Gergerlioğlu: Suriye'de anlaşma sağlanmazsa Türkiye'deki süreç bozulur
DEM Partili Gergerlioğlu, Meclis’te kurulan yeni komisyonun tarihi bir görev üstleneceğini belirterek, sürecin başarısının Suriye'deki gelişmelere bağlı olduğunu söyledi. “Rojava’da uzlaşma sağlanmazsa Türkiye’deki süreç de bozulur” uyarısında bulundu.

DEM Parti Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu, Rûdaw TV’ye Türkiye’de Kürt meselesinin demokratik çözümü için başlatılan yeni süreç, Meclis’te kurulan komisyon hakkında değerlendirmelerde bulundu.
Gergerlioğlu, komisyonun tarihi bir görev üstleneceğini belirterek, “Komisyondan sadece biz değil, 86 milyon insanın beklentisi var. Türkiye’de ezilmiş tüm kesimler bu komisyondan demokrasi, hak, hukuk ve adalet bekliyor” dedi.
“Odak silahsızlanmada, ancak beklentiler çok daha geniş”
DEM Partili vekil, komisyonun esas olarak PKK’nin silahsızlanması ve sonrasına odaklandığını vurgularken, isimlendirme konusunda halen bir uzlaşma sağlanmadığını ifade etti.
Gergerlioğlu, “Biz 'Barış ve Demokrasi Komisyonu' gibi isimler öneriyoruz, iktidar ise 'Terörsüz Türkiye' diyor. Bu kadar basit bir konuda bile mutabakat sağlanamaması üzücü. Komisyonların amacı çözüm üretmektir” ifadelerini kullandı.
"Yeni bir yasa gündemde"
Komisyonun öncelikli gündeminin silah bırakan PKK üyelerinin yasal statüsünü düzenleyen yeni bir yasa çalışması olacağını belirten Gergerlioğlu, mevcut "Pişmanlık Yasası"nın bu durumu karşılamadığını söyledi.
Gergerlioğlu, var olan yasalarda da değişiklik ve iptaller olabileceğine işaret etti.
Komisyonun, yasa teklifleri hazırlama ve farklı kesimlerle görüşmeler yapma yetkisine sahip olması gerektiğini vurgulayan Gergerlioğlu, komisyondaki milletvekillerinin büyük çoğunluğunun hukukçu olmasının önemine dikkat çekti.
“Ne PKK devletten ne de devlet PKK'den tam istediğini almış değil”
PKK’nin şu anda silahlarını tam olarak bırakmadığını hatırlatan DEM Partili vekil, “Silahların bırakılmasıyla ortaya çıkacak durumda neler olacağına dair bir tahmini komisyon kuruluyor. Açıkçası ne PKK devletten ne de devlet PKK'den tam istediğini almış değil. Bunlar gerçekleşirse nasıl bir yasa çıkar diye bu komisyonu kurulmuş durumda” dedi.
CHP ve güven sorunu
“İYİ Parti’nin katılmaması çok anlamlı değil” diyen Gergerlioğlu, komisyonun işleyişinde CHP’nin katılımının kritik olduğunu vurguladı.
Gergerlioğlu, şu ifadeleri kullandı:
“CHP'nin tavrı önemli çünkü önemli bir oy oranını oluşturacak. CHP'nin şartları komisyonun yürümesini çok engelleyecek durumda değil. Onlar da böyle bir yasa çıkması konusunda çok engel olmayacaklar. Şu an gördüğüm kadarıyla en büyük tedirginliği anayasal değişikliklere zemin hazırlayan bir takım yasa değişikliği yapması lazım. Anayasa değişikliği yapması lazım ama bu noktada CHP bir yere kadar izin verecek gibi görünüyor. Anayasal bazı değişikliklerde CHP'nin frenlemesinin olabileceğini görüyoruz. Bu şartlı ve nazlı katılım bunu gösteriyor. CHP kendi aklınca işte cumhuriyetin temelleri sarsılmasın, laikliğin temelleri sarsılmasın, Türklüğün temelleri sarsılmasın diye düşünüyor.”
Güven ortamının eksikliğine de değinen Gergerlioğlu, “Kürt halkı iktidara güvenmiyor, iktidar da Kürt halkına. Ama birebir yüz yüze iletişim kurularak bu güvensizlik aşılabilir” dedi.
"Suriye’deki anlaşma, Türkiye’deki süreci etkiler"
Gergerlioğlu, sürecin en kritik kırılma noktalarından birinin Suriye'deki gelişmeler olduğunu belirterek şu uyarıda bulundu:
“Suriye’de, özellikle Rojava’nın statüsüne ilişkin bir anlaşma sağlanmazsa Türkiye'deki çözüm süreci de bozulur. Bu apaçık görünüyor. Birinci çözüm sürecinde de işler iyi giderken Suriye meselesi işin içine girince süreç bozulmuştu. Bu süreçte de Suriye'de Rojava’nın statüsü konularında bir anlaşma sağlanmazsa Türkiye'deki sürecin yürüyeceğini sanmıyorum” yorumunu yaptı.
“Öcalan’ın serbestliği süreç için şart değil”
Gergerlioğlu, sürecin Abdullah Öcalan’ın serbest bırakılmasına endekslenmediğini belirterek, “Kendisi zaten serbest bırakılmayı olmazsa olmaz bir şart olarak sunmuyor. Ancak İmralı’da statü genişlemesi ya da daha esnek bir iletişim zemini sağlanabilir. İlerleyen aşamalarda bir ‘umut hakkı’ potansiyel olarak gündeme gelebilir” dedi.
Son güncellenme: 18:56:13