Osmanlı'nın Yaptığı! Ardıllarının Savunduğu!

''Milletlerinin tarihini bu suçlar ile kirletenler, uluslarının tarihini, onurunu kirlettikleri için milliyetçisi de olamazlar!! ''

16 Ekim 2025 - 15:12
16 Ekim 2025 - 15:12
 0
Osmanlı'nın Yaptığı! Ardıllarının Savunduğu!

Doğu Avrupa'daki ülke ve ulusların  geri kalmışlığının  ve bugün Avrupa ile Rusya arasında  alt ülke ve uluslar olarak görülmesinin başat sebeplerinden biri de Türk egemenlik sisteminin  bugün, "Ecdad" diye sahiplenip, övündükleri Osmanlı İşgali altında yüz yıllarca inim inim inletilmesi, talan ve çapula uğratılmasıdır.

Arap yarımadasının, Irak, Yemen, Suudi Arabistan, Kenan, Yemen, Ürdün, Mısır,  Güney Afrika'nın Mağrip dedikleri  Fas, Tunus, Cezayir, Libya vs.

ülke ve ulusların  geri kalmışlığının  ve sonra da  Avrupalı sömürgeci Fransa ve diğer emperyal devletler  arasında sömürge statüsünde alt ülke ve uluslar olarak görülmesinin başat sebeplerinden biri de Türk egemenlik sisteminin, "Ecdad" diye övündükleri Osmanlı fetihçiliği, işgali  altında yüz yıllarca inim inim inletilmesi, tüm İslam ülkelerinin halifesi olarak onlara uyguladığı  kölelik, talan, tertele  ve çapula uğratılmasıdır.

Osmanlı İmparatorluğu, Kafkasya'dan Hint Okyanusuna, Persiyadan Fas, Tunus, Libya, Cezayir'e kadar, Viyana'dan Mısır'a kadar yarattığı yıkım, sonrasında, bu toplumlara yük olarak kaldı..

Bu arada Ermeni, Pontus, Laz, Suryan ve Kürt ulusuna yaşatılanların ağır jenosoid icraatlarının halen canlı olmasının yarattığı ağır travma anlatılmış değil.

En ağır olanın da bu yaşatılanların tarihi yüzleşmesi daha gerçekleşemedi...

Zira bu acının, aygıtın yani Osmanlının yaptığı, yarattığı yıkımı, Türkmenler, Yürükler,  Kürtler, Ermeniler, Lazlar, Rumlar ve tüm "Osmanlı'nın  tebaası" olarak tanımlanan mazlum etnisite ve milletleri kemiren bir olgu olarak daha geniş bir alanda, atının nalının değdiği her yere gerilik taşıyarak,  doğrulamayan toplumlar, uluslar çoğalan  acılarıyla bir biçimde   orta yerde yaşarken,  tüm tarihi vesikası ile  duruyorken, zihinlerden gizleme çabaları boşuna değil mi?...

Kendilerinin "uyanık", dünyayı "kör" olduğunu varsayar bu kibirli şovenizm, daha "biz dünyanın üstün milletiyiz!" diyerek, kendilerinin yerlerini kibirlice konumlarken, onurlu bir yerde durmadıklarını gösteriyorlar.

Oysa ki namus ve haysiyet, kendi hak ve hukukunu herkes ile eşitlik sınırlarında görürse anlamlıdır. Zira namus onurdur, haysiyet şahsiyettir. Bunu kaybeden, insanlığını kaybeder ki, daha bunun moduna oturmayan bir aygıt, sistem ve hamaset var!

Sürer mi?

Sanmam!

Hiç bir hukuksuzluk, yargıdan muaf değildir ve olamaz!

"En büyük ceza insanın kendine biçtiği cezadır." der Victor Hugo...

"Zira hukuksuz toplum, çürüyen toplumdur!" Onu canlandırmak güçtür!

En büyük ve ağır hukuksuzluk, jenosoid, asimilasyon, faşizm, şovenizm ve sömürgecilik siyaseti sürmekte inatçıdırlar.

Milletlerinin tarihini bu suçlar ile kirletenler, uluslarının tarihini, onurunu kirlettikleri  için milliyetçisi de olamazlar!!

 


Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Nerina Azad'ın editöryal politikasını yansıtmayabilir.
Bu yazı toplam 327 kişi tarafından görüldü.
Son güncellenme: 17:16:02