Esad’ın düşüşünün birinci yılında: İran’ın Suriye’deki nüfuzu çöktü

Esad’ın 8 Aralık 2024’te devrilmesinin üzerinden bir yıl geçerken, İran Suriye’deki en büyük jeopolitik kaybıyla yüzleşiyor. Uzmanlara göre Tahran, milyarlarca dolarlık yatırımlarına rağmen Şam’daki nüfuzunu geri kazanamayacak ve “direniş ekseni”nin en kritik halkasını kaybetmiş durumda.

9 Aralık 2025 - 10:51
9 Aralık 2025 - 10:51
 0
Esad’ın düşüşünün birinci yılında: İran’ın Suriye’deki nüfuzu çöktü

Suriye’nin uzun yıllar boyunca liderliğini yapan Beşar Esad’ın geçen yıl devrilmesi, Orta Doğu genelinde büyük bir kırılma yarattı. Bu sarsıntının en fazla hissedildiği ülke ise Esad’ın en yakın müttefiki olan İran oldu.

8 Aralık 2024’teki çöküş, Tahran’ın on yıllardır kurduğu Suriye stratejisinin merkezini yok etti. İran, Esad üzerinden Akdeniz’e uzanan nüfuz hattını kaybederken, ülkeye akıttığı 30 ila 50 milyar dolar arasındaki yatırım da boşa gitti. İngiltere merkezli Suriye İnsan Hakları Gözlemevi Direktörü Rami Abdulrahman, bu durumu “İran, genişlediği coğrafyadan kendi doğal sınırlarına geri döndü” sözleriyle özetledi.

“Direniş ekseni” çöktü

Savaş boyunca Tahran, Esad’ı ayakta tutmak için bölgeden on binlerce Şii savaşçıyı eğitti, silahlandırdı ve Suriye’ye gönderdi. İran askerî danışmanları da sahada aktif rol oynadı. Esad yönetimi, İran’ın “direniş ekseni” olarak tanımladığı bölgesel ağın devlet seviyesindeki en önemli parçasıydı. Özellikle Lübnan Hizbullahı’na uzanan tedarik koridoru, Esad’ın düşmesiyle fiilen kesildi.

Tahran’ın geri dönüş çabaları sonuç vermiyor

Esad sonrası İran, yeni yönetim üzerinde etki kurmak için çeşitli girişimlerde bulundu. İran lideri Ali Hamaney’in Suriyelilere “yeni yönetime karşı ayağa kalkma” çağrısı yapması, Tahran’ın sürece müdahale etme isteği olarak yorumlandı.

Mart ayında Batı Suriye’de patlak veren mezhepsel gerilimlerde İran bağlantılı milis liderlerinin görülmesi, Tahran’ın yeniden kendine alan açmaya çalıştığı iddialarını güçlendirdi. Analistler, İran’ın artık açık bir askerî varlık yerine yerel milisler ve eski ağlarını kullanarak nüfuz arayışına girdiğini belirtiyor.

Bir diğer analiz ise İran’ın Rusya üzerinden dolaylı bir kanal inşa etmeye çalıştığı yönünde. Moskova, Suriye’nin geçici Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şaraa ile ilişkilerini korurken, Tahran bu ilişkiyi kendisini yeniden kabul ettirmek için kullanmak istiyor.

“İran için dönüş kapısı kapalı”

Ancak birçok uzman bunun mümkün olmadığını düşünüyor. Abdulrahman, “Ne hükümet ne de toplum, hatta Alavitler bile İran’ın Suriye’ye geri dönüşünü kabul etmeyecek. İran bugün Suriye’de en çok tepki çeken dış aktörlerden biri” değerlendirmesinde bulundu.

Yeni yönetimin İran’a mesafesi de net. Şaraa, son açıklamasında İran’ın savaş boyunca “Suriye’de derin bir yara” bıraktığını söylese de kapıyı tamamen kapatmaktan kaçındı: “Eğer Suriye’nin egemenliğine saygı gösterilir, içişlerimize müdahale edilmez ve mezhepsel gerilimler körüklenmezse ilişkiler yeniden kurulabilir.”

Suriye’nin dış politikası yeniden şekilleniyor

Esad’ın devrilmesinden sonra Şam, İran’dan uzaklaştıkça uluslararası alanda hızlı kazanımlar elde etti. Bir yıl içinde ABD ve AB’nin büyük bölümü yaptırımları gevşetti, ülkeye yabancı yatırımların önü açıldı.

Uzmanlara göre İran’ın yeniden Suriye’de etkili olabilmesi için dış politikasını köklü biçimde değiştirmesi gerekiyor. Mevcut Tahran yönetimi göz önüne alındığında bu ihtimal zayıf görünüyor. Bu nedenle Esad’ın düşüşü, İran’ın Suriye’deki 40 yıllık nüfuzunun sonunu işaret ediyor.

 

Bu haber toplam 225 kişi tarafından görüldü.
Son güncellenme: 11:52:27