Kürdistan Bölgesi: Dini ve etnik birlikte yaşamın güvenli limanı

Kürdistan Bölgesi, bölgesel çatışmalar nedeniyle yerlerinden edilen Hristiyanlara, Ezidilere ve diğer topluluklara sığınak sağlayarak dini ve etnik birlikte yaşamın örnek modeli haline geldi. Dini ve aşiret liderleri, bu istikrarı hem Kürt halkının tarihi liderliğine hem de mevcut hükümetin çeşitliliği koruma konusundaki kararlılığına bağlıyor.

Orta Doğu’da istikrarsızlık içinde bir istisna

Irak ve Orta Doğu’nun büyük bölümünde süren çatışmalar, mezhepsel bölünmeler ve istikrarsızlık ortamına rağmen, Kürdistan Bölgesi; farklı dini ve etnik toplulukların barış, güvenlik ve uyum içinde yaşadığı istisnai bir bölge olarak öne çıkıyor.

K24’te yayınlanan “Birlikte Yaşam” programına dayanan bu rapor, bölgenin neden güvenli bir sığınak ve ortak yaşamın sembolü haline geldiğini gösteren canlı sahneler ve tanıklıkları içeriyor.

Program, şu soruyla başlıyor:

“Tehlike ve tehditler ortaya çıktığında neden tüm bileşenler — Hristiyanlar, Ezidiler ve Irak ile bölgedeki diğer etnik gruplar — yönünü Kürdistan’a çeviriyor?”

Zulümden Kaçanlar İçin Sıcak Bir Sığınak

Bu sorunun cevabını, Erbil Keldani Başepiskoposu Bashar Matti Warda veriyor. Iraklı Hristiyanların yaşadığı zorlukları hatırlatan Warda şöyle diyor:

“Kiliseler hedef alınmaya, rahipler ve papazlar kaçırılmaya başlanınca Bağdat’tan ayrılmak zorunda kaldık. Erbil ve Ankawa’ya sığındık.”

“Burada bulduğumuz misafirperverlik ve güvenlik, sadece yeniden yerleşimi değil, yatırımı da teşvik etti. İnsanlar burada istikrarlı bir ortam buldukları için kalmayı seçti.”

Bu güvenli liman deneyimi yalnızca Hristiyan toplumu ile sınırlı kalmadı. IŞİD’in üç Irak vilayetini ve Bağdat ile Diyala’nın bazı bölgelerini ele geçirmesiyle, aralarında iki milyondan fazla kişinin bulunduğu yüz binlerce yerinden edilmiş insan Kürdistan Bölgesi’ne sığındı. Bölgenin açık kapı politikası ve hızlı insani müdahalesi, dayanışma ve merhametin sembolü haline geldi.

Tarihsel Kökler ve Vizyoner Liderlik

Gözlemciler ve toplum liderleri, bu kalıcı birlikte yaşama kültürünü Kürt halkının tarihinden gelen değerlere ve bölgenin liderlerinin vizyonuna bağlıyor.

Kürdistan İslam Âlimleri Birliği Başkanı Dr. Abdullah Waisi, “Birlikte yaşamak Kürt halkının en belirgin simgelerinden biridir. Bu, tarihleri boyunca merkezi bir değerdir.” diyor.

Waisi’ye göre, “Merhum Mela Mustafa Barzani, Eylül Devrimi sırasında bu birlikte yaşamın temellerini attı; daha sonra Başkan Mesud Barzani bunu güçlendirdi ve kurumsallaştırdı.”

Şammar aşireti lideri Şeyh Faisal Haruş Salem de aynı görüşü paylaşıyor:

“Bugün Kürdistan’da yaşadığımız güvenlik ve huzur tesadüf değildir. Bu, Mela Mustafa Barzani’nin ve onun mirasını sürdüren liderlerin mücadelesinin sonucudur. Bölgenin bugünkü refahı ve istikrarı, bu bilge ve ilkeli liderliğin bereketidir.”

Güvenlik: İstikrarın Omurgası

Erbil’in tarihi çarşısında gece geç saatlere kadar süren canlılık ve ticaret, vatandaşlarla güvenlik güçleri arasındaki güçlü güven bağını yansıtıyor — bu da Kürdistan’ın istikrarının temel taşını oluşturuyor.

Erbil Emniyet Müdürlüğü Sözcüsü Binbaşı Kifah Hasan, “Erbil Emniyeti olarak tüm birimlerimiz, halkımıza ayrım gözetmeden 7 gün 24 saat hizmet veriyor,” diyor.

Hasan, bu güvenli ortamın sürdürülmesinde “Kürdistan Bölgesel Hükümeti’nin özellikle Başbakan ve İçişleri Bakanı’nın desteğiyle vatandaşlar ile güvenlik kurumları arasındaki yakın iş birliğinin” belirleyici olduğunu vurguluyor.

Erbil’deki esnaflar, “Bazı Avrupa ülkelerinde bile bu kadar güven yok,” diyerek mallarını gece boyunca dükkânlarının dışında bırakabiliyor.

Hükümetin Kararlılığı ve Geleceğe Bakış

Kürdistan Bölgesel Hükümeti (KBY), Başbakan Mesrur Barzani liderliğinde, bu birlikte yaşama kültürünü korumayı ve güçlendirmeyi öncelikli hedef olarak sürdürüyor.

“Our Lady of Light Kilisesi”nin açılışında konuşan Başbakan Barzani, “Kürdistan her zaman tüm topluluklar için barışçıl birlikte yaşamın evi olarak kalacaktır,” dedi.

Barzani, dini liderlerin birleştirici rolüne övgüde bulunarak, KBY’nin “tüm dinlere ve milletlere ayrım gözetmeden destek vermeye devam edeceğini” vurguladı.

Bilge liderliği, Peşmerge ve güvenlik güçlerinin fedakârlıkları ve toplum bilinciyle Kürdistan Bölgesi, istikrarsız bir Orta Doğu’nun kalbinde barış ve birlikte yaşamanın ışığı olmayı sürdürüyor.

Program şu mesajla sona eriyor:

“Kürdistan, çeşitliliğe saygı ve insan haklarının korunmasıyla nasıl güvenli ve uyumlu bir yurt inşa edilebileceğinin yaşayan bir örneğine dönüşmüştür.”