Üniter Devlet ve Keklik!

''Üniter devlet, resmi ideoloji ile kuşatılmış "tek dil, tek millet, tek devlet" tanımında ifadesini bulur. Bu tanımlamanın içine alınan ulus ve azınlıkların varlığını, "kavramsal olarak imkansız" hale getirmektedir...''

30 Ekim 2025 - 16:41
30 Ekim 2025 - 16:41
 0
Üniter Devlet ve Keklik!

Üniter devlet, resmi ideoloji ile kuşatılmış "tek dil, tek millet, tek devlet" tanımında ifadesini bulur. Bu tanımlamanın içine alınan ulus ve azınlıkların varlığını, "kavramsal olarak imkansız"  hale getirmektedir...

Çerçevesi kırmızı hatlar ile çizilen böylesi bir modelde, "anayasal eşit vatandaşlık" söyleminin oldukça özendiriliyor olduğu görülür.

Zira bu siyasetin ilk olarak Fransa'da uygulandığı bilinir ki, bu "tek tek tekçi" üniter yapının anayasanın dışındaki diğer millet ve azınlıkları yok sayan, onları asimilasyon yolu ile üniter yapıya dahil ettikleri görülür.

Bu işleyiş üzerinde, farklı ulus ile etnisiteleri merkezi bir yapıya "anayasa" ile entegre(asimile) edilmeleri sağlandığını tasavvur ederek,  buna da "Sivil millet" ideolojisine de "Sivil milliyetçilik" diyerek kendisini sunar...

Fransa'dan alınan bu model, asla eşit uluslar, eşit azınlıklar, federatif yapılar, özerk milliyetler, çok dilli ve çok kültürlü demokratik tahammül ve işlevsel yönetimlerin olmasının önüne geçilmiştir. "Toplumsal sözleşme" çokluk üzerinden değil, teklik üzerinde oluşturulur ve dışındakilerini "etnik milliyetçilik ve ayrılıkçı" olarak niteleyip, aşağılarken,  onları "dünyanın lanetlileri" olarak teşhir eder!...

Her bir farklı topluluk, bir diğerinin "ötekisi" iken, "öteki" kavramı ötelenerek,  "Hepsi birdir, anayasa karşısında bu birliktelik içinde eşittir!"  denilerek, tutulmaya, içine çekilmeye  çalışılmıştır.

Türk devleti de kendini "devletin üniter yapısı" diyerek kutsar ve üniter sistemi Fransa'dan alıp uygulamaya koyarken, Türk tarih ve toplumu, devir aldığı Osmanlı mirası üzerinde, Avrupa, Afrika ve kısmen Asya'da  kaybettiği imparatorluk alanları nedeniyle, elinde tuttuğu coğrafyayı "yurt" edinmek için, asimilasyon ve sömürgeciliğin ilerisine geçerek, jenosid ve devşirme siyasetini de ekleyerek Türklük dışındaki her ulus ve azınlığa farklı farklı ve zaman ayarlı olarak uygulayarak Türk ulusunu inşa yoluna gider..

Üniter Fransa, kendi ulus devletini inşa ederken, "laiklik", "eşitlik", "demokrasi ve özgürlük" prensiplerini esas alan "anayasal vatandaşlık" tanımı ile ortaya çıkar...

Ancak, inkar ve asimilasyon üzerine şekillenen bu yapıda "eşitlik", "özgürlük" ve "demokrasi" sakat işledi ki çok sayıda etnisite hedef edildi...

Üniter Türk devleti de bunları dillendirdi, ancak "sivil milliyetçilik" dedikleri bu söylemde ne "sivil" ne de "demokrasi" göze çarpıyordu ki, laiklik, "Tüm Müslümanlar Türk'tür!" tanımı ve "Türk İslam  sentezi" üzerinde, "Her Türk asker doğar" diyecek kadar militarizm ile yürütülüyordu...

Şimdi, "süreç" ya da "Terörsüz Türkiye" diye tanımladıkları devlet içi ve tek taraflı  bu güncel  gelgitler, hiç bir zaman devletin üniter şifresini açmayı gündeme taşımadı ve taşımasını gündeme almadı...

Burada üniter devletin, kafasına yuları geçirilmiş bir "Kurucu önderlik" var ki, tüm ötüşü ile keklik!

 


Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Nerina Azad'ın editöryal politikasını yansıtmayabilir.
Bu yazı toplam 769 kişi tarafından görüldü.
Son güncellenme: 18:42:37