''İran’daki Eli Cohenler'': İsrail’in saldırısı derin istihbarat açığını ortaya çıkardı

Haziran ayında İsrail’in İran’a yönelik başlattığı 12 günlük ani saldırı, Tahran’ı ve dünyayı şoke etti. ABD ile yürütülen nükleer müzakerelerin sürdüğü bir dönemde böyle bir saldırı beklenmiyordu.

İngiliz haber ajansı Middle East Eye’a (MEE) konuşan kaynaklara göre, bazı ülkeler İran'ı İsrail'in olağandışı hareketliliği konusunda önceden uyarsa da, Tahran bu uyarılara rağmen saldırıya hazırlıksız yakalandı. Saldırının ani gelişmesi ve kolay uygulanması, İran güvenlik ve istihbarat kurumlarında derin bir sarsıntıya yol açtı.

İçeriden Sızma: Mossad’ın Gölge Ağı

İranlı kaynaklar, saldırının başarısında Mossad ajanlarının, paralı muhbirlerin ve çoğu Afgan göçmenler arasına gizlenmiş hücrelerin etkili olduğunu ileri sürdü. Muhafazakâr kanattan bir kaynak, İsrail’in uzun süredir İran’da ajan konuşlandırdığını ve özellikle üst düzey yetkililerin hareketlerinin izlendiğini söyledi.

Kaynağa göre, İran bankalarına ve kamu kurumlarına yönelik siber saldırılar, çok sayıda yetkilinin ve aile üyelerinin kişisel verilerinin açığa çıkmasına neden oldu. Bu da fiziksel ve dijital sızmaların önünü açtı.

Kaynak, “İslam Cumhuriyeti’nin içinde de bazı ‘Eli Cohen’ler’ oldu,” diyerek ünlü İsrail ajanı Eli Cohen’e gönderme yaptı.

Devletin Kalbine Kadar Sızma

2021’de eski Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad, İran İstihbarat Bakanlığı’ndaki İsrail masasının başındaki yetkilinin Mossad ajanı olduğunu açıklamıştı. Bu kişi daha sonra tutuklandı.

Savaşın başlamasından sadece dört gün sonra, 17 Haziran’da İran’ın savaş komuta merkezi olan Hatemu’l Enbiya Karargâhı’nın başındaki General Ali Şadmani, İsrail tarafından düzenlenen hedefli bir saldırıyla öldürüldü. Kızı, babasının doğrudan bir operasyonla şehit edildiğini ve saldırının rastgele olmadığını belirtti.

Hükümet Medya Konseyi üyesi Feyyaz Zahed, televizyonda yaptığı açıklamada İran güvenlik yapısına İsrail'in nasıl sızdığını gösteren üç olaydan bahsetti:

1. Devrim Muhafızları Komutanı Hüseyin Selami, saldırının başladığı gece 01:30’da devlet televizyonu başkanına bir saldırı olacağını bildirdi. Selami bu uyarıdan sadece 90 dakika sonra öldürüldü.

2. İsrail’in, iki gün sonra saldırıya uğrayacak binaya IRGC istihbarat başkanı Kazemi’yi yönlendirdiği öne sürüldü.

3. İsrail’in, Genelkurmay binasında toplanan 9 generalin arasına 10. kişinin gelmesini bekledikten sonra saldırı başlattığı iddia edildi.

Zahed, “Bu tür detaylar tesadüf değil. Ciddi bir iç soruşturma yapılmalı. Aksi takdirde saldırılar tekrar edebilir,” dedi.

Afgan Göçmenler Üzerinden Sızma

Kaynaklara göre, Taliban’ın Afganistan’da iktidara gelmesinin ardından İran’a yönelen kayıt dışı göç dalgası, İsrail istihbaratına büyük bir fırsat sundu. Hükümet kaynakları, bazı Afgan göçmenlerin Mossad tarafından drone parçalarını birleştirme gibi görevlerde, kim için çalıştıklarını bilmeden kullanıldığını belirtti.

Eski Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi’nin o dönemde İran sınırlarını açma kararı, şimdi “güvenlik açısından büyük bir hata” olarak değerlendiriliyor.

Zayıf Noktalar ve İç Çatışmalar

Bir eski güvenlik yetkilisi, İsrail’in İran istihbaratına sızmasının yaklaşık 20 yıl önce, özellikle ideolojik farklılıkları kullanarak başladığını söyledi. 2005’te Ahmedinejad’ın seçilmesiyle istihbarat yapısında deneyimli kadroların tasfiye edildiğini belirten yetkili, “Deneyimsiz ve ideolojik kadrolar ön plana geçti, bu da zafiyet yarattı,” dedi.

2009’daki Yeşil Hareket protestolarından sonra sisteme sadakat gösteren kişilerin hızla terfi ettirildiği, bu süreçte yabancı unsurların da gözden kaçtığı düşünülüyor. Kaynak ayrıca, istihbarat kurumları arasında görev çatışmaları ve iç çekişmelerin, etkili mücadeleyi zorlaştırdığını ifade etti.

Şüpheler ve Hesaplaşma

Savaş sonrasında İran İstihbarat Bakanlığı, 23 üst düzey yetkiliye yönelik suikast girişimlerinin engellendiğini ve 20 Mossad ajanının tutuklandığını açıkladı.

Eski Ulusal Güvenlik Konseyi Sekreteri ve dini lider danışmanı Ali Şamhani’nin durumu ise kamuoyunda tartışma yarattı. Başta öldüğü sanılan Şamhani, daha sonra televizyonda “enkaz altında kaldım” açıklamasıyla ortaya çıktı. Ancak birçok yetkili ve eski milletvekili, fiziksel görünümüne dikkat çekerek bu iddiayı sorguladı.

Daha önce Şamhani’nin iki yardımcısı da İsrail adına casuslukla suçlanmıştı.

Sonuç: Derin Sızma Hâlâ Sürüyor Olabilir

İsrail’in son yıllardaki en tartışmalı operasyonunun ardından, İran’da istihbarat ve siyasi liderlik büyük baskı altında. Art arda yaşanan ihlaller, İran’daki güvenlik yapısının ne denli derin sızmalara açık olduğunu gözler önüne serdi. Birçok yetkiliye göre, asıl tehdit henüz tamamen ortaya çıkmış değil.