İmralı görüşmesinin perde arkası ortaya çıktı: Ham tutanaklar 62 sayfa
İmralı ziyaretine dair tartışmalar sürerken, 16 sayfa olarak açıklanan tutanağın Beştepe’ye göre 17 sayfa, ham hâlinin ise 62 sayfa olduğu ortaya çıktı.

Halk TV yazarı gazeteci İsmail Saymaz, İmralı’daki zirvenin ham dökümlerinin 62 sayfayı bulduğunu ve yeni anayasa süreci için takvimin belirlendiğini yazdı.
Tutanak tartışması: 16 değil, düzeltilmiş haliyle 17 sayfa
DEM Parti Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit geçtiğimiz günlerde İmralı heyeti olarak 16 sayfalık bir tutanağın altına imza attıklarını söylemişti. Saymaz’ın Beştepe’ye yakın kaynaklardan edindiği bilgilere göre ise, Abdullah Öcalan ile yapılan görüşme toplam 2 saat 50 dakika sürdü. Görüşmenin deşifre edilen ham tutanaklarının 62 sayfa tuttuğu, ancak tekrar eden ifadelerin ayıklanması ve metnin tashih edilmesinin ardından resmi tutanağın 17 sayfaya indirildiği belirtildi. Saymaz’a konuşan kaynaklar, Koçyiğit’in sayfa sayısını yanlış hatırladığını vurgularken, 17 sayfalık nihai metinde “toplumu rahatsız edecek herhangi bir ifadenin bulunmadığını, ancak devletin yasadışı bir örgüt lideriyle yapılan mahrem görüşmenin tamamını yayınlamak gibi bir usulünün olamayacağını” savundu.
“Öcalan’ın CHP’ye eleştirileri gizlendi” iddiası
Beştepe kaynakları, Abdullah Öcalan’ın görüşme sırasında Cumhuriyet Halk Partisi’ne (CHP) yönelik de eleştirilerde bulunduğunu, ancak Gülistan Kılıç Koçyiğit’ın yaptığı açıklamalarda bu eleştirilere yer vermeyerek konuyu gizlediğini öne sürdü. Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum’un sosyal medya üzerinden yaptığı sert çıkışların ve "süreci sabote etme" suçlamalarının ardında bu tutumun yattığı ifade edildi. Ayrıca 2019 İstanbul seçimleri öncesinde Öcalan’ın mektubunun devlet eliyle duyurulması ile bugünkü durumun kıyaslanmasına karşı çıkan kaynaklar, iki örneğin şartlarının aynı olmadığını dile getirdi.
Geçiş süreci hukuku ve Kandil krizi
Saymaz’ın yazısına göre müzakere sürecinin en kritik başlığı olan "geçiş süreci hukuku" konusunda ise taraflar arasında henüz bir uzlaşmaya varılamadı. Dağdaki örgüt üyelerinin ne şekilde döneceği ve hangi yasal işleme tabi tutulacağı konusundaki belirsizlik sürüyor.
“Demokratikleşme için önce silahların susması bekleniyor”
Beştepe’nin yol haritasına göre süreç, "geçiş dönemi" ve "demokratikleşme" olarak iki ayrı fazda ele alınıyor. İktidar kanadı, demokratikleşme adımlarının atılabilmesi için öncelikli olarak silahların bırakılmasını, örgütün feshedilmesini ve terörün tamamen tasfiye edilmesini şart koşuyor. Bu aşamaların tamamlanmasının ardından açılacak olan demokratikleşme faslının ise yeni anayasa çalışmaları çerçevesinde yürütülmesi planlanıyor. Beştepe kaynakları, bu yeni dönem ve anayasa çalışmaları için tarih olarak gelecek yılın 1 Ekim tarihinden sonrasını işaret ediyor.
İsmail Saymaz’ın yazısının ilgili kısmı şöyle:
“İmralı’nın ham tutanakları 62, tashihli hali 17 sayfa”
“TBMM’de kurulan Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu adına AK Parti, MHP ve DEM Partili üç üyenin Öcalan’la görüşmesinin yankıları sürüyor.
Görüşme sonrası dört sayfalık özet metin komisyonda okundu ve kamuoyuna açıklandı.
DEM Parti, özetin Öcalan’ın görüşlerini yansıtmadığını belirterek, tüm tutanakların açıklanmasını istedi.
DEM Parti Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit, T24’ten Cansu Çamlıbel’le yaptığı söyleşide, İmralı’ya giden üç milletvekili olarak 16 sayfalık tutanağın altına imza attıklarını söyledi. Koçyiğit, Öcalan’ın SDG’ye silah bırakma çağrısı yapmadığını da kaydetti.
Koçiyiğit’in sözleri Beştepe’yi kızdırdı.
Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum, sosyal medyada PKK’lıları ve DEM Partilileri ‘Terörsüz Türkiye’ sürecini sabote etmekle suçladı.
Görüşme 2 saat 50 dakika
Bu arada Beştepe’ye yakın kaynaklardan öğrendiğim kadarıyla Öcalan’la yapılan görüşme 2 saat 50 dakika sürmüş.
Görüşmenin ham tutanağı 62 sayfa tutuyor.
Tekrar ifadeler ayıklandıktan ve metin tashih edildikten sonra 17 sayfaya inmiş.
Yani, Koçyiğit, yanlış hatırlıyor.
Tutanaklar 16 değil, 17 sayfaymış.
Beştepe’ye yakın çevreler 17 sayfada toplumu rahatsız edecek bir ifadenin bulunmadığında ısrar ediyor. Ancak devletin yasadışı örgütün lideriyle yapılan mahrem görüşmeyi yayınlama gibi tavrının olamayacağı savunuyorlar.
2019’da tekrarlanan İstanbul seçimi öncesi Öcalan’ın HDP’lilere yönelik tarafsız kalma çağrısının devlet görevlileri eliyle duyurulduğunu hatırlattığımda, “İki örnek aynı değil” yanıtı aldım.
Beştepe çevreleri, Öcalan’ın İmralı’da CHP’yi de eleştirdiğini ancak Koçyiğit’in yaptığı açıklamalarda bu eleştirilere yer vermediğini söylüyorlar. Koçyiğit’e kızgınlık var.
Halen uzlaşmaya varılamadı
Öcalan ile müzakerede geçiş süreci hukuku üzerinde uzlaşmaya varılmış değil. Dağdakilerin ne şekilde döneceği ve hangi yasal işleme tabi tutulacağı netleşmedi. Üst düzey PKK’lıların üçüncü ülkelere gönderileceği söyleniyordu. Ancak şimdi Bese Hozat, kendilerinin de Türkiye’ye dönerek, siyasete katılacağını ifade ediyor. Cezaevindeki PKK’lıların durumu da belirsizliğini koruyor.
Kandil’den duyulan tehditkar söylemler ve el yükselten istekler devleti rahatsız ediyor. Bugüne kadar isimleri bilinmeyen, örneğin ‘Amed Malazgirt’ ya da ‘Zagros Hiwa’ kod adlı PKK’lıların açıklamaları tansiyonu yükseltiyor.
Örgütten silah bırakmaya yönelik daha güçlü teyitler de gelmiyor. Sembolik silah yakma eylemi hariç, adım atılmış değil.
Yeni anayasa
Beştepe’ye yakın çevreler geçiş süreci ile demokratikleşmenin ayrı aşamalar olduğunu; silahların bırakılması, örgütün feshi ve terörün tasfiyesinden sonra demokratikleşme faslının açılacağını söylüyor. Bu fasıl yeni anayasa çalışması çerçevesinde planlanıyor.
Hatta tarih veriliyor.
Gelecek yıl 1 Ekim’den sonra…”
Son güncellenme: 13:42:02





































































































































































































