Türkiye'nin Batı Kürdistan'daki Kürt askeri gücü YPG'ye yönelik askeri müdahale uyarılarını yoğunlaşmasıyla başlayan ve ardından ABD'nin askerlerini çekme kararıyla devam eden gelişmeler, Suriye sahasını bir süredir bölgedeki aktörlerin diplomasi trafiğinde üst sıraya taşıdı.
"IŞİD'le mücadele bitti mi? Washington'ın müttefiki Suriyeli Kürtler şimdi yalnız mı kaldı? Türkiye artık bölgede askeri açıdan daha mı rahat?" gibi soruların sorulduğu bir dönemde Ankara kritik bir ziyaret gerçekleşiyor.
ABD Başkanı Donald Trump'ın Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton Salı günü Türk yetkililerle bir araya gelecek. Üstelik yanında Genelkurmay Başkanı Josep Dunford ve ABD'nin eski Ankara Büyükelçisi şimdiki Suriye Özel Temsilcisi James Jeffrey de olacak.
ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton, Pazar günü İsrail'de yaptığı açıklamada, "ABD askerleri, Suriye'nin kuzeyindeki Kürtleri korumaya yönelik bir anlaşma olmadan çekilmeyecek" dedi.
Ziyaret öncede yapıylan bu açıklama Ankara'yı rahatsız etti.
Türkiye Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Bolton'ın sözlerine "Türkiye'nin Kürtleri hedef aldığı iddiası akıl dışıdır" yanıtını verdi.
İsrail ziyareti sırasında gazetecilere konuşan Bolton, Amerikan askerlerinin Suriye'den çekilmesinin bazı şartlara bağlı olduğunu söyledi.
John Bolton, ayrıca ABD'nin Suriye'den çekilmesi için bir takvim olmadığını ve şartların yerine getirildiğini gördükten sonra "bir takvimden bahsedilebileceğini" kaydetti.
Bolton'un ziyaretiyle ilgili beklentileri ve olası sonuçları DW Türkçe'ye değerlendiren Kadir Has Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Serhat Güvenç, Ankara'daki görüşmelerin en çekişmeli ayağının YPG konusu olacağını düşünüyor.
Güvenç, ziyaretten memnun ayrılacak tarafın Türkiye olacağı iddiasında. Serhat Güvenç, ABD'nin YPG konusunda Ankara'dan garanti almasının kolay olmadığını söyledi.
