Jerusalem Post Analisti: Erbil’e Acil Hava Savunması Şart

Jerusalem Post’ta haber editörü ve kıdemli Ortadoğu muhabiri olarak görev yapan analist Seth J. Frantzman, Kor Mor gaz sahasına yönelik son saldırının bölgedeki kırılgan güvenlik dengelerini yeniden gündeme taşıdığını belirtiyor. Frantzman, İran’a bağlı milislerin yıllardır sürdürdüğü dron ve roket tehditleri, yalnızca Kürdistan Bölgesi’nin enerji altyapısını değil, bölgede konuşlu Amerikan güçlerini de riske atıyor. Bu nedenle Frantzman, Washington’un Erbil’e daha güçlü savunma sistemleri sağlayarak hem kritik enerji altyapısının korunmasına hem de bölgesel istikrara katkı sunması gerektiğini ifade ediyor.

26 Kasım akşamı Irak Kürdistanı’ndaki(Kürdistan Bölgesi) Kor Mor gaz sahası, ilk belirlemelere göre bir intihar dronuyla hedef alındı. Son yıllarda defalarca vurulan tesis, bölgenin elektrik üretimi için hayati önem taşıyan LPG tedarikinin merkezinde bulunuyor. Saldırı sonrası çevrede geniş çaplı elektrik kesintileri yaşandı. Bu durum, ABD’nin kilit ortağı olan Kürdistan Bölgesi’nin hava savunma sistemlerine neden acilen ihtiyaç duyduğunu bir kez daha gözler önüne serdi.

Saldırı, Erbil’deki Kürdistan Bölgesi yetkililerinin yanı sıra ABD, Birleşmiş Milletler, Türkiye ve İran tarafından da kınandı. Bölgeyi altı yıldır dron ve roketlerle hedef alan İran’a bağlı milisler, geçmiş saldırıların sorumluları olarak görülüyor. Aynı milis grupları, Irak’taki ABD güçlerini de hedef alıyor.

Kürdistan Bölgesi Başbakanı Mesrur Barzani yaptığı açıklamada, “Kor Mor gaz sahasına yönelik korkakça saldırıyı en güçlü şekilde kınıyorum” dedi. Barzani, saldırıların faillerinin tespit edilip cezalandırılması çağrısında bulunarak uluslararası ortaklardan bölgenin sivil altyapısını korumak için gerekli savunma ekipmanlarını sağlamalarını istedi.

Barzani ile aynı yönde açıklama yapan birçok yerel aktör, Washington’un daha fazla rol üstlenmesi gerektiğini vurguluyor. ABD Bağdat Büyükelçiliği, kritik altyapının korunmasına destek vermeye hazır olduklarını bildirirken, Irak’ın egemenliğini hedef alan tüm silahlı unsurların devlet kontrolüne alınması gerektiğinin altını çizdi.

ABD’nin yeni Irak Özel Temsilcisi Mark Savaya da gelecekte Irak’ın istikrara kavuşmasının, devlet dışı silahlı yapıların tasfiye edilmesine bağlı olduğunu söyledi.

Kürdistan Bölgesi’ne gelişmiş hava savunma sistemleri sağlanması, Bağdat’a yapılacak benzer bir desteğin doğurabileceği riskler nedeniyle daha uygulanabilir görünüyor. İran’a yakın milislerin Bağdat üzerindeki etkisi, verilecek herhangi bir hava savunma sisteminin kötüye kullanılması ihtimalini gündeme getiriyor. Bu milislerin birçoğu hâlihazırda ABD tarafından terör örgütü olarak tanımlanmış durumda.

Öte yandan, Kor Mor sahasında çalışan şirketler arasında BAE merkezli Dana Gas gibi uluslararası firmalar bulunuyor. Bu nedenle tesisin korunması sadece Kürdistan Bölgesi için değil, bölgesel ve uluslararası enerji güvenliği açısından da kritik.

Ayrıca Erbil, Türkiye’ye açılan petrol boru hattını yeniden faaliyete almış durumda. Türkiye’nin PKK ile yürüttüğü barış süreci ve örgütün silahsızlanması da bölgedeki istikrarla doğrudan bağlantılı. ABD destekli DSG ile Irak Kürdistanı arasındaki ilişkilerin son dönemde iyileşmesi de Erbil’i bölgesel dengelerin merkezine yerleştiriyor.

Ucuz ve kolay kullanılan İran yapımı dronların altyapıya ciddi zarar verebilmesi, bölge politikalarını olumsuz etkiliyor. Ukrayna Savaşı’nın da gösterdiği gibi bu dronlar nispeten basit hava savunma sistemleriyle vurulabiliyor. Kürdistan Bölgesi’nin kendi hava kuvvetleri olmadığı için uygun çözüm, ABD’nin daha önce Irak ve Suriye’de konuşlandırdığı C-RAM benzeri sistemlerle tesisleri korumak olabilir.

Pentagon’un yeni teknolojilere yatırım yaptığı bu dönemde, Kor Mor örneği hem ABD hem de bölge için kritik bir test alanı niteliğinde.