve ideolojik bir dönüşümün sonucu olduğunu belirtti.

Günay’a göre, Türkiye’nin çevresindeki Kürtlerin —Suriye’nin kuzeyinden Irak Kürdistanı’na ve İran sınırına kadar— bölgesel ve politik olarak güç kazanması, Ankara’nın Kürt meselesine bakışını değiştirdi:

“Artık Orta Doğu’da ne politik ne kültürel hiçbir toplantı, Kürtlerden ve deneyimlerinden söz edilmeden yapılamaz. Bu, yirmi yıl önce mümkün değildi.”

 “Derin devlet barıştan başka yol olmadığını biliyor”

Günay, devlet içindeki güç dengelerine dair de çarpıcı tespitlerde bulundu:

“Türkiye’nin geleceğini inşa etmek isteyen her güç, Kürtlerle ortak bir zemin bulmak zorunda. Derin devlet de bunun farkında. Ancak bu demokratik yönelimi istemeyen kesimler hâlâ güçlü.”

“Adalet ve Kalkınma Partisi” (AKP) ile koalisyon ortağı “Milliyetçi Hareket Partisi” (MHP) arasındaki farklılıklara da değinen Günay, şunları söyledi:

“Bu ittifak içinde barış sürecine destek verenler de var, karşı çıkanlar da. Görünmeyen bazı anlaşmazlıklar süreci yavaşlatıyor ama artık devletin merkezinde bir karar alındı: Silahlı çatışma bitecek.”

 “Kandil, Öcalan ve DEM Parti birbirini tamamlıyor”

Ebru Günay, Kürt siyasi hareketi içindeki farklı odakların —Kandil’deki PKK yönetimi, İmralı’daki Abdullah Öcalan ve DEM Parti’nin siyasi çizgisi— birbirini tamamladığını vurguladı:

“Her biri farklı roller üstleniyor ama hepsi aynı hedefe yönelmiş durumda. Sayın Öcalan’ın düşünsel ve siyasal katkısı olmadan bu süreç başlayamazdı. DEM Parti ise Kürt halkının taleplerini Türkiye siyasetinin mevcut kurumlarına taşımaya çalışıyor.”

“CHP’de yeni bir anlayış gelişiyor”

Muhalefet cephesine ilişkin soruyu yanıtlayan Günay, Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) son yıllarda Kürt meselesine yaklaşımında dönüşüm sinyalleri verdiğini söyledi:

“CHP içinde yeni bir kuşak var —Özgür Özel ve Ekrem İmamoğlu gibi isimler— demokrasiye daha bütüncül bakıyorlar. Kürt meselesinin çözülmeden Türkiye’nin demokratikleşemeyeceğini artık onlar da görüyor.”

 “Artık inkâr dönemi bitti”

Kürtlerin hangi haklara kavuşabileceği sorusuna Günay şu yanıtı verdi:

“Devlet artık bir Kürt meselesi olduğunu kabul etti. Bu büyük bir eşik. Bundan sonrası Kürt halkının örgütlü mücadelesine bağlı. Yüzyıllık inkâr dönemi sona erdi.”

“Eğer devlet gerçekten Kürtlerin silah bırakmasını istiyorsa, öncelikle Terörle Mücadele Kanunu gibi baskı yasalarını kaldırmalı, binlerce siyasi tutuklunun serbest bırakılmasını sağlamalı.”

 “Rojava’ya saldırı barış sürecini bitirir”

Bölgesel dengelere dair konuşan Günay, İran’ın sürece doğrudan müdahil olmadığını ancak genel atmosferin etkili olduğunu belirtti.

“Türkiye’deki iç barış ile Suriye’nin kuzeyindeki Kürtlerin güvenliği arasında doğrudan bir bağ var. Türkiye, bir yandan PKK ile barıştan söz edip öte yandan Rojava’ya saldırırsa, bu süreci tamamen bitirir.”

Ebru Günay’ın açıklamaları, Türkiye’de Kürt sorununa dair yeni bir siyasal farkındalığın doğduğuna işaret ediyor. Her ne kadar sürecin önünde iç ve dış engeller bulunsa da, hem Ankara hem Kürt hareketi artık savaşın sürdürülemeyeceğini biliyor.