İlham Ahmed: Entegrasyona hazırız, ortak komiteler kurabiliriz

Rojava Özerk Yönetimi Dış İlişkiler Sorumlusu İlham Ahmed, Al Majala’ya verdiği röportajın üçüncü ve son bölümünde, ABD Merkez Kuvvetler Komutanı General Brad Cooper’ın Şam ve Rojava ziyaretinde ilettiği mesajları açıkladı. Ahmed, DSG’nin orduyla entegrasyona ve ortak komiteler kurulmasına hazır olduğunu belirterek, “Bunlar güven inşa edecek adımlar olabilir” dedi.

Al Majalla’nın Kürt siyasetçi İlham Ahmed ile yaptığı söyleşinin önceki iki bölümünde, Şam ile yapılan müzakerelerde Demokratik Suriye Güçleri’nin (DSG) orduya katılımı, adem-i merkeziyetçilik ve Süveyda’daki özerk yönetim konusundaki tutum ele alınmıştı. Bu üçüncü ve son bölümde ise, ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığı (CENTCOM) Komutanı General Brad Cooper’ın Rojava ve Şam ziyaretinin ayrıntıları ve DSG Komutanı Mazlum Abdi ile Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara’ya taşıdığı mesajlar gündeme geldi

Ayrıca İlham Ahmed, Rojava ile Türkiye arasındaki Nusaybin Sınır Kapısı için süren müzakereleri de açıkladı:

“Türklere açılması yönünde bir anlayış veya ön anlaşma olduğunu söyleyebiliriz.” İfadelerini kullandı.

Röportajın tam metni şöyle:

– CENTCOM’un yeni komutanı Brad Cooper, Kuzeydoğu Suriye’yi(Rojava) ziyaret etti, Mazlum Abdi ile görüştü, ardından Şam’da Cumhurbaşkanı Ahmed Şerah ile buluştu. Ziyaretin amacı neydi?

Komuta değişiminden sonraki ilk ziyaretti. Amacı, SDG’nin entegrasyona dair görüşünü, taleplerini öğrenmek, ortaklık ve işbirliğinin nasıl olacağını görmekti. Aynı zamanda SDG ile koalisyon arasındaki işbirliğinin devam edeceğini teyit etmekti. Çünkü Şam’a da gidecekti, bu yüzden taşıyacağı mesajları almak istedi.

– Mesajlar nelerdi?

 “Biz entegrasyona hazırız, ortak komiteler ve ekipler kurmaya hazırız. Bunlar güven inşa edecek adımlar olabilir, başlamaya hazırız” mesajları.

– Amerikalılar hep size ‘biz sonsuza kadar Suriye’de kalmayacağız, Şam’la anlaşmanız gerek’ demiyorlar mı?

 Evet, siyasetçiler de askerler de hep hatırlatıyor. Sonsuza kadar kalmayacaklarını söylüyorlar. Suriyeli tarafların akılcı çözümler bulması gerektiğini belirtiyorlar.

– 2014’ten 2025’e kadar IŞİD’e karşı uluslararası koalisyonun tek ortağı DSG idi. Şimdi Suriye hükümet güçlerinin de ortak olacağı söyleniyor. Doğru mu?

Bunun ne kadar doğru olduğunu bilmiyorum.

– Peki doğru tanım nedir?

Şu anda Amerika Şam’da, ister elçilik yoluyla olsun ister bazı askeri düzenlemelerle olsun, bir ortaklık kurma çabası içinde. Henüz arayış aşamasında.

– Böyle bir ortaklıktan endişe ediyor musunuz?

Hayır, kesinlikle değil. Eğer Şam ve koalisyon ile ortaklık olursa kaygılanmayız. Tam tersine, bu Suriye’nin adem-i merkeziyetçilik çözümü için yeni kapılar açabilir.

– Amerikalılar Şam’dan koalisyona resmen katılmasını istedi, doğru mu?

Doğru. Bu da Şam’ın terörle mücadelede net bir karar vermesi gerektiği anlamına geliyor.

– Şara, IŞİD için hedef numara bir olduklarını söyledi. Yorumunuz?

Yorum yok.

– Neden?

 Yorum yapmak istemiyorum.

– ABD Irak’tan bazı üslerden çekildi. Suriye’deki varlıklarını artırıyorlar mı?

 Şu anda ağırlık Erbil’e, Harir Üssü’ne kayıyor. Ama görünen o ki Suriye dosyasına daha fazla ağırlık vermek istiyorlar.

– Bu da IŞİD’e karşı koalisyonun merkezini Suriye’ye taşımak anlamına gelir mi?

 Evet, mümkün.

– Bu sizin için rahatlatıcı mı?

Tabii ki. Çünkü Suriye’de istikrar, Ortadoğu’da istikrar demek. IŞİD’in yeniden hareketlenmesi büyük tehlike. Bu yüzden Şam’ın da katılmasıyla koalisyonun ağırlığını buraya vermesi çok önemli.

– Bu aynı zamanda Şam’ın uluslararası meşruiyetini de güçlendiriyor. Sizin için de sorun değil mi?

Biz kendimizi Şam dışında görmüyoruz. Şam tüm Suriyelileri temsil etmeli. Dolayısıyla uluslararası sahada yer alması bizi de kapsar.

– Yeni yönetim 9 ayda Arap, bölgesel ve Amerikan desteği aldı.

 Diplomatik destek var ama hala ciddi sorunlar var. Şam’ın bu desteğe nasıl karşılık vereceği belli değil. Pozitif adımlar atıldı ama geleceği müzakereler belirleyecek.

– Şara’nın New York ziyareti hakkında ne düşünüyorsunuz?

Suriye’nin izolasyondan çıkması olumlu. Ama Şerah’ın ne yaptığını ve ne yapacağını açıkça söylemesi gerekir.

– Türkiye’nin rolünü nasıl görüyorsunuz?

Şu ana kadar olumlu görmüyoruz. Türkiye, Suriye’deki Kürt meselesiyle kendi iç meselesini eşit tutuyor. Bu da süreci tıkıyor. Ama biz Türkiye’nin tarafsız bir arabulucu olmasını umuyoruz.

– Şara ile Mazlum Abdi’nin Mart 2025’teki anlaşması Ankara’nın istemediği bir şey miydi?

 Öyle duyduk, mümkün.

– Türkiye ile PKK lideri Abdullah Öcalan arasındaki anlaşmanın etkisi oldu mu?

Oldu. Özellikle güvenlik alanında sakinleşme getirdi. Saldırılar olmadı. Ayrıca sınır kapılarının açılması gibi konular da konuşulabildi.

– Sınır kapılarıyla ilgili daha fazla bilgi?

Nusaybin-Kamışlı kapısı için bir ön mutabakat var. Türkiye, geçici hükümet ve biz de açılmasına sıcak bakıyoruz. Detaylar için müzakereler olacak.

– Son soru: Yakın, orta ve uzun vadede Suriye’yi nasıl görüyorsunuz?

 Yakın vadede savaş yerine diyalog dili egemen olmalı. Çatışmalar durmalı. Orta vadede sürekli açık diyalog kanalları olmalı. Uzun vadede ise Suriye ancak tüm tarafların katılımıyla yeniden inşa edilebilir. Tek taraflı bakış açısı Suriye’ye fayda getirmez. Eğer bunu başarırsak ülkeyi yeniden inşa edebiliriz. Aksi halde yeni savaşlar göreceğiz.

– Suriye’nin bölünmesinden korkuyor musunuz?

Hayır. Neden bölünsün? Ben böyle bir çağrı görmüyorum.

– Yani genel olarak iyimser misiniz?

Elbette