Amerikan gazetesi Wall Street Journal’da (WSJ), ‘Türkiye yumuşak gücü tükenirken pazularını sıkıyor‘ başlıklı bir makale yayımlandı. Gazetenin Ortadoğu yazarlarından Yaroslav Trofimov’un kaleme aldığı makalede, Efrin harekâtı ile Türk dizilerinin Dubai merkezli medya grubu MBC tarafından yayından kaldırılması arasında bir bağ olduğu savunuldu.
Trofimov, Türkiye’nin Arap dünyasındaki yumuşak gücünün tükendiğini, Ankara’nın bu sırada Afrin’de ‘güç gösterisinde’ bulunduğunu belirterek, “Birbirinden alakasız görünen bu iki gelişme, cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın 15 yıllık iktidarında kilit önem taşıyan bir anda, Türkiye’deki dönüşümün altını çiziyor. Bir zamanlar İslam’ı demokrasi ve refah ile birleştirdiği gerekçesiyle Ortadoğu ve ötesinde hayranlık uyandıran Türkiye, eskiden tadını çıkardığı yumuşak gücün büyük kısmını kaybetti. Bunun yerine şimdi komşuları ve müttefikleriyle giderek daha fazla silahlı ihtilafa sert kavgalara giriyor” yorumunu yaptı.
‘Hollywood Gitti Toprak İddiası Geldi’
Makaleye şöyle devam edildi: “Türkiye’nin çok daha özgür yaşam biçimini Arapların oturma odalarına getiren Türk dizileri, ülkenin nüfuzunun kilit bir aracıydı; Hollywood nasıl Amerika’nın dünya çapındaki imajını güçlendiriyorsa, bu diziler de Türkiye’ye hayranlığı artırıyordu. Türkiye’nin popüler olması aynı zamanda, Erdoğan’ın emperyal Osmanlı geçmişine dair sık sık dile getirdiği nostaljinin kabul görmesi anlamına geliyordu. Şimdi Erdoğan’ın Osmanlı İmparatorluğu’na dair derin düşünceleri, ortak tarih ve kültüre dair takdirden, pek de gizli olmayan toprak iddialarına ve toprak kayıplarının yaşattığı ‘utanca’ dair şikayetlere dönüştü. Bu durum doğal olarak Osmanlı’nın tarihsel hasımları olan Suudi Arabistan, Ürdün ve Birleşik Arap Emirlikleri’ndeki kraliyet aileleri arasında pek sempati yaratmadı. Suriye rejimi ve Kürtler de Afrin’deki Türk askerlerini ‘Osmanlı işgalcileri’ olarak tarif ederek benzer bir öfkeyi dile getirdi.”
Tromifov, Türkiye’nin imajına dair şu yorumu da yaptı: “Türkiye içinde de, özellikle Erdoğan’a karşı başarısız darbe girişiminden sonra gazeteciler ve siyasi muhalefet üzerindeki baskı Türkiye2nin imajını zedeledi. Geçen yıl hile iddialarıyla lekelenen tartışmalı referandum da bir diğer darbeydi.”
