Medler -I

Medler, Kürdlerin ataları olarak Kürd tarihinde şanlı bir dönemin adıdır. Dönemin dünya imparatoru olan Asur ve Urartu gibi medeniyetleri yenerek ortadan kaldıran, Batı sınırı Kızılırmak’a ve Akdeniz’e, doğu sınırı Hindistan’a, kuzeyi Kafkasya’ya, Güneyi ise Basra Körfezi’ne dayanan koca bir imparatorluk olmuşlardır...

İbrahim Kureken

16.08.2024, Cum | 11:06

Medler -I
Makaleyi Paylaş

Med/Mad/Madia

Medler, Kürdlerin ataları olarak Kürd tarihinde şanlı bir dönemin adıdır. Dönemin dünya imparatoru olan Asur ve Urartu gibi medeniyetleri yenerek ortadan kaldıran, Batı sınırı Kızılırmak’a ve Akdeniz’e, doğu sınırı Hindistan’a, kuzeyi Kafkasya’ya, Güneyi ise Basra Körfezi’ne dayanan koca bir imparatorluk olmuşlardır. Gutiler, Huriler, Subarular, Lulular, Mitaniler gibi medeniyetlerden sonra Medlerin de Kürdlerin dilinin, kültürünün, toplumsal şekillenmesinin oluşmasında önemli rolleri olmuştur. Medler Kürdlerin bugüne ulaşmalarının temel taşıdır. Aradan 2500-3000 yıl geçmesine rağmen dünyada ve modern Kürdistan’da 50-60 milyon Kürd’ün toplumsal şekillenmesi ve bugüne varması, Medlerin yaklaşık 300 yıllık direniş mücadelesi, 150 yıllık bölge hakimiyeti ile güçlü bir kültür yaratmalarının sonucudur.

Medlerin ortaya çıktıkları tarih hakkında araştırmacılar çelişkili bilgiler sunuyor. Araştırmacılar çoğunlukla Medlerin MÖ.1000 yıllarında ortaya çıktığını kabul ederler. Buna rağmen Medlerin çok daha önce tarih sahnesine çıktığını iddia edenler de var. Medler üzerine çalışmalar yapmış olan Prof. George Rawlinson, “Eski Doğu’nun Büyük Krallıklarından MEDYA Krallığı” adlı çalışmasında Medlerin MÖ.672 yılında kurulan Med İmparatorluğundan yüzlerce yıl önce bölgeye yerleştiklerini ve zaman zaman komşularına baskın olup egemenlikler kurduklarını anlatır.

Modern Belucistan’da yaşayan Beluçları Medlerin bir kolu ve Kürd olarak kabul eden tarihçi Axwend Mıhemed Salih Zengene Beluç, 1659 yılında yazmış olduğu Kurdgalnamek adlı tarihi eserinde Nuh’un oğullarının Med’e ve kendi kabilelerine ulaşıncaya kadar ki seceresini uzun bir liste ile sıralar. Medlerlerin çok daha eski tarihlerde bölgeye yerleştikleri ile ilgili bir başka bilgi de Kürd tarihçi ve “Antik Kürdistan” kitabının yazarı Eli Teterî Nêrweyî’nin aktarımından tarihçi Berosus’un çalışmalarında görmekteyiz. Berosus, yerli Caldealerin (Kalde) önceki sülalesi hakkındaki anlatımında, M.Ö. 2000'lerden önceki tarihte Medlerin Babil'i ani bir akınla ele geçirdiğini, orada bir krallık kurduğunu, şehri ve komşu bölgeleri 224 yıl ellerinde tuttuklarını anlatır. Berosus'un Babil'deki Med sülalesi hakkında yapılan araştırmalarında, “buraları M.Ö. 2286'dan 2052'ye kadar egemenliği altına alan Sus ( Subari) Krallığı'nın temsil ettiği ortaya çıkmaktadır” diye belirtir. Ancak Medler hakkında çoğu tarihçiler Asur kayıtlarını esas alarak milattan önce dokuzuncu yüzyılın ikinci yarısına vurgu yapmaktadırlar. Prof. George Rawlinson da böyle düşünen grupta yer alır. Asur Kralı II. Salmanassar, M.Ö. 835’te Medya ve Arazia'ya bir sefer düzenlediğini, ülkesine gönderdiği savaş bildirilerinde anlatmaktadır. Medler, bu savaş bildirileriyle ilk kez tarihi belgelerde yer almışlardır. Medlerin bilinenden çok öncesinden Zagroslara yerleştiklerini ve oranın yerlileri ile kaynaştıklarını yazan tarihçiler vardır. Bunların en dikkat çekeni tarihçi Axwend Mıhemed  Salih Zengene Beluç’tur. Axwend Mıhemed, Kurdgalnamek adlı eserinde Subarileri ilk dönem bölgeye gelen Medlerin bir kolu olduğunu iddia eder.

Axwend Mıhemed, tarihi eserinde Kürdler olarak kabul ettiği Medlerin M.Ö.30. yüzyılda doğudan İran içlerine doğru dağılmış ve M.Ö. 21. yüzyıla kadar Asur saldırılarına karşı mücadele etmiş ve bağımsız göçmen kabileler olarak yaşamış olduklarını yazar. Etropan’dan Hazar Denizi civarına, sonrasında da Ekbatan’ın (Hemedan) kuzey bölgelerine yerleşen ve hayvancılıkla yaşamını sürdüren Mad ve Pars kabileleri, bir dönem Kilde, Asur, Babil ve Elam devletlerinin hakimiyeti altında kalmışlardı. Bu kabilelerin içinde en güçlüsü Pîşdadî kabilesi, akraba kabilelere önderlik ederek zamanla güçlenmiş ve bölgede bir krallık kurmuştur.

Kürd kabillerinden güçlü Pişdadî kabilesinin yönetimi altında birliklerini sağlamışsa da Asur saldırıları bu yönetimi parçalamıştır. Axwend Mıhemed’e göre Pîşdadî hükümetinin lideri Cemşit olup, sonrasında Epîtan, Ferîdûn, Menûçehr, Tehmasb, Uştab ve Girşasp hükümdarlık yapmışlardır. Son hükümdar Girsasp’ın ölümünden sonra aile içinde hükümdarlık yapacak yeterlikte biri bulunmayınca Aryan olan Büyük Med, Küçük Med, Pars, Gilê, Dewlem ve Hezere kabileleri bir araya gelerek Mad/Med kabilesinin liderini birliğin lideri olarak seçtiler ve böylece hakimiyet Mad/Med kabilesi tarafına geçti. O dönem Med/Mad’lara Kiyan/Keyan denilmektedir.

Axwend Mıhemed, Turan ve Mekran bölgesindeki Beluç Kürdlerinin Med Krallığının oluşumundan İslamiyete kadar kesintisiz devam eden Mirlikleri ve her döneme denk düşen Mirlerin adlarını belgeler. M.Ö. 853 tarihinde Med’in güçlü Budî kolunun bugünkü Belucistan’a yerleşmiş olduklarını ileri sürer. Axwend Mıhemed bu eserde Medlerden bahsederken Budî, Mîr Mad Kürd’ün yedinci nesil oğlu olarak kabul edilmektedir,  der.

Bölgenin büyük bölümünde hakimiyetini sürdüren Asur imparatorluğuna karşı sürekli savaş halinde olan Medler; Med’in yedi büyük kolu olan Partasnî, Bûz, Estrûşat, Arîzant, Bûdî, Maj ve Dîlmanê kabileleri, diğer büyük kabilelerle birlikte Mad/Med devletinin temel güçlerini oluşturmaktaydılar.

Bugünkü Belucistan’a gönderilmiş Bûdi Kürd kabilesinin torunları Biraxoyî ve Zengene Kürdleridir ki, Zengene kabilesinden olan Axwend Mıhemed, bu önemli tarih kitabında Beluç toplumunun Kürd olduğunu yazar ve Med/Mad İmparatoru Keykubad döneminde M.Ö. 853 yılında, İmparatorluğun doğusundaki bölge olan ve sonradan Belucistan adını alacak Turan ve Mekran (Sîstan, Zabil)’a, yerleştirilen Kürdler olduğuyla ilgili bilgiler sunar.

Tarihin babası kabul edilen Herodot'a göre ise ilk Med devletinin kurucusu ve ilk kralı, altı Medya kabilesini birleştiren ve başkent Ekbatana şehrini kuran Deioces (Diyako) adını verdiği Keaştarati’dir. “Bu altı Medya kabilesi Magi, Askelon, Edom, Hoab, Ammon, Ethiopia kabileleri güçlü Asur saldırıları karşısında birleşerek M.Ö. 672 yılında Medya krallığını kurmuşlar, der.

İki ciltlik kapsamlı bir tarih çalışması yapan Bahos Şavata “Kürtlerin Tarihi” adlı kitabının 2. Cildinde; Keykubad adlandırmasının İranlı tarihçiler tarafından Diyako’ya verdikleri ad olduğunu yazar. M.Ö. 672 yılında kurulan ilk Med devletinin, Herodot’un Diyako’ya verdiği isimle Keaştarati (Kaştariti) Hanedanlığı olarak tanındığını söyler. Asurlar, M.Ö.672 yılında Med lideri Kaştariti (Diyako) ile ilk defa mallarını ve güvenliğini garanti eden bir anlaşma yapmak zorunda kaldığını belirtir. 

Mesudi de; “Kürdler Pişdadili Menuçêr’in oğlu Esfendiyar’ın oğlu Kürd’ün soyundandır” der ve Kürdleri Aryayi bir halk kabul eder. İbni Xelikan da Mesudi’nin bu yazdığını destekler.

Axwend Mıhemed, Kürdleri iki ana kol olarak anlatır. Kürdler için, Akdeniz’den Umman denizine, Ararat’tan Cudi’ye, Zagroslardan Suriye’ye uzanan bölgede yaşayan Lolo, Gûtî, Kasû ve Sûbarîlerin oluşturduğu birinci kol. Kafkaslardan ve Hazar Denizi dolaylarından Etropan’a gelenleri ise Mad, Nahîrî ve Kardoxiyanları da temsil eden ikinci büyük kol olarak belirtir.

Dönemi inceleyen tarihçiler Med liderlerini ve dönem toplulukları farklı isimlerle yazabiliyorlar. Dolayısıyla değişik eserlerde farklı dönem liderlerini ve toplulukları değişik isimlerle karşımızda görmekteyiz. Axwend Mıhemed tarafından M.Ö. 850’lerdeki Med lideri Keykubad olarak anlatılırken, başka tarihçiler değişik bir isimle yazabiliyor. Örneğin Herodot farklı isimler, Pers ordusunda doktor ve tarihçi olarak görev yapan Yunanlı Kiztyas ise daha farklı isimler kullanır. İsimlendirmede her toplum kendi söyleyiş tarzına göre isimleri telaffuz etmiştir. Asur ve Urartuların isimlendirmeleri de farklılık arz edebiliyor. Diyago’nun dönemi ile belirlenen tarih de birbirinden farklı olarak karşımıza çıkıyor. Hatta öyle ki belirtilen tarihlerde onlarca yıllık farklılıklar da görebiliyoruz. Doğal olarak bu durum okuyucunun kafasında çelişkiler yaratabiliyor. Bunun nedenini yazıtların farklı okunması ve yorumlanmasına bağlamak mümkün.

Axwend Mıhemed’in belgelerine göre; M.Ö. 850’li yıllarda Keykubad’ın liderliği altında Mad/Med’in hakimiyet alanları genişledi ve kendisine bağlı Kürd kabilelerini, genişleyen hakimiyet alanlarına yerleştirerek hakimiyetini daimi kılmayı düşünür. Partasnîleri Hazar denizi civarına, Bûzileri Hemedan yöresine, Estrûşatları Semerkan ve Harezm bölgelerine, Arizantları Azerbaycan’a, Bûdîleri Turan ve Mekran’a yerleştirir. Edreganî, Mamilli ve Kirmanileri de Mekran’a yerleştirir. Ancak farklı tarihi eserlerde Medlerin Turan ve Mekran bölgelerinde hakim olmalarının M.Ö. 850’lerden çok sonraki dönemde (M.Ö.672 Diyako (Kastilias-Keaşterati) dönemine rastladığı belirtilmektedir. Bazı tarihçiler de Medlerin Turan’a gitme tarihini Key Xusrew dönemine kayıtlar. Nêrweyî’nin alıntıladığı Tarihçi Meşkur, “Eski İran Tarihi“ adlı eserinde, Turan Kralı Efrasyap ile Gersiyuz’un Key Xusrew döneminde öldürüldüğünü yazar.

Nêrweyî’nin aktarımındaki Nusratullah Meşkoti de “Medler ve Ahameniş dönemlerine ait İran'ın askeri tarihi” adlı eserinde Med kabilelerinden Muxan kabilesi Kürdistan bölgesi Mukriyan bölgesine, Busiyan kabilesi Medlerin başkenti olan Hegmetana/Hemedan bölgesine, Partakinyan kabilesi İsfahan, Arizantuyan Pers bölgesine, Astruxatiyan/Astrukhatiyan kabilesi Azerbaycan ve Urmiye Gölü çevresinden Rewanduz bölgesine ve Hindistan'a yakın Orta Asya'ya kadar olan alanlarda yerleştirildiğini belirtir.    Yine Yunanlı Etrab, Zagros dağlarının ortalarında yer alan Zikurtu/Sagarti adıyla bilinen başka bir Med kabilesinden bahseder ki bunlar da Bêthemban ya da şimdiki Kirmanşah bölgesinde yaşamaktaydılar. Yunanlı Etrab'ın sözünü ettiği bu topluluk da Asruxatyanlar gibi taş evlerde oturmaktaydılar, diye de bir ekleme yapar. Bundan da birçok Med kabilesinin yerleşik olduğunu çıkarabiliyoruz. 

Nêrweyî’nin alıntıladığı Diyakonov “İran Tarihi” adlı eserinde ve John Curtis de “Eski İran” adlı eserinde Turan bölgesinin Key Xusrew (Keyakser) döneminde alındığını yazar. Bu tarihçiler; “Büyük İmparator Key Xosrew döneminde Hirkani, Part, Baktirya (Baxter) Doğu ve Kuzey İran, Afganistan ve şimdi Türkmenistan olarak bilinen bölgeler Medlerin egemenliği altına girdi. Bu şekilde Med Devleti'nin doğudaki sınırı Biyabana ve Qerequm'a kavuştu. Daha sonra Türkistan, Amuderya Cihyhun (Ceyhun) Nehri ve şimdiki Afganistan'ın büyük bir bölümü de onun egemenliği altına girdi,” diye anlatır.

 

Kaynaklar

Axwend Muhammed Salih Zengene Beluç, KURDGALNAMEK, Azad yay. Mezitli/Mersin 2019.

Bahoz Şavata, Kürtlerin Tarihi, 2.cilt, s.55. İBV yay.2015 İstanbul.

Prof. George Rawlinson, Eski Doğu’nun Büyük Krallıklarından MEDYA Krallığı, Doz yay. 2006.  

Zenaide Alekseievna Ragozin, Asurlar, , Say yay.2022 İstanbul

 Prof.Dr. Elî Teter Nêrweyî, Antik Kürdistan, Sitav yay. 2023 Van.

Cemal Reşid Ahmed-Feyzi Reşid, Kürtlerin Eski Tarihi, Avesta yay.İstanbul, 2021.

Herodot Tarihi, T. İş Bankası yay. XIX. basım 2021, İstanbul.

Devam edecek

 

 

Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Nerina Azad'ın editöryal politikasını yansıtmayabilir.
7386 kişi tarafından görüldü.
Son Güncellenme:11:39:39
x