Mısır: Gazze’de barış gücü için ABD askerleri konuşlanmalı

Mısır, ABD’ye Gazze’de planlanan uluslararası barış gücünün hayata geçirilebilmesi için Amerikan askerlerinin sahada bulunması gerektiğini iletti. Middle East Eye’ın aktardığına göre, üst düzey Mısırlı yetkililer, Trump’ın 20 maddelik barış planında öngörülen “Uluslararası İstikrar Gücü”nün, 1982’de Sina’ya konuşlandırılan ve ABD öncülüğünde faaliyet gösteren Çok Uluslu Güç ve Gözlemciler (MFO) modelinde olması gerektiğini savundu.

Trump’ın planı, İsrail’in çekilmesiyle birlikte Gazze’nin güvenliğinin Arap ve Müslüman ülkelerden oluşan bir uluslararası güç tarafından sağlanmasını öngörüyor. Gazze ile sınır komşusu olan Mısır’ın, bölgedeki en büyük Arap ordusuna sahip olması nedeniyle bu güçte başat rol üstlenmesi bekleniyor.

Öte yandan Hamas, ateşkesi garanti altına almak için Türk askerlerinin konuşlandırılmasını talep etti, ancak İsrail buna karşı çıkıyor.

ABD asker kaydırıyor

ABD’nin Katar’daki Al-Udeid üssünden bazı askerlerini Ürdün’e kaydırması, Washington’un bölgede daha büyük bir askeri varlığa hazırlandığının işareti olarak görülüyor. Bu birliklerin güvenlik ve risk değerlendirme ekipleri olduğu, önümüzdeki dönemde bölgeye daha fazla asker sevk edilebileceği belirtiliyor.

Tartışmalı başlıklar: İsrail’in çekilme takvimi ve silahsızlanma

Şarm eş-Şeyh’te yürütülen müzakerelerde en büyük pürüzlerden biri İsrail’in çekilme süreci. Trump’ın planında kesin bir tarih bulunmazken, İsrail’in Gazze’nin derinliklerinde kalmasına imkân tanıyan boşluklar olduğu ifade ediliyor.
Ayrıca Hamas’ın silahsızlandırılması da kritik bir gündem maddesi. Mısır istihbaratının Hamas’ın silahları devretmesi için temaslarda bulunduğu, ancak sürecin “zor” ilerlediği bildiriliyor.

ABD’nin varlığı ‘caydırıcı güç’ olur mu?

Mısır için ABD askerlerinin sahada bulunması, Washington’un plana gerçek anlamda taahhüt göstermesi ve İsrail’in olası ihlallerini sınırlaması açısından önemli görülüyor. Ancak analistler, Trump yönetiminin uzun vadeli barış gücü misyonlarına pek istekli olmadığını, “vur-kaç” tarzı askeri operasyonları tercih ettiğini belirtiyor.