'Demokrasi' treninin son vagonu Kürtler!

Kürtler ve onların siyasi aktörleri, demokrasi mücadelesinin lokomotifi olmalarına karşın, sistemin ‘demokrasi’ treninde en son vagondurlar. İstasyona en son Kürt vagonu girer. Başka bir metaforla, bahar en son Kürtlere geldiği için iklimin ömrü de az olur. Barış Ünlü’nün ‘Türklük Sözleşmesi’ kitabında yazdığı üzere, “Türklük, sınıflar üstü, ideolojiler üstü” bir anlayıştır. Bu yüzden Osman Kavala bırakılmadan, Selahattin Demirtaş bırakılmaz. Yurtdışında politik sığınmacı Türk sol ve sağ demokratlar, cemaat üyeleri Türkiye’ye dönmeden, Kürdistanlı politik sığınmacı ve figürler Osman Baydemir, Diyarbakır Sur Belediye eski başkanı Abdullah Demirbaş, sanatçı ve siyasetçi Ferhat Tunç ve benzerleri onlardan önce dönemezler. Türklük sözleşmesi gereği sıralama budur.

Çetin Çeko

08.03.2023, Çar | 15:15

'Demokrasi' treninin son vagonu Kürtler!
Makaleyi Paylaş

İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Kemal Kılıçdaroğlu’nun cumhurbaşkanlığı adaylığına karşı çıkarak, Millet İttifakı masasını üç günlüğüne terk etti. Bunun üzerine siyasette dengeler bir anda değişti. Bu ani gelişme üzerine Kılıçdaroğlu, masayı değil ama sofrayı genişleteceğini belirtti. Akla ilk gelen, HDP’nin öncülüğünde 6 parti tarafından kurulan ‘Emek ve Özgürlük İttifakı’nın sofraya davet edilebileceği oldu.

İyi Parti’nin tekrardan Millet İttifakı masasına geri dönmesiyle Kılıçdaroğulu’nun ‘Halil İbrahim Sofrası’ söylemi de zayıflamış gözüküyor. İyi Parti’nin HDP karşıtı tavrına rağmen, masadaki diğer partilerin HDP ile diyaloğa açık olduğu biliniyor. Fakat İyi Parti’nin, HDP bağlamında Kürt sorununa negatif tavrı, söz konusu diğer partilerin ittifakı bozmamak adına HDP ve Kürt meselesinde olumlu söylemlerini gölgede bırakıyor.

Millet İttifakının hükümet programı diye açıkladığı ortak mutabakat metninde, 2300’den fazla hedef, proje ve program arasında Kürt sorununun çözümüne ve Kürtlerin kolektif haklarına yönelik nasıl bir yol haritası izleneceğine dair hiçbir cümle ve belirlemenin bulunmaması bu yorumu doğruluyor.

Oysa özellikle Deva ve Gelecek partilerinin program ve söylemlerinde, anayasada vatandaşlık tanımının tekrardan düzenlenmesi, bu bağlamda Kürtlere eşit vatandaşlık hakkı çerçevesinde anadillerinde eğitim ve öğretim hakkının güvenceye alınması gibi vaatler mevcut.

Millet İttifakı’nın seçimleri kazanması durumunda, kurulacak koalisyon hükümetinin Türkiye’nin temel sorunlarının başında gelen, Kürt meselesinde bireysel ve kolektif haklar çerçevesinde kısmi reformlara gitmede, İyi Parti’nin ciddi bir engel teşkil edeceği şimdiden gözüküyor.

Devlet Bahçeli, Doğu Perinçek ve AKP’ye destek veren diğer ulusalcı çevrelerin rolü bugün ne ise İyi Parti’nin de yarın benzer davranışının Millet İttifakı içinde ayak bağı olacağını söyleyebiliriz.

Bu seçimin, sadece Erdoğan iktidarına son vermek olmadığı, Türkiye’nin temel meselelerine çözüm getirecek radikal reform ve değişiklikleri yapmak olduğu dillendiriliyor. Bunların başında ise Kürt sorunu geliyor. Millet İttifakı’ndaki partiler, İyi Parti’nin Kürt sorunu yaklaşımına rehin olurlarsa, AKP’nin 2015’den sonra yaptığı üzere, meseleyi sadece sürdürülebilir kriz modunda tutabilirler. Böylece bahar havası ve toplumsal sükûnetin ömrü uzun sürmez.

Türkiye siyasi tarihi periyodik olarak darbeler ve otokrat yönetimler ardından, amiyane tabirle toplumsal dinamiklerin ‘gazını alan’ bir rahatlama ve rehavet sürecine girer. Sorunlara kökten çözümler üretme cesaret ve bilgisine haiz olmayan siyaset yapıcılar, bir süre sonra baskı ve anti demokratik uygulamalar başlatarak, gazı tekrardan doldururlar. Bu kısır döngü, Türkiye siyasi tarihinin klasiğidir.

Bu klasikte Kürtler ve onların siyasi aktörleri, demokrasi mücadelesinin lokomotifi olmalarına karşın, sistemin ‘demokrasi’ treninde en son vagondurlar. İstasyona en son Kürt vagonu girer. Başka bir metaforla, bahar en son Kürtlere geldiği için iklimin ömrü de az olur.

Barış Ünlü’nün ‘Türklük Sözleşmesi’ kitabında yazdığı üzere, “Türklük, sınıflar üstü, ideolojiler üstü” bir anlayıştır. Bu yüzden Osman Kavala bırakılmadan, Selahattin Demirtaş bırakılmaz. Yurtdışında politik sığınmacı Türk sol ve sağ demokratlar, cemaat üyeleri Türkiye’ye dönmeden, Kürdistanlı politik sığınmacı ve figürler Osman Baydemir, Diyarbakır Sur Belediye eski başkanı Abdullah Demirbaş, sanatçı ve siyasetçi Ferhat Tunç ve benzerleri onlardan önce dönemezler. Türklük sözleşmesi gereği sıralama budur. 60, 71 ve 80 darbelerinde bu sıralama ve kural işlemiştir. Kürt politikacılar en son dönen grubu teşkil etmiştir.

Tüm bunlardan dolayı Millet İttifakı, Kürt ve Kürdistan sorunu ile yüzleşme cesaretini göstermedikçe, Kürt mahallesine uğramaktan, Kürt siyasi aktörleriyle aynı resim karesi içinde yer almaktan korktukça, değişmeyen filmi izlemeye devam ederiz. Bu seçimin en önemli kara propagandası, Kürtlerle yan yana olmanın ve gözükmenin günah ve lanetli bir suç olduğu algısını sıradan bir Türk seçmene empoze etmektir.

Meral Akşener’in masa badanajı, Bursa - Amed spor maçında yaşanan ırkçı ve nefret dolu saldırılar ve devam eden HDP kapatma davası, hedefe ulaşmada uygulamaya konan senaryolardır.

HDP’nin olası kapatılması durumunda her iki ittifak, yenilenen İstanbul Belediyesi seçiminde olduğu üzere, Kürtlerin oylarının blok olarak gözükmediği, sistem partileri içinde dağıldığı, HDP’siz bir seçimi arzulamaktadırlar. HDP, bu senaryoya karşı hazırlıklı olduğunu ifade etmektedir.

Bu kadar deneyim ve ödenen bedelden sonra, hala buzu elekte tutmaya çalışmak olmaz! Haziran 2015 ve Haziran 2019 İstanbul Belediye seçim sonuçları, Kürtlerin politik güçlerini göstermesine, gerektiğinde sistemi kilitlemesine ve açmasına iki somut örnektir. Bundan dolayı muktedirler, her iki seçimi de yenilemek zorunda kaldılar. Yapılacak olası seçimde de Kürt oyları belirleyiciliğini sürdürecektir.

HDP ve Kürdistanlı partiler, Kürtlerin ulusal demokratik haklarının teslim edilmesine yönelik her adıma destek, bunun karşıtı her duruşa da tavır koyacak bir siyaset izleyecekleri yönünde sağduyulu açıklamalarda bulunuyorlar.

Gerçekleşmesi arzulanan bir diğer çok önemli nokta ise sistem partilerinin Kürdistan’da oylarının düşmesi, HDP ve Kürdistanlı partilerin oylarının yükselmesidir. Bu gösterge, Kürdistan’ın Ankara ile arasındaki makasın açıldığına dair en önemli siyasi ve sosyolojik mesaj olacaktır. Bu da bir bütün olarak Türkiye siyasetinde Kürdistan ulusal demokratik hareketinin elinin kuvvetlenmesine, pazarlık gücünün artmasına ve meşruiyetinin güçlenmesine vesile olur.

Twitter: @cetin_ceko

Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Nerina Azad'ın editöryal politikasını yansıtmayabilir.

5967 kişi tarafından görüldü.
Son Güncellenme:15:31:32

Çetin Çeko

Yazarın Önceki Yazıları

Trump kabinesinde Kürtlere yönelik politikaların şifreleri Trump'ın İkinci Döneminde Kürt Politikası: İsrail mi, Türkiye mi? Kürdistan seçimleri ardından olası senaryolar Netanyahu'nun İran’da rejim değişikliği vaadi, bölgede Kürt sorununun seyrini değiştirebilir mi? Güney Kürdistan’da Türk Askeri Varlığından PKK’nin Yanı Sıra KDP ve KYB de Sorumludur Futbol sahasında birleşen Kürt siyasetçiler Demirtaş ve arkadaşları ‘Türklük Sözleşmesi’ni ihlalden ceza aldılar ABD’nin İran siyasetinin Ortadoğu ve Kürtlere etkileri ‘Konuş! Sen nerelisin?’ KDP’nin Seçim Boykotu ve Irak Federal Kurumlarından Çekilme Olasılığı ABD’nin Irak’ı Terk Etmesi Durumunda Kürdistan’ın Ödeyeceği Bedel! KDP merkezinin bulunduğu Pirmam'a saldırı ne anlama geliyor? Irak Vilayet Seçimleri; Kürdistanlı güçler birlik olmazsa 'tartışmalı' bölgeler geri alınamaz! Jerusalem Post: ABD, PJAK’ı ‘terör’ listesinden çıkarmalı Peşmerge’nin ordulaşmasında fırsatlar ve engeller Macron'un Korsika’ya 'tam özerklik' vaadi Kürtler için neden önemli? ABD, Peşmerge'ye yardımı keseriz uyarısında bulundu! Kürdistan petrolünün Bağdat’ın kontrolüne geçmesinden Batı sorumludur! Gazeteci ve yazar Abit Gürses Stockholm’de anıldı 14 Mayıs seçimleri Kürt karşıtlığı üzerine kurgulandı! Güney Kürdistan’da seçimler neden zamanında yapılmıyor? HDP, savunduğu yanlış ve şaşı tarih anlayışıyla yüzleşmelidir. Olası yeni iktidarın Kürt sorununa bakışı, Güney ve Rojava Kürdistanı’na yaklaşımı HDP ve 'Kürdistan seçim ittifakı' Roboski saldırısı istihbaratını ABD verdi, Türk F16’ları da vurdu! KYB, Erbil’de üst düzey terörle mücadele görevlisini öldürmekle suçlanıyor! Doğu Kürdistan ve İran’dan çıkaracağımız dersler Kürdistan tarihi, fırsatları yakalamanın ardından kaybetmenin tarihi olmamalıdır! Olası Ankara-Şam yakınlaşmasında Rojava Kürtleri kazanımlarını nasıl koruyabilir? İsveç ve Finlandiya’nın olası NATO üyeliğine sadece Kürt penceresinden bakmak yeterli mi? Erdoğan, NATO krizi ile Kürt sorununu uluslararası platforma taşıdı Abit Gürses’in anısına! Güney Kürdistan doğalgaz projesi yeni bir müzakere süreci başlatır mı? Biden, KDP ve KYB’yi uyardı! Güney Kürdistan’da ifade ve basın özgürlüğü ihlalleri Dava adamı Şerafettin Kaya Bağdat, Kürdistan’ın federal statüsünü sorguluyor Çin, Kürt dosyasını açtı! Türkiye-İsrail yakınlaşması Kudüs’ün Kürt siyasetini nasıl etkiler Türkiye'nin ABD ve Rusya’ya Kobani rüşveti Bir sessizlik tarihi: Mele Mustafa Barzani’nin İsrail ziyaretleri Dünya’nın ilk kadın hahamı Kürdistanlı Osnat Barzani Batı, Güney Kürdistan’ın demokrasi notunu düşürdü! Geçmişle yüzleşmek, tartışma kültürü ve üslubu üzerine Kürdistan petrolünü dünyaya pazarlayan Pakistanlı Murtaza Lakhani 'Kürt Hâkim' kurşunla değil, iğneyle katledildi! ABD, Taliban ile olası barışı, Kürt sorununda Türkiye’ye emsal mi gösterecek? T.C Kürtçeyi yasaklamak için bütün devletlerin ikinci resmi dillerini yasakladı! Güney Kürdistan’da yolsuzluk ve kayıt dışı ekonomi! İsrail’in Rojava Kürdistanı siyaseti İbrahim Barış Anlaşması ve Kürdistan'a etkisi Rusya’nın Kürt kartı, kimin lehine kimin aleyhine? Rusya, S-400 alımı karşılığında Afrin'i Türkiye’ye mi verdi? KDP ve PKK düşmanlığı kime ne kazandırır? Rojava Kürtleri; birlikte başarıp tarih yazabilecekler mi? PYD-ENKS Anlaşmazlığında KDP-KYB Barış Süreci TC’nin Kürt ‘Afları’ Xelîl Ağa, İsmail Beşikçi, Fikret Otyam ve Can Yücel Erdoğan, Enver Paşa ve İttihat Terakki’nin ayak izinden gidiyor ABD, İran, Irak üçgeninde Kürtler Irak’ı Bu Kez Kürtler Değil, Araplar Parçalayabilir Erdoğan’ın Kobani planı Rojava Kürtleri, hem aranan hem de terk edilen aktör oldular 'Barış Koridoru' yazılır, işgal okunur Seçimin bir diğer kaybedeni Öcalan oldu! Olası Basra federasyonu ve Kürdistan’a etkisi Yabancı Gözüyle 'Kürdistanilik' Türkiye modeli güvenli bölge: Kuzuyu kurda emanet etmek ABD’nin Suriye siyasetinde Kürtler ve Türkiye Suriye, siyasi süreç ve Kürtlerin temsili Kürt seçmen davranışı ve 24 Haziran Geçmişi Hatırlamak Kurtuluşun Sırrıdır! Türkiye, Afrin’i almak değil, Diyarbakır'ı kaybetmekten korkuyor! Kürdistan için yeni bir nefes: Rusya! Kürdistan’a yaptırımlar bağımsızlık sürecini hızlandırabilir Referandum ve Kerkük travması Kürdistan’a yaptırımlar Erdoğan’ı iktidardan edebilir Bağdat ikinci kez Kürtlerden kaçıyor Güney Kürdistan bağımsızlık referandumu ve sonrası Federalizmi Irak’a Kürtler getirdi Uluslararası toplum ve Kürtler Kürtlerin sistemi etkileme ve kilitleme gücü Güney ve Kuzey’de ‘Kürdistani’ kavramı Güney Kürdistan Bağımsızlık Referandumu ve Olasılıklar AKP ve KDP Kürtlerde ‘Hayır’ ve ‘Boykot’ Güney Kürdistan’ın bağımsızlığında iki örnek Türkiye’nin YPG ile dolaylı ateşkesi Kürtlerin Seçilmişleri Mebus Değil Mahpus Uluslararası toplum, müttefiklerinin Kürt kamburunu taşımak istemiyor Türkiye, Kürtler için yaptığı kafesin mahkûmu Türkiye’de darbe geleneğinin tarihsel kodları Rusya’nın 'Türkiye, IŞİD'i destekliyor' iddiası ne olacak? HDP, 23 Nisan 1920’yi savunacağına hesaplaşmalıdır AKP medyası Gülen Cemaati’nin asılsız bilgilerini Kürt sivil kurumlarına karşı kullanıyor Sri Lanka-Türkiye, Tamil Kaplanları-PKK benzerlikler ve farklılıklar Kürt sorunu ekseninde Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı Demokratik özerklik neden kalıcı çözüm olamaz?
x