Suudi Arabistan'ın güvenlik pusulası neden tekrar Washington ve Tel Aviv'e yöneldi?

Suudi Arabistan, bölgesel güvenlik dengelerindeki değişimlere paralel olarak, ABD ile stratejik bir güvenlik anlaşması imzalamaya hazırlanıyor. Anlaşma, Washington’un Riyad’ı Yemen savaşındaki eksikliklere rağmen koruma yükümlülüğünü güçlendirmeyi hedefliyor.

Görünürde bu adım, Suudi Arabistan’ın farklı güvenlik ittifaklarını deneme çabasını yansıtıyor. Ancak analistler, Riyad’ın ABD ile bu ilişkideki önceliklerini belirlerken İsrail ile koordineli adımlar attığına dikkat çekiyor. 2024 yılında Katar’daki El-‘Addid üssünde yapılan gizli toplantılarda İsrailli ve Suudi yetkililer, ortak siber güvenlik merkezleri ve bilgi entegrasyonu üzerine görüşmeler yürüttü.

Belgelere göre, Suudi Arabistan, bölgedeki İran tehdidine karşı ABD ve İsrail ile bilgi paylaşımı yaparken, Suriye, Irak ve Yemen’deki gelişmeler konusunda istihbarat sunuyor. Analistler, bu adımların Riyad’ın güvenlik kaygılarını gidermeyi ve ekonomik dönüşüm planlarını korumayı amaçladığını belirtiyor.

Uzmanlar, ABD-Suudi güvenlik anlaşmasının İsrail’in katılımı olmadan mümkün olup olmadığı konusunda görüş ayrılığına dikkat çekiyor. Bazı uzmanlar, Suudi Arabistan’ın İsrail ile sınırlı ve sessiz güvenlik işbirliğini tercih ettiğini, diğerleri ise anlaşmanın İsrail olmadan eksik kalacağını öne sürüyor.

Suudi Arabistan’ın çok taraflı güvenlik stratejisi ve ABD ile işbirliği, bölgesel güç dengeleri ve Orta Doğu’daki çatışmaların seyrini etkileyecek kritik bir gelişme olarak değerlendiriliyor.