Bütün gelişen olayların farkında olarak;
Kan ve ırk duygularının taassabundan da uzaklaşarak;
Dinin asli kaynaklarına iman edip, yozlaşmaya ve bağnazlığa sapmadan;
Her türlü ideolojik ve partisel eğilimlerin fevkinde bir ruh hali, bir akıl ve his ile...
Ben bu denli YALAN ve ZULME sapanları gördükçe insan ırkından ürker oldum.
İnsan ırkına küser oldum.
İnsan ırkından kaçar oldum.
Hawaaar hawaaar hey hawar...
İnsan nasıl da bu kadar yüzsüz, bu kadar hain, bu kadar melun, bu kadar yalancı, bu kadar hileci, bu kadar pis iğrenç ve alçak olabilir?
Bir ırkın şanı şöhreti ve hakimiyeti uğruna veya değersiz bir dünyalık makam ve gurur için insan nasıl da bu kadar yüzsüzce, haince, melunca, yalan hile ve zulüm içinde alçalabilir?
Düştüğü iğrençliğe ve rezalete rağmen insan nasıl da bu kadar pişkince hareket edebilir?
Maalesef yüzlerce defa buna şahit oluyoruz işte.
Ey yalancı ve ey zalim!
Tüh sana,
Tüh senin suratına sıfatına.
Tüh senin kan kokan medeniyetine.
Tüh senin temeline ve üzerine bina ettiğin tüm değerlerine.
Biliyorum tükürüğümden utanmayacaksın ama işte ben de hakkın hakkı için senin hakkını eda etmiş oluyorum. Bir tükürükle bile olsa hakkını teslim etmek istiyorum.
Yahu, Allah ZALİMLERİN yerini, yurdunu, devletini tarumar etsin mi, etmesin mi?
Allah YALANCILARIN yerini, yurdunu, devletini tarumar etsin mi, etmesin mi?
Her kim ki YALANA ve ZALİME kasten ve bilerek arka çıkıyorsa, destek oluyorsa onunda evini, yuvasını dağıtsın mı dağıtmasın mı?
Alemlerin Rabbi olan Allah zalimlerin KÖKÜNÜ kazısın mı, kazımasın mı?
Allah zalimlerin, yalancıların ve haksızlık edenlerin TEPESİNE TEPESİNE adaletin güçlü yumruğunu indirsin mi, indirmesin mi?
Allah mazlumları zalimlere galebe etsin mi, etmesin mi?
Allah mazlumları ve haklı olanları zafere ulaştırsın mı, ulaştırmasın mı?
Herkesi kendi kutsalları ve değerleri üzerine el koyarak buna evet veya hayır demelerini rica ediyorum.
Yahu yeter artık. Birkaç nesildir, yaklaşık iki asırdır bütün hayatlarımız ruh sağlığını yitirmiş, faşizmin karanlık dehlizlerinde Turancılık veya Yeni Osmanlıcılık hayalleri peşinde koşan bir zümrenin ütopik emellerine kurban edildi.
Soysuz bir taifenin iki dudağı arasından çıkan sözlerine mahkum edildik.
Ne dinimiz ne siyasetimiz ne ticaretimiz ne de sosyal ve kültürel yaşamımız özgür olabildi.
Büyük çaba ve mücadelelere rağmen insanca bir yaşam standartına ulaşabildik mi?
Medeni toplumların arasına girebildik mi?
Refaha kavuşabildik mi?
İnsanca özgürce ve adilce bir yaşam uğruna canını veren aziz şehitlerin vasiyetini gerçekleştirebildik mi?
Kocaman bir HAYIR.
Neye yanarım bilir misiniz?
Bu uğurda canlarını feda etmış o aziz şehitlerin şu beyni atıl durumda, akletmeyen moloz yığını arsızlar için sarfettikleri emeğe ve mücadeleye yanarım. Çünkü bu değişim dönüşüm ve devrimin önünü tıkayan en büyük ikinci etken bu kitledir. Yoksa o yalancıların, o zalimlerin ve destekçilerinin canı esfel-i sâfilîne olsun diyorum. Herhalde şeytanlar bile onların bu denli melanetine kıskanmıştır diye düşünüyorum. Çünkü şeytanları bile aşan bir şeytanlık ile karşı karşıyayız.
Nizamettin Elçi
