Tarihi Hindistan'da Sömürgecilik ve Karşıtı Milliyetçilik!

Hindistan, Mezopotamya ve Çin gibi dünyanın en eski medeniyet merkezlerinden biridir. Bu yaratıcılığını hiç bir "primordiyalizm/İlkçilik" ve "modernist" narsizmine pirim vermeksizin, topyekûn bir uygarlık geçmişiyle, gururuyla sahip çıktı, İngiliz sömürgeciliğini kovdu..

24 Ekim 2025 - 00:27
24 Ekim 2025 - 00:27
 0
Tarihi Hindistan'da Sömürgecilik ve Karşıtı Milliyetçilik!

İngilizler, Hindistanı sömürgeleştirdiğinde, okumuş elit kesimin rkseriyetini (avukatlar, doktorlar, gazeteciler, yöneticiler, "çağdaş mensupları") yanına alır.

Bunlar sözde Hindistan'ın "ötekileri" muamelesine tabii olmayacak ve İngiliz gibi "itibar" göreceklerdi.

Hindistan'da antik Roma dönemindeki bu modeli dayayıp, Biritanya İmparatorluğunun tarzını oturtacak ve İngiliz sömürgeci taktiği, sürgit - ömür billah devam edecekti ki bu tutmadı..

Zira bu elit sınıfın kendini dahil, tüm Hindistanlıları çörüttüğü beyinleri kendilerini millet olarak onursuzlaştırdıklarını, İngilizlerin kendilerini asağıladıklarını anlayınca, İngilizler ile birbirlerinin 'ötekisi' olduklarını yeniden kendilerine dönüp, haysiyet mücadelesine yöneldiler ki ilk Milliyetçi diriliş bu elit kesimde yankılandı.

Bu süreç, 1947 ile ikinci Dünya savaşı sonrasını, tek cephede anti sömürgeci mücadele, sivil İtatsizlik tarzında, kendisi de İngiltere'de hukuk eğitimi almış Mohandas Karamcand Gandhi, aktivist eylemler sergiledi, potansiyeli ateşleyerek kazandi.

1650 farklı dilin konuşulduğu, her birinin yeni bir kimliksel nitelikte olduğu Hindistan'da bir de İngilizce kendini egemen dil olarak dayatıyor iken, tüm aidiyetler anti sömürgeci cephede birleşti.

Bu tablo karşısında İngilizler, çekilmek durumunda kaldı.

Yerel Hindistan milliyetçiliğinin benimsenmesi, daha çok bu elit ve başta kendine ihanet eden, sonra da milliyetçilikte başa geçen ulusal kurtuluşçu kesimin, sömürgeciliğin kendilerinde yarattığı hayal kırıklığından kaynaklanan yaralı bir tepki ile Bir milyarı aşkın nüfusa sahip Hindistan'ı bağımsızlaştırdı.. Hindistan ulusal kimliği, kendi geçmişinde oluşturduğu sembol ve simgeleriyle yerel metaryallar üzerinde oluşturduğu bilinciyle,

İngiliz bir "Öteki" karşıtlığında kendini yeniden yaratmıştır.

İster bu simgeler ulus ve aidiyetlerin sembolleri uydurma yaratıcılığı olsun, ister somut toplumsal ve tarihsel gerçekliğinden olsun, özgürlüğün araçları olmuşsa bunda hiç menfi bir hal olmamıştır. İş böyle olunca, sömürgeciler karşısında çelişkiye düşmeye gerek yoktur, sömürgenin her şeyine sahip çıkmasında bir olumsuzluk olamaz. ..

Sonuçta Hindistan, Mezopotamya ve Çin gibi dünyanın en eski medeniyet merkezlerinden biridir. Bu yaratıcılığını hiç bir "primordiyalizm/İlkçilik" ve "modernist" narsizmine pirim vermeksizin, topyekûn bir uygarlık geçmişiyle, gururuyla sahip çıktı, İngiliz sömürgeciliğini kovdu..

Tabii ki elitler, teslimiyet ve uyanmakta başa düşer oldularsa da, Hindistan halklarının sağduyusu, sömürgeci barbarlığın karşısında yek vücut olması, İngilizlerin sesiz ve "akıllıca" çekilmekten başka çözüm bulamaz olunca, def oldular!...


Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Nerina Azad'ın editöryal politikasını yansıtmayabilir.
Bu yazı toplam 191 kişi tarafından görüldü.
Son güncellenme: 03:37:02