Arakçi: Zenginleştirilmiş uranyum bombalanan tesislerin altında

Arakçi, bugün yayımlanan bir röportajda Tahran’ın nükleer programı, ABD ile müzakereler ve bölgesel gerilimler hakkında değerlendirmelerde bulundu.

Nükleer program ve bölgesel gerilim

Röportajda Tahran ile Tel Aviv arasında yaşanan 12 günlük savaşa değinen Arakçi, İsrail’in “ABD’nin desteği olmadan İran’a saldırmasının mümkün olmadığını” öne sürdü.

Bakan, “Her ihtimale karşı hazırlıklıyız ve düşmanca tutumların devam etmesini bekliyoruz” ifadeleriyle bölgedeki gerilimin sürebileceğine işaret etti.

Yaptırımlar ve müzakere çıkmazı

28 Eylül’de İngiltere, Almanya ve Fransa’nın “snapback” mekanizmasını devreye sokarak İran’a yönelik Birleşmiş Milletler yaptırımlarını yeniden yürürlüğe koyması, Tahran üzerindeki uluslararası baskıyı artırmıştı.

Ancak Arakçi, bu karara meydan okurcasına, “Uranyum zenginleştirmeyi durduramayız. Savaşla elde edemediklerini siyasetle de elde edemezler” diyerek ülkesinin tavrını yineledi.

Washington’un, İran ile yeniden müzakerelere başlamak için öne sürdüğü koşullardan biri olan “füze programının sınırlandırılması” talebine de net bir dille karşı çıkan Arakçi, “Füze programımız hakkında müzakere etmeyeceğiz; hiçbir akıl sahibi silahsızlanmayı kabul etmez” sözleriyle bu konuda Tahran’ın kırmızı çizgisini vurguladı.

Dolaylı müzakereler ve “adil anlaşma” olasılığı

Tahran ile Tel Aviv arasındaki çatışmalardan önce İran ile ABD arasında beş tur dolaylı müzakere yapılmıştı. Arakçi, nükleer program konusundaki endişeleri gidermek adına görüşmelere yeniden başlamaya hazır olduklarını belirtti.

“Adil bir anlaşmaya varma olasılığı var ancak Washington’un koşulları kabul edilemez” diyen Bakan, anlaşma için kapıyı açık bırakırken Amerikan tarafının şartlarını reddetti.

Arakçi ayrıca, “Doğrudan müzakere istemiyoruz, ancak dolaylı müzakereler yoluyla bir anlaşmaya varabiliriz” ifadelerini kullandı.

Bombalanan nükleer tesislerin durumu

22 Haziran’da ABD’nin Fordo, Natanz ve İsfahan’daki nükleer tesislere saldırı düzenlemesinin ardından, 25 Haziran’da Başkan Donald Trump’ın ateşkes ilan etmesiyle bölgede tansiyon geçici olarak düşmüştü. Ancak söz konusu tesislerin durumu hâlâ belirsizliğini koruyor.

Bakan Arakçi, ülkesinin nükleer materyali hakkında, “Zenginleştirilmiş uranyum bombalanan tesislerin altında duruyor, hiçbir yere nakledilmedi” açıklamasında bulunarak uluslararası denetim ve güvenlik endişelerini yeniden gündeme taşıdı.