Alper Taş ÖDP eski genel başkanı olduğu dönemde partisinden istifa edip Beyoğlu belediye başkanlığı için CHP listesinden adayı oldu. Seçimi kaybedince tekrar partisine geri dönmüştü. Türkiye ve Önasya'daki gelişmelere gözlerini kapatıp görmek istemeyenler gibi arada bir Kürd'lerle ilgili ilginç yorumlar yapıyor.
En son yaptıgı bir röportajda başka sefa sürecek gölgeli yerler varmış gibi "HDP'nin gölgesinde bir sosyalist hareket gelişemez" diye buyurmuş. Doğrudur, HDP aday gösterip feodal ve milliyetçi dedikleri Kürd oyları ile meclise taşımasaydı, yine Dersim'de feodal ve milliyetçi dedikleri Kürd'lerin desteği ile kazandıkları belediye nohut satarak basında yer almasaydı bu ülkede esameniz dahi okunmayacaktı.
Solda görünüp Kemalizmin etkisinden kurtulamayanlar UKKTH'nı (Self determinasyon) tanıyoruz demelerine rağmen her zaman "ama fakat" diyerek aykırı yorum yaparlar. 12 Eylül sonrası köprünün altından çok suların geçtiğinin hala farkında değiller. Hala kendilerini 70'lerde sanıyor, gerçekle ilgisi olmayan hayali teoriler oluşturup Kürd'lerin ulusal taleplerini, devam eden asimilasyon uygulamalarına gereken tavrı almada devrim sonrasına bırakacak bir sorun olarak görüyorlar. Yani kısaca Kürd'lere Kurtuluş Savaşı öncesi Kemalistlerin dediği gibi "Ayrı örgütlenmeyin peşimizden gelin, biz devrim yapacağız, size de haklarınızı o zaman vereceğiz" diyorlar. Değişmeyen bu şövenist kafa ile bırakın devrim yapacak güce ulaşmayı, mevcut güçlerini korumak için yerlerinde bile sayamadıklarının hala farkında değiller. Ağırlarına giden "Kürd Memede" artık bundan sonra eskisi gibi nöbet dahi tutturamıyor olmaları. Kendilerini hala solda otorite zannedip sürekli akıl vermek yerine Kürd'lerin sağı ve solu ile birlik olmaları halinde seçim sonuçlarını belirleyecek ve ileriye dönük değişimi sağlayacak tek güç olduğunun hala farkında değiller, yada kabullenemiyorlar.
Ezen ulus sosyalistlerinin ezilen ulusun Milliyetçilerinin önderliğinde dahi olsa ayrı örgütlenme hakkı olduğunu, kayıtsız ve şartsız savunmaları gerektiğini halde bunu yapmadılar. Ayrı örgütlenmek isteyenleri "Feodal ve milliyetçiler" diyerek hep suçladılar ve sosyalizm adına ahkam kesip örgütlenmelerine engel olmaya çalıştılar.
Umarım bölünme fobisinden de kurtulur ezilen ulus milliyetçiliği ile ezen ulus milliyetçiliğinin aynı şeyler olmadığının farkına varırlar. Kürd'lerin legal planda vermeleri gereken ulusal mücadelenin önüne sürekli sınıfsal mücadeleyi çıkarıp engel olmaya çalışmak yerine, bu ulusal birlikten oluşacak güç ile, eşit ve ilkeli ittifaklar kurmak için çaba harcarlar.
Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Nerina Azad'ın editöryal politikasını yansıtmayabilir.