Savunma uzmanı Paul Eden'in kaleme aldığı ve Forbes dergisinde yayınlanan makalede, Peşmergelere silah yardımı sağlama hakkının hem hukuki hem de stratejik açıdan sağlam temellere dayandığı belirtildi.
Peşmergelerin bölgedeki istikrarın korunmasındaki önemli rolü 2014 yılında IŞİD savaşında ortaya çıkmıştı. Peşmerge, artan saldırılara karşı önemli bir siper olarak öne çıkmıştı.
Makalede ayrıca, "Peşmerge olmasaydı IŞİD teröristleri Kerkük'ü, petrol kuyuları ve tüm bu bölgeleri kolaylıkla işgal edebilirdi. Bu, bu gücün bölgesel güvenlikteki önemli rolünü vurgulamaktadır." denildi.
Eden'e göre Peşmergenin savunma kapasitesi Irak'taki diğer silahlı gruplara kıyasla sınırlıdır.
Makalede ayrıca, "İran destekli milis grupları, bazen Irak'ı daha geniş bölgesel anlaşmazlıkların içine çekme riski taşıyan şekillerde kullanılan insansız hava araçları (İHA) ve balistik füzeler gibi gelişmiş silahlar edinirken, Peşmergeler nispeten basit silahlarla faaliyetlerini sürdürüyor. Peşmerge güçleri şu anda IŞİD'in kullandığı çatışma bölgelerindeki güvenlik boşluklarını doldurmak için Irak ordusuyla iş birliği yapıyor. Bu iş birliği, iyi donanımlı bir Peşmergenin Irak kamu güvenlik yapılarını nasıl güçlendirdiğini gösteriyor." ifadeleri kullanıldı.
Eden'e göre Bağdat'ın Peşmergeleri silahlandırmaya karşı çıkması Irak'ın ulusal çıkarlarına aykırıdır. Peşmerge güçlerinin, hem Kürdistan Bölgesi'ne hem de Irak'a fayda sağlayan Kormor gaz sahası gibi kritik altyapıyı korumak için İHA'lara ve hava savunma sistemlerine ihtiyaçları var.
Eden, Washington'un Erbil'e tam olarak ne verdiği konusunda sağladığı şeffaflık, Bağdat'a hiçbir mazeret bırakmadığını belirtiyor.
Eden'in de makalenin sonunda belirttiği gibi, iyi silahlanmış bir Peşmerge gücü yalnızca Kürtlerin çıkarlarına hizmet etmekle kalmıyor, aynı zamanda Irak'ın ulusal güvenliğine ve bölgedeki istikrara da önemli katkı sağlıyor.