Şeybani: Kürtlerle entegrasyon görüşmelerinde somut ilerleme yok

Suriye Dışişleri Bakanı Esad Şeybani, Pazar günü yaptığı açıklamada, Şam hükümeti ile Kürt yetkililer arasında yürütülen entegrasyon görüşmelerinde henüz somut bir ilerleme sağlanmadığını belirtti.

Bahreyn’de düzenlenen Manama Diyalog Forumu’nda konuşan Şeybani, “DSG (Demokratik Suriye Güçleri) ile görüşmelerimiz sürüyor. Ancak şu ana kadar olumlu veya pratik bir adım atılmış değil. Genel olarak süreç pozitif ilerliyor,” dedi.

Şeybani’nin açıklamaları, ABD Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack’ın bir gün önce yaptığı iyimser değerlendirmeyle çelişti. Barrack, ABD’nin arabuluculuğundaki görüşmelerin “olağanüstü iyi gittiğini” söylemişti.

Bu açıklamalar, Suriye Geçici Devlet Başkanı Ahmad Şara’nın 10 Kasım’da Washington’da ABD Başkanı Donald Trump ile yapacağı tarihi görüşme öncesinde geldi. Şaraa, bağımsızlıktan bu yana Beyaz Saray’da ağırlanacak ilk Suriyeli lider olacak.

ABD’li yetkililere göre görüşmede, Suriye’nin IŞİD’e karşı ABD öncülüğündeki uluslararası koalisyona resmen katılımını öngören bir anlaşmanın imzalanması planlanıyor. Şeybani bu ziyareti “tarihi bir dönüm noktası” olarak niteledi.

Ancak sahadaki durum hâlâ karmaşık. Mart ayında Şara ve DSG Genel Komutanı Mazlum Abdi, ABD baskısıyla 8 maddelik bir çerçeve anlaşmasına imza atmıştı. Buna rağmen taraflar arasındaki güvensizlik sürüyor. Halep çevresinde ve Tişrin Barajı yakınlarında zaman zaman çatışmalar yaşanıyor.

DSG Komutanı Sipan Hemo, son görüşmelerde “olumlu bir atmosfer” olmasına rağmen “somut sonuç alınamadığını” vurguladı. Hemo, “Görüşmeler sözlü vaatlerin ötesine geçmedi, yazılı bir mutabakat yok,” dedi.

Kürtler, DSG’nin tamamen lağvedilmesine karşı çıkıyor ve birliklerin ulusal orduya katılmasını kabul etseler de, kendi bölgelerinde ve komuta zincirlerinde özerkliklerini korumak istiyorlar.

Barrack ise “merkezileşme ile yerel yönetişim arasında bir denge” gerektiğini savunarak, Osmanlı’nın “millet sistemi” benzeri bir modelin Suriye için uygulanabileceğini öne sürdü.

Görüşmelerin kaderini, sadece Şam ve Kürtlerin değil, aynı zamanda Türkiye’nin tavrı da belirleyecek. Ankara, DSG’nin PKK ile bağları nedeniyle ulusal güvenliğe tehdit oluşturduğunu ileri sürüyor.

Barrack, buna karşın Türkiye’nin süreci “sabırla izlediğini” ve “DSG’nin rejimle uyumlu hale gelmesinden memnun olduğunu” savundu.

Şeybani’nin sözleri, ABD’nin “hızla anlaşmaya varalım” çağrısına rağmen, sahadaki gerçeklerin hâlâ karmaşık olduğunu bir kez daha ortaya koydu.