49’lar Olayı, Doğrular-Yanlışlar

Celal Temel

10.05.2025, Cts | 09:07

49’lar Olayı, Doğrular-Yanlışlar
Makaleyi Paylaş

Türkiye’nin kuruluşundan itibaren Kürd ulusal varlığı inkâr edildi. Kürd’ün adı yasaktı. Yasak olan adı, bazen rakamlarla ifade edildi! Yakın dönem Kürd ulusal mücadelesindeki “49’lar” olayı da böyle bir adlandırmadır. Kuzey Kürdleri için yeniden uyanışın bir başlangıcı olan bu olay bilinmesine karşın bilgilerde eksiklikler, yanlışlıklar vardır. Bu yazıda, konuyu, ilgili tüm yazılı kaynakları tarayarak, bazı sözlü kaynaklarla da güncelleştirmeye çalıştık.                      

14 Temmuz 1958’de Irak’ta meydana gelen darbe sonrasında güneyde Kürdler lehine meydana gelen gelişmelerden ve Kürd uyanışından korkan Türkiye devleti, 1959 yılı sonlarında, 50 Kürd aydınını tutuklama kararı aldı. Çeşitli takiplerden sonra, 17 Aralık 1959 günü ve sonraki günlerde, 35 Kürd yurtseveri tutuklanıp İstanbul Harbiye hücrelerine atıldı. Sonraki günlerde, başka tutuklananlar da oldu. İlk anda hedef 50 tutuklamaydı. Ancak tutulacakları Harbiye’de 40 hücre vardı.25 Şubat 1960’ta M. Emin Batu, mide kanamasından hücrede öldü. İlk tutuklanmalardan yaklaşık iki buçuk ay sonra, bir askeri hâkim, tutuklu 39 kişinin ilk sorgularını yaptı; sorgular nisan ayı ortalarında bitti. Bu sıralarda tutuklular kapıları kırarak direniş gösterdiler ve 16 Nisan 1960’ta, tek kişilik hücrelerden koğuşlara alındılar. Suç ortağı olarak gösterilen kişilerin bazıları, uzamış sakallarıyla ilk kez orada birbirlerini görüp tanıştılar.

21 Nisan 1960 günü, bazılarının aileleriyle ilk görüşmesi gerçekleşti. 17 Mayıs 1960’ta (darbeden on gün önce), ilk sorgular ve dosya üzerinden yapılan incelemeler sonucunda bazı tutuklular tahliye edildi. Harbiye 1. Ordu Merkezi’nde, illegal “Kürt İstiklal Partisi” üyeleri oldukları iddiasıyla tutuklananların bir kısmı, daha önceden birbirini tanıyan, Kürd meselesini aralarında tartışan kimselerdi. Ancak Avukat Ziya Şerefhanoğlu’nun İstanbul’daki yazıhanesinde tüzüğü yakalandığı iddia edilen bu partiden habersizdiler. Çoğu üniversite öğrencisiydi ve tek ortak yanları Kürd olmalarıydı. Çoğunun, güneyde Mela Mustafa Barzani öncülüğünde yeni gelişen Kürd mücadelesine sempatisi vardı. Onlar içerdeyken 27 Mayıs 1960 Darbesi oldu.

Darbe hükûmeti olarak görev yapan Milli Birlik Komitesi, 26 Ekim 1960’ta genel bir af kanunu yayımlarken 49’lar bu kanun kapsamına alınmadı. Tutuklular arasında Binbaşı Şevket Turan, emekli Binbaşı Mehmet Bilgin, Kıdemli Üsteğmen Selim Kılıçoğlu ve bazı yedek subayların bulunması gerekçesiyle, sıkıyönetim olmadığı hâlde, dava Ankara 28 Tümen Komutanlığı 2 nolu Askeri Mahkemesi’nde açıldı. 

Ankara Garnizon Komutanlığı Adli Amirliğince hazırlanan 8 Kasım 1960 tarihli iddianamede, sanıkların TCK’nın 125 maddesine göre, vatanı bölme suçundan idam edilmeleri istendi. İddianamede, sanıkların, Ankara ve İstanbul’da toplantılar yaptıkları, “Kürd İstiklal Partisi” tüzüğünü hazırladıkları, Kürdçülük yaptıkları şeklinde suçlamalar yapıldı. “Yabancı devletlerin müzahareti ile devletin birliğini bozmaya ve devletin hâkimiyeti altındaki topraklardan bir kısmını devlet idaresinden ayırmaya matuf fiil işlemek” şeklinde suçlamalarla dava başladı.[1]

Davanın başladığı 3 Ocak 1961 tarihinde, 27’si tutuklu 24’ü tutuksuz 51 sanık vardı. Davaya, tutuksuz 2 kişi daha eklenmişti. 24 Ocak 1961’de 8 kişi daha tahliye edildi. Mart ayı sonuna kadar hiç tutuklu kalmadı. 30 Nisan 1964 tarihinde, tüm sanıkların beraatına karar verildi. 1 Mayıs 1964 tarihli Cumhuriyet gazetesinde şöyle bir manşet vardı: “Kürtçülükten sanık 51 kişi beraat etti.” Bu karar temyizde bozuldu ve suç niteliği değiştirilerek, “Irk mülahazasıyla milli duyguları yok etme ve zayıflatmaya matuf faaliyette bulunmak” şeklinde bir suçlama yapıldı. Sonraki mahkeme safhalarında bazı sanıklara ceza verilse de dava, 1968 yılında zaman aşımından sona erdi.           

Musa Anter, davada yargılananların mahkemede, anne ve baba isimleri okununca ilginç bir durumun ortaya çıktığını belirtiyor. Sanıkların ve babalarının isimleri; “Said”, “Şehabettin”, “Şerafettin”, “Nurettin”, “Feyzullah”, “Fetullah”, “Mehmed” gibi Arapça sözcüklerden oluşurken anne isimlerinin, “Xezal”, “Berfê”, “Koçerê”, “Kumrî”, “Fasla”, “Zinê”, “Sêvê” gibi Kürdçe sözcüklerden oluşması dikkat çekmiş. Kürdlerin bir gerçekliği olan bu durum, dava sırasında basının da dikkatini çekmiş. Bir gazeteci, “Bunların analarının adlarını görmeseydik bunların Kürd olduklarını bilemeyecektik.” diye yazdı.  

Dava, sanıkların sayısının 49 kişi olmasından dolayı, istihbaratın kontrolündeki basın tarafından “49’lar” olarak adlandırıldı. Kürdleri adlarıyla anmamak için, bu davaya “49’LAR” denirken birkaç yıl sonra, Kürdlerin toplu olarak yargılandıkları davalara, 1961’de “55’LER”, 1963’te “23’LER” denildi! Daha önce de “33” adı kullanılmıştı. Kürdlerin adı yoktu, adları rakamlarla ifade ediliyordu…

 “49’LAR DAVASI”NDA YARGILANAN 51 KİŞİ   

A) 17 ARALIK 1959 GÜNÜ VE SONRAKİ BİRKAÇ GÜN İÇİNDE, İSTANBUL HARBİYE 1. ORDU MERKEZİ’NDEKİ TEK KİŞİLİK HÜCRELERE KONULAN 33 KİŞİ: [2]

1.       Şevket Turan (1920–1977): Hasankeyf, Gülhane Askeri Tıp Akademisi’nde Kıd. Levazım Binbaşı

2.       *Naci Kutlay (1931): Kars-Tuzluca, Çamlıdere Devlet Hastanesi, doktor

3.       Ali Karahan (1920-5.9.2003): Urfa-Siverek, Avukat (1965, Hakkâri milletvekili)

4.       Koço Elbistan (1930-4.7.2013): Antakya-Hassa, stajyer doktor

5.       Yavuz Çamlıbel (1934-29.7.2012): Doğubayazıt, Topçu Asteğmen

6.       Mehmet Ali Dinler (1937-28.2.2012): Cizre, Ankara Ü. Hukuk Fakültesi öğrencisi

7.       Yusuf Kaçar (1935-1975): Tunceli-Nazimiye, Ankara İnş. Tekniker Okulu öğrencisi

8.       Nurettin Yılmaz (1936-22.6.2018): Cizre, Ankara Ü. Hukuk Fakültesi öğrencisi (1977-1987 arası Mardin’den milletvekili)

9.       Ziya Şerefhanoglu (1914-16.12.1982): Bitlis, İstanbul Barosu’na bağlı avukat (1964, Bitlis senatörü)

10.   Medet Yöş (Serhat) (1934-12.11.1994): Iğdır, İstanbul Ü. Hukuk Fakültesi öğrencisi

11.   Hasan Akkuş (1928-?): Urfa, Paris hukuktan ayrılmış, İstanbul’da tacir.

12.   Örfi Akkoyunlu (1916-1972): Malatya-Pötürge, Madeni eşya taciri (fabrikatör!)

13.   Selim Kılıçoğlu (1923-16.11.2016): Muş-Varto, Kıdemli Üsteğmen

14.   Şahabettin Septioğlu (1933-?): Elâzığ-Palu, Ziraat Mühendisi, Levazım Asteğmeni

15.   Said Elçi (1925-1.6.1971): Bingöl, Serb. Muhasebeci (1965 TKDP genel sekreteri)

16.   Sait Kırmızıtoprak (1935-26.11.1971): Dersim-Nazımiye, İstanbul Ü. Tıp Fakültesi son sınıf öğrencisi (“Doktor Şivan” adıyla tanınan T-KDP genel sekreteri)

17.   Yaşar Kaya (1938-17.4.2016): Iğdır, İstanbul Ü. İktisat Fakültesi öğrencisi 

18.   Faik Savaş (1935-6.5.2018): Bingöl-Genç, İstanbul Ü. Tıp Fakültesi öğrencisi

19.   Haydar Aksu (1938-1977): Elâzığ-Karakoçan, Stajyer Avukat

20.   *Ziya Acar (1934): Diyarbakır-Kulp, İstanbul Ü. Hukuk Fakültesi öğrencisi

21.   Halil Demirel (1932-?): Gaziantep-İslâhiye, Ağrı’da oturur, Topçu Asteğmen, Orman Müh.

22.   S. Esat Cemiloğlu (1904-2005): Diyarbakır, Yüksek Ziraat Mühendisi, Milli Boksör

23.   Necati Siyahkan (1938-7.1.2006): Siverek, İstanbul Ü. Hukuk Fakültesi öğrencisi

24.   Hasan Ulus (1904-13.10.1962): Erzurum-Tekman, okuma-yazması yok, işçi

25.   Nazmi Balkaş (1933-2000): Diyarbakır-Lice, İstanbul Ü. Orman Fakültesi öğrencisi (2 dönem Lice belediye başkanı)

26.   Fevzi Kartal (1933-8.1.2019): Van, Piyade Asteğmen (1977 Van Senatörü)

27.   *Mehmet Aydemir (1937): Urfa-Siverek, İstanbul Ü. Tıp Fakültesi öğrencisi

28.   Abdurrahman Efem Dolak (1914-?): Diyarbakır–Lice, İleri Yurd gazetesi sahibi

29.   Musa Anter (1918-20.9.1992): Mardin-Nusaybin, gazeteci, yazar

30.   Ökkeş Karadağ (1926-1965): Maraş-Pazarcık, şoför, nakliyeci

31.   Mustafa Ramanlı (1938-2006): Batman, Ankara Ü. Hukuk Fakültesi öğrencisi (1969 ve 1973, Batman Belediye Başkanı)

32.   Feyzullah Demirtaş (1936-10.11.2019): Elâzığ-Palu, Ankara Ü. Hukuk Fakültesi öğrencisi

33.   Cezmi Balkaş (1934-27.11.2012): Diyarbakır-Lice, İstanbul Ü. Orman Fakültesi öğrencisi

B) 16 OCAK 1960 TARİHİNDE TUTUKLANAN 5 KİŞİ:

34.   Fevzi Avşar (1932-15.02.2024): Kars-Ardahan, İstanbul Ü. Tıp Fakültesi öğrencisi

35.   H. Oğuz Üçok (1934-?): Diyarbakır, İstanbul Ü. Diş Hekimliği Fakültesi öğrencisi               

36.   Halis Yokuş (1936-?): Kars, İTÜ Makine Fakültesi öğrencisi

37.   İsmet Balkaş (1936-22.7.1998): Diyarbakır-Lice, İstanbul Ü. Tıp Fakültesi öğrencisi

38.   Sait Bingöl (1934-1.11.2012): Bingöl, İstanbul Ü. İktisat Fakültesi öğrencisi

C) 27 MAYIS 1960 DARBESİ SONRASI HAZİRAN AYINDA TUTUKLANAN 3 KİŞİ: 

39.   Canip Yıldırım (1925-2.12.2015): Diyarbakır, Avukat                                                                 

40.   Fadıl Budak (1931-1990?): Diyarbakır, İstanbul Ü. HukukFak. Son sınıf öğrencisi

41.   Muhsin Şavata (1927-24.3.2003): Malatya, hayvan tüccarı

D) HİÇ TUTUKLANMAYAN, TUTUKSUZ YARGILANAN 10 KİŞİ:         

42.   Ferit Bilen (1904-?): Diyarbakır, kundura mağazası sahibi                                        

43.   M. Nuri Direkçigil (1902-?): Diyarbakır, Dâhiliye uzmanı

44.   M. Nazım Çiğdem (1915-?): Erzurum, okuma-yazması yok, işçi

45.   Emin Kotan (1899-?): Muş, Muş Belediyesi’nde elektrik teknisyeni

46.   Turgut Akın (1930-?): Diyarbakır-Ergani, Ankara Ü. Hukuk Fak. 3. sınıf öğrencisi

47.   Sıtkı Elbistan (1935-17.9.1996): Hatay-Hassa, Ankara Ü. Hukuk Fak. son sınıf öğrencisi

48.   Şerafettin Elçi (1938-25.12.2012): Cizre, Ankara Ü. Hukuk Fakültesi 2.sınıf öğrencisi (Daha sonra milletvekili, bakan)

49.   *Mehmet Özer (1935): Siverek, Ankara Ü. Tıp Fakültesi son sınıf öğrencisi

50.   Mehmet Bilgin (1922-?): Diyarbakır, Emekli Binbaşı, ticaret yapar (1969 Bingöl milletvekili, 1975 Bingöl senatörü)

51.   Fetullah Kakioğlu (1936-24.06.2016): Iğdır, öğretmen

     (NOT: Son iki kişi davaya sonradan eklendi.)    

Başlangıçta 50 kişinin tutuklama müzekkeresi olduğu hâlde, ilk sıralarda, bu listedekilerinin dışında da bazı isimler aranmış ya da gözaltına alınmış ve bırakılmıştır.

Tahliye Tarihleri:

      1)  16-17 Mayıs 1960, Harbiye’den 4 kişi: Koco Elbistan, Feyzullah Demirtaş, Nurettin Yılmaz, Mustafa Ramanlı (Ayrıca bu sıralarda tahliye edilen M. Hüsamettin Köran ve Cevdet Adabağ yargılamaya dâhil edilmedi.)

      2) 26 Ağustos 1960, Harbiye’den7 kişi: Cezmi Balkaş, İsmet Balkaş, Fevzi Avşar, Sait Bingöl, Hasan Ulus, Halis Yokuş ve H. Oğuz Uçok.

      3) Davanın başladığı 3 Ocak 19161 tarihine kadar tahliye edilen 3 kişi: Örfi Akkoyunlu, Fevzi Kartal, Halil Demirel

      4) 24 Ocak 1961, Ankara’dan tahliye edilen 8 kişi. Ali Karahan, Naci Kutlay, M. Ali Dinler, Hasan Akkuş, Medet Serhat, Selim Kılıçoğlu, Şehabettin Septioğlu, Esat Cemiloğlu

      5) 24 Ocak 1961-25 Mart 1961 tarihleri arasında tahliye edilen son 19 kişi: Şevket Turan, S. Kırmızıtoprak, Sait Elçi, Z. Şerefhanoğlu, Musa Anter, Canip Yıldırım, Yaşar Kaya, A. Efem Dolak, Mehmet Aydemir, Ökkeş Karadağ, Muhsin Şavata, Nazmi Balkaş, Haydar Aksu, Ziya Acar, Faik Savaş, Fadıl Budak, Yavuz Çamlıbel, Yusuf Kaçar, Necati Siyahkan.

Davada 10 kişi hiç tutuklanmazken diğerleri (toplam 54 kişi) 4 ayla, 15 aya arasında hapis yattılar. Yargılanan 51 kişinin, tutuklandıkları sıradaki meslek dökümü şöyle: 28 öğrenci, 3 subay, 3 yedek subay, 3 doktor, 3 avukat, 3 tacir, 2 mühendis, 2 gazeteci, 2 işçi, 1 nakliyeci, 1 öğretmen, 1 muhasebeci. 28 öğrenciden, 12’sinin Hukuk, 8’inin Tıp öğrencisi olması, Kürd ailelerinin, tıp ve hukuka gösterdiği ilgi bakımından dikkat çekicidir…

49’lar tutuklamaları, 1959 yılında devletin Kürdler üzerindeki baskı ve sindirme politikalarının bir sonucu olarak gerçekleştirildi, bir korku atmosferi oluşturdu ancak devlet amaçladığı sonuçları elde edemedi ve Kürd uyanış dalgasının önü kesemedi. Aksine, devletin olayı abartması sonucu olay, Kürd Ulusal Hareketi’ne bir kıvılcım etkisi yaptı; Kürdlerin, altmışlı yılların başındaki yeniden uyanışına katkı sundu. Bu davada yargılanmak bile Kürdler arasında, saygıyı hak etmek anlamına geldi. Bir kısmı, sonraki dönemlerde, milletvekili, senatör, belediye başkanı olurken önemli bir kısmı, Kürd ulusal hareketinin öncüsü oldular…

  Anılarına saygıyla…

       /CT/

___________________________________________________________________     

*NOT: Ömürleri uzun olsun, bu 51 kişiden dördü, Dr. Naci Kutlay (1931), Dr. Mehmet Özer (1935), Ziya Acar (1934) ve Dr.Mehmet Aydemir (1937) yaşıyorlar. (Geçen hafta, İzmir Foça’dan yaşayan Dr. Mehmet Aydemir’le telefonda görüştüm. CT)         

KAYNAKÇA

Musa Anter, Hatıralarım, Aram Yayınları, 2011

Naci Kutlay, 49’lar Dosyası, Fırat Yayınları, 1994

Yavuz Çamlıbel, 49’lar Davası, Bir Garip Ülkenin İdamlık Kürdleri, Algı Yayınları, 2007

Nurettin Yılmaz, Yakın Tarihin Tanığıyım, 2007

 

 


[1]  Gerekçeli Hüküm, Genelkurmay Başkanlığı Askeri Mahkemesi, Ankara, 30 Nisan 1964

[2]  Aslında ilk tutuklananların sayısı 36 idi. Ankara Ü. Hukuk Fak. öğrencisiMardin NusaybinliM. Emin Batu, 25 Şubat 1960 tarihinde cezaevinde öldüğünden, Siverekli hukuk fakültesi öğrencisi M. Hüsamettin Köran ve Diyarbakırlı Cevdet Adabağ, takip eden günlerde tahliye edilip takipsizlik kararı verildiği için davaya eklenmediler.

 

Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Nerina Azad'ın editöryal politikasını yansıtmayabilir.
2145 kişi tarafından görüldü.
Son Güncellenme:13:56:04

Celal Temel

Celal Temel

Yazarın Önceki Yazıları

2 Mayıs 1916 Büyük Kürd Tehcirine Karar Verilen GünKürdlüğün Yokluğunda Uzlaşan İki TezErmenilerle Kürtler arasına atılan ateş topu: Vilâyat-ı Sitte MeselesiÜç Müslüman, Bir Hristiyan Ulus Ve Parça Parça KürdlerBir Protokol, Bir Çağırı, İki AnlayışKürd Ulusal Mücadele Tarihinde İki Önemli Örgütlenme Kürdistan Teali Cemiyeti ve DDKOÇeşitli Tarihi Süreçlerde Kürdler Nasıl Ve Neden Kaybetti?..Kürdler Yüz Yıl Önce Nasıl Kaybettiler, Bugün Kazanabilirler mi?..Altmışlı-Yetmişli Yıllardaki Yurtsever Kürd MelleleriAltmışlı Yıllarda, Kürd Ulusal Mücadelesinde Esnaf Ve İşçilerKürecikli Mamko Memed Ali DirenişiHizanlı Kemal Fevzi’nin Çığlığı Duyuldu mu?..Tarihsel Oportünist Bir Yaklaşım: 'Miş Gibi' Yapmak (Yüz Yıl Önceden Bugünkü Suriye’ye)Dünden Bugüne, Rojava’da Kürd Ulusal MücadelesiBencillikten Irkçılığa Bir Yol…'Vakfedilmiş Bir Hayat'Bir Sosyolog Ve Bir Ağa’nın Cezaevi Arkadaşlığıİsmail Beşikci’den Farklı Bir Kitap: Alevilikİsmail Beşikci: “Bu Günkü Yaşamım Benim Tercihim”Sloganlarla Hareket EtmekAz Tanınan Bir Kürd Lider: Şemzînan Nehrili Seyid Muhammed Sıddık ve Tarihi Bir OlayUlusal Mücadelede Hatalarla Yüzleşme… (Ermeni ve Kürd örneği…)1918-1923 Sürecinde, Kürdler Türkiye Devleti’nin Kurucu Unsur muydu? Bu süreçte Mustafa Kemal’in Kürd Tutumu Nasıldı?..'İslam Ümmetinin Yetimleri: Kürdler'24 Nisan var, 2 Mayıs da var! (1916 KÜRD TEHCİRİ)'Mevzubahis Vatansa Gerisi Teferruattır' Söylemi Üzerine, Tarihsel Arka Plan, İslamcılık ve Türkçülük PolitikalarıHêvî’den DDKO’ya, 20.Yüzyılın Başından 1970’lere Kürd Öğrenci DernekleriOsmanlıyı Dağıtan, Ermenileri Umutlandıran, Kürdleri Kaygılandıran, Büyük Travmalar Yaratan Berlin AntlaşmasıDiyarbakır Kitap Fuarı, Onur Konuğu Meselesi ve Kürd YayıncılığıFakirliğimiz, Zenginliğimiz, Bilimsel Devrim ve Bir KitapKim Bölücü?..Asimilasyon Meseleleri-2Asimilasyonu Nasıl Bilirsiniz?..'49’lar', '55’ler', '23’ler', Bunların başka adı yok mu?Mondros-Sevr-Lozan Sürecinde (1918-1923) Kürdler Neden Kaybetti?..Kürdler Ne Zaman Kaybetti?..Üç Dönemde İsmail Beşikci ve İsmail Beşikci’ye Karşı Yürütülen Kampanya Üzerine… İki Şehrin Davası, İki Şehrin Sevdası (Dersim ve Amed)İnsan Mutluluğu mu Devlet Çıkarı mı, Birey Özgürlüğü mü Güçlü Devlet mi?'Doğu' Söyleminden Kürd Gerçeğine Coğrafyadan Tarihe… Anadolu Yarımadası neresi, 'Doğu Anadolu' ve 'Güneydoğu Anadolu' Neresi?..Mondros’tan Lozan’a Kürdler1991 Milletvekili Seçimleri ve 'Kürdçe Yemin' Hikayesi 14 Mayıs 2023 Türkiye Seçimlerine Giderken Kürdlerin Açmazı ve Tarihten Bir Yaprak-21915 Üzerine, Anadolu’daki, Batı’daki Ermenilere Ne oldu?..Dünkü Türkiye İşçi Partisi (TİP), Garip 1965 Seçimleri ve Kürdler
x