Suriye Kürt Demokrat Sol Parti (SKDSP) Genel Sekreteri ve aynı zamanda Kürt Birliği görüşmelerinde Kürt Ulusal Birliği Partileri (PYNK) Temsilcilerinden Salih Gedo, “Rojava’da yapılan anlaşmayla en zorlu eşiği aştık” dedi.
Rojava Kürdistanı tarihi günlerden geçiyor, Kürtler arası diyalogu güçlendirerek siyasette kararlaşıyorlar. Rojava Kürdistanı’ndaki bu gelişmelerin, kendi aralarında ortak siyaset oluşturma ve kendi kaderini tayin etme konularında lokomotif rol oynayacağı şimdiden görülüyor.
Kürtler arası diyalog sürecinde Rojava Kürdistanı zengin diplomatik sahnelere de tanık oldu. Yaşanan olumlu gelişmeler Rojava Kürdistanı’nın dünya siyasi arenasında katılımcı olma rolünü de pekiştiriyor. Kazanan Rojava Kürdistanı, aynı zamanda kazanan dört parça Kürdistan olmaya yol açıyor.
Suriye Kürt Demokrat Sol Parti (SKDSP) Genel Sekreteri ve aynı zamanda Kürt Birliği görüşmelerinde, Kürt Ulusal Birliği Partileri (PYNK) Temsilcilerinden Salih Gedo ile Rojava Kürdistanı’nda ABD, Fransa, İngiltere ve Almanya himayesinde gelişen ulusal birlik toplantılarını, bu toplantıların gündem maddelerini, tartışma boyutlarını ve en son kararlaşma düzeyleri ile diğer Kürdistan parçalarında bulunan siyasi parti, hareket ve halkından beklentilerini konuştuk.
Dört parça Kürdistan’a ilham ve umut veren ‘Kürt Birliği’ toplantılarına sizde katılıyorsunuz. Şu ana kadar gelişen toplantılar ve içerikleri hakkında neler söylemek istersiniz?
Kürt Birliği görüşmelerinde en zorlu ve en önemli eşik olan siyasi uzlaşı turu dün başarıyla sonlandı. Bundan sonra toplantılarımızda yeni ve daha önemli bir aşamaya geçiş yapıyoruz. Bu yeni aşama da Rojava Özerk Yönetimi’nin paylaşılması ve düzenlenmesi ile alakalı olacak. Suriye Kürt Ulusal Konseyi (ENKS), Rojava Özerk Yönetiminde yer alma talebinde bulunuyor. Zaten her iki taraf olarak, ABD’nin gözetiminde ve General Mazlum Abdi’nin de katılımıyla bu konuyu gündemimize taşıdık. Anlaşma sağlandıktan 1 yıl sonra Rojava Özerk Yönetimi’nde bulunan bütün alanlarda yasal seçimler yapılacak ve ENKS’de ortaklık temelinde bu yönetimde yer alacak. Fakat ENKS’li kardeşlerimiz seçimleri beklemeden şimdi yönetime dahil olma isteklerini dile getiriyorlar. Şu an bu konu gündemimizde. Yani ENKS’li kardeşlerimiz yasal seçim sürecinde mi yönetime dahil olacaklar yoksa şimdi bir formül bulunarak mı yönetime dahil edilecekler? Bunu tartışıyoruz. Çünkü özerk yönetim kurumlarının hepsi seçimler yolu ile belirlendi ve şimdi yapmaya çalıştığımız, ortaklık temelinde yeni bir yönetim oluşturmak. Bu nedenle seçimle iş başına gelmiş mevcut kurumların çalışmalarına da zarar vermeyecek en uygun formül üzerine ortak fikir alış – verişinde bulunuyoruz.
Yönetim mercilerinde hangi oranlar çerçevesinde anlaşma sağlandı?
Kürt Birliği Siyasi Üst Yürütme toplantıları sona erdi. Özerk yönetimler içerisinde temsiliyet konularında tartışmaların başlangıç aşamasındayız. Bu tartışmalarımızın da birkaç gün içerisinde biteceğini ve anlaşma sağlanacağını umuyorum. Tabi seçimle iş başına gelmiş yönetimleri değiştirmek ve yerine atamalar tarzında görevlendirmeler yapmak zorlu bir tercih. PYNK olarak biz seçimlere kadar beklemeyi ve seçimlerde bu ortak paylaşımı sağlamayı öneriyoruz. Dediğim gibi bu konularda halen tartışmalarımız devam ediyor ve karşılıklı anlayış ve hoşgörüyle çözüleceğinden eminiz.
Kürt Birliği ittifakında sağladığımız ve kamuoyuna da yansıyan anlaşmamız temelinde, yürütme organımız 40 üyeden oluşacak. Bunun 20 üyesi PYNK’den, 20’side ENKS’den olacak. Ayrıca bu 40 üye içerisinden 8 üye bağımsız olacak ve bu 8 bağımsız üyeden 4’ü PYNK, 4’üde ENKS tarafından aday gösterilecek ve herhangi bir tarafa bağlı olmayacaklar.
Gerçekleşen Kürt Birliği anlaşmalarında ABD ve diğer ülkelerin rolleri nasıldı?
Başta şunu belirtmem gerekir ki Türkiye başından beridir bu görüşmelere karşıydı ve olumsuz anlamda ellerinden gelen her şeyi yaptı ve yapmaya da devam ediyor. Yani Türkiye hiçbir şekilde bir Kürt Birliği’ni istemiyor. Bu konuda ABD’lilerin bize söylediği şu: ‘‘Biz Türkiye’ye kesinlikle bu görüşmelere müdahale etmemelerini ve olumsuz etkide bulunmamalarını söyledik. Bizim inisiyatifimizde gelişen bir durum olduğunu ve öncülüğünü de bizim yaptığımızı ısrarla bildirdik.’’ Zaten ABD temsilcileri gerçekleştirdiğimiz bütün toplantılarda gözlemci olarak bulunuyorlar ve kesin bir başarı için bütün imkanlarını seferber ediyorlar.
Gerçekleşen anlaşmaya, bölge devletlerinin ve uluslararası güçlerin yaklaşımı hangi temelde gelişiyor?
Türkiye’nin Kürt Birliği temelinde gelişen bütün görüşmelere ve anlaşmalara yüzde yüz karşı olduğunu çok iyi biliyoruz. Suriye’nin, rejim olarak bu görüşmelerin ve anlaşmanın hiçbir şekilde başarıya ulaşmamasını istediğini biliyoruz. Aynı şekilde İran’da benzer duygular ve beklentiler içerisinde. Yani Kürtleri sömürge altında tutan devletlerin Kürt Birliği temelinde yürütülen görüşmelerin ve anlaşmaların hiçbir şekilde başarıya ulaşmasını istemediklerini çok iyi biliyoruz. Buna karşılık ABD ve Uluslararası koalisyon Kürt Birliği temelinde gelişen görüşmeler, anlaşmalar konusunda ciddi ve anlamlı bir destekte bulunuyorlar. Uluslararası güçlerden, özellikle Fransa, İngiltere ve Almanya belirgin şekilde desteklerini sunuyorlar. Tabi saha da en belirgin güçlerden birisi olan Rusya’nın tavrı halen netleşmiş değil. Yaklaşık 15 gün önce Demokratik Suriye Meclisi (MSD) temsilcileri Rusya’ya gittiler ve hepimiz güzel bazı şeylere tanıklık ettik. Ama maalesef halen Rusya’nın Rojava Kürdistanı’na karşı olumsuz açıklamaları ile karşı karşıya kalıyoruz. Örneğin, Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov’un dünkü açıklamaları hiçte iyi değildi. Yani Lavrov’un: ‘‘ABD Suriye’de bir Kürt bölgesi oluşturmak istiyor ve Kuzey Suriye’deki petrol ile doğal gaz yataklarını ele geçirmek istiyor’’ açıklaması çok talihsizce.
James Jeffry’nin yakın dönemde Rojava Kürdistanı’nı ziyaret edeceğine yönelik haberler var. Bu konuya ilişkin ne söylemek istersiniz? Gerçekleşen anlaşmalar için mi gelecek sizce?
Evet, evet gelecek. Yakın bir zamanda gelecek ve misafirimiz olacak.
Bütün bu görüşmeler ve anlaşmalar sürecinde PYNK ile ENKS arasında en fazla kendisini hissettiren anlaşmazlıklar nelerdi?
Rojava Özerk Yönetimi’nin ömrü yaklaşık 7 yıllık. Bu 7 yıllık süreçte ENKS ağırlıklı olarak bölge dışındaydı. Yani savaşın yoğun yaşandığı sahanın dışındaydılar. Tabi doğal olarak herkesin ve her tarafın kendisine has görüşleri ve mücadele yöntemleri var. Doğal olarak birçok konuda görüş farklılıklarımız oldu. Ama General Mazlum Ebdi ve ABD temsilcilerinin destekleri sayesinde aramızda var olan görüş farklılıkları uzlaşı temelinde aşıldı. Zaten artık görüş ayrılıkları ve farklılıklar konusu gündemlerimizde değil ve bunu zenginlik olarak karşılıyoruz. Yani ne PYNK olarak nede ENKS olarak artık bu tür geriletici konuları gündemimize almıyoruz. Her iki taraf olarak bundan sonra Kürt Birliği’nin gerçekleşmesinin önüne asla engel kabul etmiyoruz. Bundan sonra sadece ‘Kürt Birliği’ni daha güçlü nasıl inşa edebiliriz konularında yoğunlaşıyor ve tartışıyoruz. Görüşmelerimiz ve anlaşmalarımızda elbette ki ayrıldığımız hususlar ve farklı görüşlerimiz olacak ama elde ettiğimiz tecrübeler ışığında mutlaka uzlaşı noktalarını bulacağız ve ne olursa olsun Kürt Birliği’nin oluşumu konusunda başarılı olacağız.
Herkes farklı görüşlerde olan Kürtlerin yan yana gelmeleri halinde mutlaka sert ve olumsuz bir üslupla tartışacaklarını düşünüyor. Geçmişimiz de ne yazık ki bunu doğrular nitelikte. Siz PYNK ve ENKS olarak katıldığınız toplantılarda hangi üslup ve hitabetle bir birinizle tartışıyorsunuz? Bütün Kürtler aslında biraz da bunu merak ediyorlar. Yapıcı üslup kullanmakta zorlanıyor musunuz?
Öncelikle PYNK olarak, başlangıçtan beridir bu görüşmeler ve anlaşmalar hususunda ciddi olduğumuzu belirtmek isterim. Özellikle halkımızın birliğini her şeyin üzerinde görüyoruz. Bu sebeple de tamamen diplomatik ve kardeşçe bir üslubu esas alıyoruz. Tabi alışkanlıklar gereği ilk başlarda belirttiğiniz gibi hoşgörüsüz, kırıcı bazı üslup ve konuşmalar aramızda gelişti ama neredeyse 10 – 11’inci toplantımızı gerçekleştirdik ve artık bu olumsuz üsluplarımızdan kurtulduğumuzu söyleyebilirim. Özellikle şunun altını çizerek belirtmem gerekir ki, her toplantı sonrası aramızda daha güçlü bir güven, samimiyet ve bağlılık gelişti. Yani şunu rahatlıkla dile getirebilirim ki, her toplantı bir öncekinden daha samimi ve daha içtenlikli gelişiyor. Bu güven ve samimiyetin de daha güçlü bir şekilde devam edeceğine ve bütün taraflar için daha güçlü kazanımlar sağlayacağına eminim.
Gerçekleşen görüşmeler ve anlaşmalarda Kürdistan Bölgesi’nin rolü hakkında ne söylemek ister siniz?
PYNK olarak, Güney, Doğu ve Kuzey Kürdistan’ın Kürt Birliği görüşmelerine ve anlaşmalara büyük bir heyecanla sonsuz destek verdiğini görüyoruz. Bu nedenle de, gösterilen bu ilgi alaka ve destekten dolayı sizler aracılığıyla bütün parçalardaki Kürt halkımıza ve siyasi oluşumlarımıza teşekkürlerimizi iletmek istiyoruz. Tabi başlangıç olarak, Sayın General Mazlum Ebdi ile Kürdistan Bölgesi Başkanı Sayın Neçirvan Barzani’nin aldıkları ve şimdiye kadar yürüttükleri inisiyatifin çok olumlu ve tarihsel gelişmelere vesile olduğunu biliyoruz. Ayrıca Kürdistan Bölgesi’ndeki bütün siyasi taraflar açık bir şekilde desteklerini gösteriyorlar. Aynı şekilde Kuzey Kürdistan’daki siyasi Kürt hareketleri de olumlu anlamda desteklerini sunuyorlar. Bizim açımızdan önemli olan, bütün Kürt siyasi taraflarının Rojava Kürdistanı’nda ‘Kürt Birliği’nin oluşumu için amasız – fakatsız desteklerini belirtmeleri ve bu bizler açısından çok değerli.
Son olarak, Kürdistan’ın en küçük parçası olmanıza rağmen ‘Kürt Birliği’ görüşmelerinde attığınız bu değerli adımlarla bütün Kürt halkına büyük bir umut vesilesi oldunuz ve dünyanın neresinde olursa olsun bütün Kürtler ilgi ve sevgiyle sizi takip ediyorlar. Olumlu attığınız adımlarda mutlu, olumsuz adımlarda da mutsuz oluyorlar. Buradan bizim aracılığımızla diğer parçalardaki Kürt halkımıza neler söylemek istersiniz? Ne tür mesajlar vermek istersiniz?
Diğer 3 parça Kürdistan ve dünyanın her tarafında Rojava Kürdistanı’nı ilgi ve alakayla takip eden bütün Kürtlere öncelikle sizin aracılığınızla teşekkürlerimizi iletmek istiyorum. Bu vesileyle, her nerede olurlarsa olsunlar, bütün Kürtlerin tavır ve yaklaşımlarını çok değerli, çok samimi ve çok anlamlı gördüğümüzü belirtmek istiyorum. Doğal olarak bu yaklaşım ve davranışlar bizim daha güçlü ve daha değerli yaklaşımlar sergilememiz açısından bir nevi sorumluluk yükümüzü ağırlaştırıyor. Ve her ne pahasına olursa olsun bu sorumluluklarımıza sahip çıkmak zorunda olduğumuzu biliyoruz. Bizim burada, Rojava Kürdistanı’nda geliştirdiğimiz ‘Kürt Birliği Görüşmeleri ve İttifaklarının’ kısa bir süre zarfında bütün Kürdistan için ‘Ulusal Kongre’ zemini oluşturacağı umudunu taşıyoruz. Ve ümit ediyoruz ki oluşacak ‘Ulusal Kongre’ bünyesinde bütün Kürt partileri, siyasi çevreleri ve hareketleri tek bir tavır, tek bir yaklaşımla ulusal sorunları ele alarak, bütün Kürt halkının tarihsel rüyalarını geliştirmek ve gereken adımları atmak için birlik oluşturabilsinler. Kürt halkı öncü ve lider hareketleri ile bunu başarabilecek dirayet ve kudrete sahiptirler.