Duran Kalkan: 'Hizbullah’ın yaşadığı şaşkınlığı zamanında biz de yaşadık'

PKK’nin kurucularından Duran Kalkan, “İsrail şok edici bir saldırı yapıyor. Öyle ki karşısında kimse var olamasın. Her türlü şeyi kullanıyor. Yasak olması gereken şeyleri. Eskiden kullanmıyordu böyle. Engelleyicilikler vardı. Dünya bu hale geldi. İşte 3. Dünya Savaşı'nın durumu bu ve geldiği nokta da böyle. Bunu herkes bu biçimde görmeli” dedi.

02.10.2024, Çar - 11:35

Duran Kalkan: 'Hizbullah’ın yaşadığı şaşkınlığı zamanında biz de yaşadık'
Haberi Paylaş

PKK Yürütme Komitesi Üyesi Duran Kalkan, örgüte yakın Medya Haber’e verdiği röportajda Ortadoğu’daki çatışma sürecine ve Lübnan’daki mevcut duruma dair değerlendirmede bulundu.

“Gazze olayı dünyada bir şok yaratmıştı herkeste. Şimdi bir yılı dolmadan Lübnan'a benzer saldırılar var ve benzer şok edici durum yine yaşanıyor. Biz değerlendirdik bunları çeşitli dönemlerde. Hemen Gazze Savaşı başladıktan sonra bunun nedenlerini, amaçlarını, savaşı yapan güçleri, bu savaşa nasıl yaklaşılması gerektiğini ifade ettik. Ne dedik? Dedik ki sıra Lübnan'a gelecek buradan sonra. Bu bilinmeyen bir durum değildi. Gerçekten de sıra Lübnan'a geldi. Fakat biz böyle derken Lübnan'da bu düzeyde bir savaş olur diye düşünmüyorduk. Olacağını sanmıyorduk” diyen Kalkan, şöyle devam etti:

“Gazze Savaşı'ndan doğru dersler çıkartılır, savaşan güçler de biraz daha doğru yaklaşırlar, böyle bir vahşete, benzer vahşete Lübnan'da da izin verilmez diye düşünüyorduk. Fakat öyle olmadı. Hizbullah öyle bir tutum gösteremedi. İran buna engel olamadı.

Aslında Gazze Savaşı'nda bir tutumu vardı. Ona dayanarak İran basiretli yaklaşıyor, bunlara izin vermez diye de düşündük aslında. Gerçekten İran böyle mi olmasını istedi yoksa engel olmaya gücü mü yetmedi, bilemiyoruz.”

“Filistin ve Lübnan’dan destek aldıklarını” belirten Kalkan “Filistin halkının desteğini çok gördük. Kürt halkı olarak, onun özgürlük güçleri olarak ekmeğini yedik, suyunu içtik. Başta Şii toplumu olmak üzere Lübnan halklarının da ekmeklerini yedik, sularını içtik. İnsan ne diyeceğini bilemiyor. Onlar bizim kardeşlerimizdir. Acılarını derinden paylaşıyoruz. Ne diyelim? Bu olmamalıydı yani. Böyle bir şeye fırsat verilmemeliydi” dedi.

“Hizbullah’ın yaşadığı şaşkınlığı zamanında biz de yaşadık”

İsrail’in Lübnan’da Hizbullah’a yönelik gerçekleştirdiği ve çok sayıda cihazın patlamasıyla sonuçlanan saldırıya dair Kalkan şunları söyledi:

“Şimdi bütün insanlığın Lübnan'dan gördüğü, Hizbullah çevrelerinin yaşadığı şaşkınlığı zamanında biz de yaşadık. Çok zarar gördük. Merkez karargahımız defalarca teknik kullanılıyor diye açıklamalarda bulundu. Bunu söylerken kullanılmaması gereken, savaş suçu olan teknikler kullanılıyor.

Savaş suçu işleniyor demek istiyordu. Biz de anlamadık. Zaten durum bu. Bu tekniği hep kendi yararımız için icat ediliyor sanmak, nasıl icat edildiğini bilmemek en kötüsü.

İşte gördük ki bütün dünya Lübnan'daki uygulama da insanların yararı için değil, savaş için yapılmış... Önce savaş, sonra başka şeyde kullanma oluyor. İktidar ve devlet sistemi var oldukça teknik üretim bu temeldedir. Böyle de oldu. Bunu defalarca biz açıkladık ama kimse demek ki üzerinde durmadı. Yeterince anlatamadık. Şimdi herkes Lübnan'dakini görüyor.

“İsrail her türlü şeyi kullanıyor”

İsrail şok edici bir saldırı yapıyor. Öyle ki karşısında kimse var olamasın. Her türlü şeyi kullanıyor. Yasak olması gereken şeyleri. Eskiden kullanmıyordu böyle. Engelleyicilikler vardı. Dünya bu hale geldi. İşte 3. Dünya Savaşı'nın durumu bu ve geldiği nokta da böyle. Bunu herkes bu biçimde görmeli.

Bu savaş niye çıktı? Yüz yıldır, yüz yirmi yıldır süren bir savaş bu. Birinci Dünya Savaşı sonuçlanmadı. Ekim Devrimi o savaşın mantığına göre sonuçlandırmadı, kendi mantığına göre sonuçlandı. İkinci Dünya Savaşı da öyle sürdü. 3. Dünya Savaşı da aslında 1. Dünya Savaşı'ndan kalanları tamamlamak istiyor. Kapitalist modernite sistemi, yüz yıldır ortaya çıkan sonuçlara göre kendisini yeniden şekillendirmek istiyor. İsrail ile yapılmak istenen bu.

İsrail'in arkasında NATO var, ABD var, Avrupa var. Çok açık bu. Her türlü güç, imkân ellerinde ve çıkarları ve bir enerji yolu açmak için imha edici saldırı yürütüyorlar.

Enerji kaynakları ve yolları üzerindeki hakimiyet savaşı bu. Çeşitli çıkar çevreleri, güçleri arasındaki mücadele olarak gelişti bu savaş. Tabii zararını halklar görüyor. Eskiden kendileri savaşıyorlardı bu güçler. Şimdi vekillerini savaştırıyorlar.

“Nasıl sonuçlanır bilemiyoruz”

Ne olacak sonuç? 1990'lı 2000'li yıllarda Basra Körfezi'ni ele geçirmek için bu savaşı sürdürdüler 15-20 yıl. 2010'dan bu yana da Doğu Akdeniz'i ele geçirmek için sürdürüyorlar. İlan ettiler ya; Hindistan'dan, Körfez'den, İsrail'den, Kıbrıs'tan, Yunanistan'a enerji yolu açmak istiyorlar. ABD'nin planı bu.

NATO bununla uzlaşmış durumda. Bu saldırılar, bu temelde enerji yolunun temizleme saldırısı oluyor. Lübnan'daki engel ortadan kalkmış durumda. Herhalde daha fazla uzatılamaz. Nasıl sonuçlanır bilemiyoruz. Suriye engel oluşturacak mı? Bunlardan ders çıkartırsa Suriye çok engel olmayabilir.”

Bu haber toplam: 16325 kişi tarafından görüldü.
Son Güncellenme:13:12:49
Bu gönderiye hiç yorum yapılmamış! İlk yorum yapan kişi olmak ister misin?
Nerina Azad
x