Miroğlu: Süreç hassasiyeti paranoyası gereksiz

Miroğlu, görüşmeye dair “süreç hassasiyeti” gerekçesiyle yapılan eleştirileri abartılı bulduğunu belirterek, “Öcalan’ın heyete söylediklerinde gizlenecek, on yıl daha arşivlerde tutulacak hiçbir şey yok” dedi.

“Öcalan’ın anlattıkları yeni değil, tanıdık değerlendirmeler”

Miroğlu, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit’in görüşmeye dair aktardıklarının net olduğunu belirterek, Öcalan’ın; tarihsel süreçleri anlattığını, Turgut Özal dönemindeki barış girişimlerine değindiğini ve Suriye’de 10 Mart anlaşmasının uygulanması gerektiğini söylediğini ifade etti.

Ayrıca Öcalan’ın Demokratik Suriye Güçleri (DSG) ve YPG’nin Suriye yönetimine entegrasyonuna dönük önerilerini hatırlatan Miroğlu, bunun Türkiye’de ilk çözüm süreci sırasında da tartışılmış bir model olduğunu vurguladı.

“Emperyalist planlar hassasiyeti abartılıyor”

Miroğlu, iktidara yakın medyada dile getirilen “ABD ve İsrail planları” yorumlarına tepki göstererek, asıl çözümün Türkiye’nin inkâr politikalarını terk etmesinden geçtiğini söyledi:

“Emperyalist planların çökmesinin tek yolu var: İnkârı bitirin. Kürtler bu devletin kendi devletleri olduğuna inansın. O zaman ABD de İsrail de durdurulur.”

“Bu süreç halka doğruyu söylemek için fırsat”

İmralı görüşmesinin kamuoyuna açıklanmasının sakıncalı olmadığını belirten Miroğlu, süreci “Türkiye’ye gerçekleri anlatma fırsatı” olarak nitelendirdi.

12 Eylül arşivlerinin açılması çağrısını yineleyen Miroğlu, Kürt hareketinin ortaya çıkış koşullarının doğru anlaşılabilmesi için Diyarbakır Cezaevi dönemine ışık tutulması gerektiğini söyledi.

Kendi çalışmalarına değinen Orhan Miroğlu, bu dönemleri anlattığı iki kapsamlı kitabına atıfta bulunarak şunları kaydetti:

“Diyarbakır Cezaevi’ni anlatan 2 saat 52 dakikalık bir belgeselim var. Bu kadar uzun olmasının sebebi, gerçeklikten tasarruf edememiş olmamdır.”