İlham Ahmed’ten Şam’a yeni anayasa çağrısı

Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi Dış İlişkiler Sorumlusu İlham Ahmed, Suriye’deki kırılgan durum ve olası çözümleri The Brussels Times’a yazdığı makalede değerlendirdi.

Ahmed, Suriye’nin kaderinin “barışçıl ve istikrarlı bir demokratik gelecek ile olası bir iç savaşa geri dönüş arasında asılı” olduğunu vurguladı. Komşu ülkelerin müdahalelerinin Suriye’nin çıkarlarına hizmet etmediğini belirten Ahmed, 14 yıllık iç savaş ve 8 Aralık 2024 sonrası krizin çözümü için ademi merkeziyetçi sistemi önerdi.

Yeni geçiş hükümetinden karışık sinyaller aldıklarını aktaran Ahmed, “Ahmed Şara kapsayıcı demokrasi arzusunu açıkladı, ama kararları başka bir dil konuşuyor” ifadelerini kullandı.

Ahmed, Şam yönetiminin Alevilere ve Dürzilere yönelik katliamlara karıştığına dair uluslararası insan hakları kurumları ve BM tarafından doğrulanan kanıtlar bulunduğunu hatırlattı. Ayrıca kadınlara ve dini gruplara yönelik baskılara da dikkat çekti: “Şam sokaklarında ve kasabalarda kadınlar ve Hıristiyanlar taciz ediliyor, korkutuluyor. Kadınlar hâlâ kanunlarla korunmuyor. Medyanın gözünden uzakta kaçırılıyor ve tecavüze uğruyor. Suriyeli kadınlar olarak bizi nasıl bir gelecek beklediğine dair korkularımız artıyor.”

Ahmed, Kuzeydoğu Suriye’de liderlik pozisyonlarında kadınların yer almasının barış ve kalkınma için kritik olduğunu vurguladı. “Yeni bir anayasa, Suriye’nin bölgelerine ve kadınlara yetki vermeli. Karmaşık değil” dedi.

Ademi merkeziyetçi yöntemin, savunma ve uluslararası ilişkiler dışında bölgelerin kendi kendini yönetmesine dayandığını belirten Ahmed, Şam’a öneriler sunmalarına rağmen yanıt alamadıklarını ifade etti. “10 Mart anlaşmasının imzalanmasından bu yana anayasal adımlar bekliyoruz” diye ekledi.

Suriye’de ayrılma tartışmasının olmadığını vurgulayan Ahmed, “Suriye’de yaşayan herkesin haklarını koruyan, ülkenin gerçek yapısını yansıtan, etnik ve dini çeşitliliği gözeten, kadın ve erkek için eşitliği sağlayan bir anayasa” çağrısı yaptı.

Ahmed son olarak, “Zaman kaybetme lüksümüz yok. Merkezi olmayan ve istikrarlı bir gelecek konusunda anlaşmaya varılmalı ve mevcut kriz aşılmalı” ifadeleriyle sözlerini tamamladı.