Marjinal PKK'liler-Metin Yeğin

Biraz açık konuşalım mı? Ben bu kadar kötü sürdürülen bir barış süreci görmedim.

14.12.2013, Cts - 11:46

 Marjinal PKK'liler-Metin Yeğin
Haberi Paylaş
Biraz açık konuşalım mı? Ben bu kadar kötü sürdürülen bir barış süreci görmedim. Herkesin seyrettiği bir süreçten, barış çıkacağını mı düşünüyoruz? Sahiden biz hiç bir şey yapmadan, hükümet pişmiş bir barışı, getirip önümüze mi sunacak ve biz, biraz bağırıp çağırıp sonra 'barış' içinde yaşayıp gidecek miyiz? Bu kadar saf mıyız hakikaten?

Size yukarıda Kolombiya barış sürecinin başlangıç metninden bir kaç fotoğraf göstermek istedim, ama kelimenin tam anlamıyla göstermek sadece. Aldırmayın İspanyolca metne, sadece imzalara bakın. İlk imzalar, gerilla komutanlarının imzaları, diğer sayfa da ise arabulucu, Norveç ve Küba delegelerinin imzaları ve altta Kolombiya devlet başkanı Santos ve diğer hükümet yetkililerin imzaları. Özellikle çevirmedim metni. Sadece isimlere bakarsanız anlarsınız zaten. Gerçek bir müzakere, nasıl oluyor onu göstermek istedim. Mesela sayfa kenarlarına bakın! Her sayfada, her iki taraf ve arabulucuların görüldü, parafı var. Bir barış süreci olunca, hava da uçan kelimeler yerine, böyle bir müzakereye ihtiyacımız yok mu? Değmiyor mu bizim barış bu kadar ciddiyete?

Şimdi hep beraber TC'nin başbakanına söylenmeye başlıyoruz ve hatta kendimizi alamayıp, twit atmak gibi radikal eylemlere de başlayabiliriz, ama benim sözüm ona değil. Süreç başladığından yakın zamana kadar, ne zaman mesela yukarıda ki gibi bir müzakere talep ettik ya da soruyu biraz değiştireyim ne talep ettik ve daha da önemlisi bunun için ne yaptık?

Biraz daha açık konuşalım mı? Mesela Lice'de Medeni Yıldırım'ın katledilmesinden sonra, gerçekten bir tepki örgütleyebilseydik, Gever'de bugün yaşananlar olabilir miydi? Provokasyon olması çok mümkün ama provokasyon olmayan bir barış süreci, dünya da yaşanmış mıdır?

Peki ne olabilir diye sorarsanız, aklıma bir kaç öneri geliyor. Madem hükümet ‘Hakikatleri araştırma komisyonu’ oluşturmuyor, bunu biz örgütleyemez miyiz? Yani bütün toplum tarafından kabul gören insanlardan oluşan bir sivil komisyon, başvuruları kabul etmeye başladığında, bu başvuralar binleri bulduğunda, bu yok sayılabilir mi? Mutlaka bir başbakan mı kurması gerekir?

Mesela Zapatistalar gibi her yere koyduğumuz sandıklarda ‘Nasıl bir barış’ istiyoruz diye gerçek bir referandumu örgütlesek. Diyarbakır'da, Hakkari'de, Mersin'de, İstanbul'da, Yozgat'da hatta Londra'da, Berlin'de, 10 milyon kişi oy kullansa ve hatta Chomsky, Eduardo Galeona ve mutlaka Sub Kumandan Marcos... Bu referandum resmi değil diye yok sayılabilir mi?

Ya da her iki tarafın kabul edebileceği mesela eski Brezilya devlet başkanı Lula'ya arabuluculuk önersek? Yani barış için toplumsal seferberliği hareket getirecek her şeyi yapsak, sadece miting miting demesek...

Guatemala'da gerilla, ülkenin yüzde 40'ını elinde bulundururken, barıştan hemen sonra seçimlerde yüzde 4.2 almıştır. Bunu gerilla komutanlarına sorduğumda 'Biz mesela, daha önce basketbol oynarken futbol oynamaya başladık. Siz çok iyi basketbol oynayabilirsiniz, ama futbol oynamaya başladığınızda, elinizle dokunamıyorsunuz" diyorlardı. Barışı örgütlemek için, aslında barışın başlaması bile gerekmez "Barış" koca bir umut oyunudur. Halk bu oyunun içine düştüğünde, gerilla bunun dışında hareket edemez. Çünkü sanılanın aksine, gerilla demokratik bir örgütlenmedir ve halkın genel kabulünün dışına çıkamaz. Bu yüzden iktidarın çocukları, bugün ‘marjinal PKK’liler-Sağduyulu Kürt hareketi’ yazıları yazarken, bunun üzerinden hareket ediyorlar. Ne garip, henüz bir yıl olmadı. Taksim'de barikatlardaki devrimcilere saldırırken, Marjinal devrimciler- Sağduyulu göstericiler ayrımı yapıyorlardı. Meydana girip barikatları temizledikten sonra, sıra sağduyulu göstericilere geldi.

Barışı örgütlemek zor iştir. Bir direnişi örgütlemekten daha zor..

Yeni ozgur politika

Nerina Azad
Bu haber toplam: 2109 kişi tarafından görüldü.
Son Güncellenme:18:49:03
Bu gönderiye hiç yorum yapılmamış! İlk yorum yapan kişi olmak ister misin?
Nerina Azad
x