Bakırhan’dan Tahliye Tepkilerine Yanıt: 3 Gün Dayanamayanlar, 33 Yılı Sorguluyor

DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, uzun yıllar cezaevinde kalanların tahliyesine yönelik eleştirilere tepki göstererek, "Üç gün içeride kalsa ağlayacak olanlar, 33 yıl yatanların neden serbest bırakıldığını sorguluyor" dedi.

2 Ağustos 2025 - 19:56
2 Ağustos 2025 - 20:14
 0
Bakırhan’dan Tahliye Tepkilerine Yanıt: 3 Gün Dayanamayanlar, 33 Yılı Sorguluyor

DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, Ankara’da düzenlenen “Barış ve Demokratik Toplum Buluşmaları” toplantısında önemli açıklamalarda bulundu. Toplantıya çeşitli sivil toplum kuruluşları, demokratik kitle örgütleri ve kanaat önderleri katıldı.

Bakırhan, özellikle bazı muhalif çevrelerin ve medya organlarının, çözüm sürecine dair tartışmalara ve uzun yıllar cezaevinde kalan bazı mahkumların tahliyesine yönelik eleştirilerine sert tepki gösterdi. “Düşünün, cezasını tamamlamış, kitap okuduğu ya da halay çektiği için cezasına yıllar eklenmiş insanların tahliyesi bile sindirilemiyor. Bu yaklaşımı muhalif diye tarif ettiğimiz kesimlerden görmek hayal kırıklığı yaratıyor,” ifadelerini kullandı.

Tahliye edilen kişilerin 30 yılı aşkın süredir cezaevinde olduklarına dikkat çeken Bakırhan, bu kişilerin hukuksuz yargılamalar ve siyasal gerekçelerle yıllarca içeride tutulduğunu söyledi. “3 ay içeride kalsa tarumar olacak, 3 gün kalsa itirafçı olup ‘beni kurtarın’ diyecek olanlar, şimdi 33 yıl cezaevinde kalan insanların serbest bırakılmasına tepki gösteriyor. Bu tutumun izahı yoktur,” dedi.

Bazı muhalif medya kuruluşlarının barış süreciyle ilgili açıklamaları çarpıttığını, bağlamından koparılmış cümlelerle algı yaratmaya çalıştığını vurgulayan Bakırhan, “Barış kelimesi dahi bazılarını rahatsız ediyor. Barışa karşı çıkmak, insanlık için en utanç verici tutumlardan biridir,” diye konuştu.

Tuncer Bakırhan, konuşmasının ikinci bölümünde ise toplumsal barış süreci ve demokratikleşme yönündeki adımlarda sivil toplumun rolüne dikkat çekti. Barışın sadece Meclis’te kurulan komisyonlarla değil, tüm toplumsal kesimlerin katılımıyla inşa edilmesi gerektiğini vurguladı. “Sadece parti liderlerinin konuştuğu bir zeminde barış kurulamaz. Barış; emekçilerin, kadınların, gençlerin, ezilen halkların ve sivil toplumun ortak çabasıyla yükselir,” dedi.

Meclis’te kurulan yeni komisyonun tarihi bir sorumluluk taşıdığına dikkat çeken Bakırhan, komisyonun sadece geçmişteki yaraları sarmakla kalmayıp, bugünün güvenini inşa etmesi ve geleceğin vizyonunu oluşturması gerektiğini belirtti. Bu sürecin tüm Türkiye’nin demokratikleşmesiyle bağlantılı olduğunu vurgulayan Bakırhan, “Mesele sadece Kürt sorununun çözümü değil; adil bir ekonomi, özgür bir toplum ve demokratik bir yönetim anlayışıdır,” ifadelerini kullandı.

Terörle Mücadele Kanunu’nun (TMK) uygulamaları üzerinden de örnekler veren Bakırhan, birçok kişinin sosyal medya paylaşımları veya telefon rehberinde bir isim bulunması gibi nedenlerle kriminalize edildiğini hatırlattı. “TMK hepimizin baş belasıdır. Bu konuda birlikte çalışmak ve kamuoyu oluşturmak gerekiyor. Sivil toplumun bu noktada da aktif görev üstlenmesi hayati önemdedir,” dedi.

Sözlerini “Barış; yalnızca Kürtlerin değil, hepimizin meselesidir” diyerek noktalayan Bakırhan, barış ve demokratik toplum inşasında tüm toplumsal kesimlere çağrıda bulundu: “Sivil toplum sessiz kalırsa barış kurulamaz. Hep birlikte ses vermek zorundayız.”

Bu haber toplam 5783 kişi tarafından görüldü.
Son güncellenme: 22:57:15