Mazlum Abdi: Suriye değişime mecbur

DSG Genel Komutanı Mazlum Abdi “Suriye içeride değişime mecbur. Değişim olacak. Merkezi olmayan bir sistem gereklidir” dedi.

4 Ağustos 2025 - 11:11
4 Ağustos 2025 - 11:11
 0
Mazlum Abdi: Suriye değişime mecbur

Demokratik Suriye Güçleri (DSG) Genel Komutanı Mazlum Abdi, Yeni Yaşam gazetesine verdiği söyleşide, Suriye’nin siyasi geleceği, 10 Mart Anlaşması’nın ayrıntıları ve Türkiye ile sürdürülen doğrudan temaslar hakkında kapsamlı değerlendirmelerde bulundu. 

“Suriye, İran-Rusya blokundan karşı bloka geçti”

Abdi, 8 Aralık 2024’te Şam’da Baas rejiminin düşmesinden sonra Ortadoğu’da ciddi bir değişim yaşandığını vurguladı:

“Suriye yakın zamanlara kadar Amerika ve İsrail’e karşı stratejik ve siyasi olarak farklı bir cephede yer almıştı. Bu temelden değişti. Suriye, İran ve Rusya blokundan karşı bir bloka geçti. Bu siyasi açıdan temel bir değişiklik.”

Suriye’deki ideolojik dönüşüme de dikkat çeken Abdi, şu tespiti yaptı:

“Suriye milliyetçilik ideolojisi üzerine kurulmuştu. Şimdi milliyetçi İslamcı bir ideolojiye geçti. Bu, Suriye tarihinde büyük bir değişimdir. 1946’dan günümüze kadar böyle bir şey yaşanmadı.”

“Totaliter rejimle yönetilemez, halkların rol alacağı yeni bir sistem gerekiyor”

Mazlum Abdi, 14 yıllık savaşın ardından Suriye’nin totaliter bir sistemle yönetilmesinin imkânsız hale geldiğini belirterek, şöyle devam etti:

“Suriye içeride değişime mecbur. Değişim olacak. Merkezi olmayan bir sistem gereklidir. Bütün halkların rolünü oynayabileceği bir temel atıldı. Bundan dolayı yeni bir süreç olduğunu söylüyoruz.”

10 Mart Anlaşması nasıl doğdu?

10 Mart 2025’te DSG ile Şam hükümeti arasında imzalanan çerçeve anlaşmasına dair süreci detaylandıran Abdi, ilk görüşmenin Aralık ayı sonunda Şam’da yapıldığını hatırlattı:

“Ahmed Şara ile ilk toplantıyı yaptığımızda henüz HTŞ lideriydi, henüz Cumhurbaşkanı olmamıştı. O toplantıda bir anlaşma olmadı. Üç saat boyunca yoğun bir tartışma yaşadık. Masada anlaşmaya varamadık.”

Görüşmelerin arabulucular aracılığıyla sürdüğünü belirten Abdi, bu süreci şu sözlerle anlattı:

“Amerika ve Britanya’daki bazı sivil toplum örgütleri devreye girdi. Resmi değillerdi ama süreci yürüttüler. İttifak kurmak için herhangi bir hazırlık yoktu, bu yüzden zaman aldı.”

10 Mart’ta yapılan ikinci görüşmede ise Suriye genelinde bir ateşkes sağlanması ve ülkenin yeniden birleşmesi temelinde uzlaşı sağlandığını söyleyen Abdi, anlaşmanın önemini şöyle vurguladı:

“Suriye dört parçaya bölünmüştü: İdlib hükümeti, Şam hükümeti, Türkiye’ye yakın geçici hükümet ve Özerk Yönetim. Suriye’yi bütünleştirmemiz gerekiyordu. Halkın evine dönmesi için bir anlaşmaya ihtiyaç vardı. Suriye’deki Kürt sorununun çözülmesi ve herkesi kapsayan bir hükümetin kurulması gerektiğini söyledik. Esas mesele savaşın durdurulmasıydı.”

“Amerikan güçleri olmasa toplantı bu düzeyde gerçekleşmeyebilirdi”

Görüşmeler sırasında uluslararası güçlerin rolüne de değinen Abdi, özellikle Amerikan güçlerinin destekleyici rolüne dikkat çekti:

“Başlangıçta uluslararası güçler Şam yolculuğumuzda lojistik ve güvenlik açısından yardımcı oldular. Toplantıya katılmadılar ama toplantının gerçekleşmesine yardımcı oldular. Aslında Amerikalılar olmasaydı, bu düzeyde bir toplantı gerçekleşmeyebilirdi.”

“Türkiye doğrudan katılmadı ama engellemedi de”

Türkiye’nin sürece yaklaşımına dair soruya Abdi şu yanıtı verdi:

“Türkiye’nin bu anlaşmanın oluşumuna tamamen engel olmadığını düşünüyorum. Ret etselerdi, bu toplantı gerçekleşmezdi. Türkiye doğrudan dahil olmadı ama engel de olmadı. Şam hükümetiyle ilişkileri var, birlikte çalışıyorlar.”

“Türkiye ile doğrudan ilişkilerimiz var, bu olumlu”

Mazlum Abdi, Türkiye ile doğrudan temaslarının sürdüğünü de açıkça ifade etti:

“Doğrudan ilişkilerimiz var ve kanallarımız açık. Bu olumlu bir şey. Ortaya çıkan sorunları farklı farklı anlamak yerine, birbirimizle doğrudan konuşabiliyoruz. Bu ilişkileri daha da geliştirmek istiyoruz.”

Abdi, Türkiye’nin kendilerine “Şam’la anlaşın” mesajı verdiğini de aktararak, şu değerlendirmeyi yaptı:

“Türkiye şimdi bize, ‘Siz ve Şam bir araya gelip anlaşmalısınız’ diyor. 10 Mart Anlaşması hayata geçirilmeli. Türkiye’nin DSG’ye dair bazı askeri yaklaşımları bizden farklı. Ama biz Suriyeliyiz ve doğal olarak güçlerimiz Suriye ordusunun bir parçası olmalı. Şu anda istediğimiz bu.”

“Şara ile tekrar yüz yüze görüşmedik”

10 Mart Anlaşması sonrası Cumhurbaşkanı Ahmed Şara ile yeni bir yüz yüze görüşme olup olmadığı sorusuna Abdi şu şekilde yanıt verdi:

“Birbirimizle ilişkilerimiz var ama henüz yüz yüze bir görüşmemiz olmadı. Suriye hükümetiyle de görüştük ama bu ölçüde bir görüşmeye gerek görmedik.”

 

 

Bu haber toplam 6417 kişi tarafından görüldü.
Son güncellenme: 13:11:54