Çin ve Rusya, İran'ı BM yaptırımlarından korumak için ne kadar ileri gidecek?
İran, BM yaptırımlarının uygulanmasına direnmeleri için devletlere lobi yapıyor; özellikle Çin ve Rusya'ya başvurarak yaptırımların etkisini azaltmaya çalışıyor; ancak bu ülkelerin harekete geçme isteklerinin sınırları konusunda sorular hâlâ mevcut.

BM Güvenlik Konseyi’nin Avrupa ülkeleri tarafından devreye sokulan “snapback” mekanizmasıyla İran’a yönelik yaptırımlar yeniden yürürlüğe girdi. Tahran ise kararı “hukuksuz” ilan ederek Çin ve Rusya’dan destek arayışına girdi.
E3’ten Yaptırım Hamlesi
İngiltere, Fransa ve Almanya (E3) hafta sonu nükleer anlaşma (JCPOA) kapsamında yer alan yaptırımların geri dönmesini sağlayan “snapback” mekanizmasını devreye soktu. Böylece İran’a karşı BM Güvenlik Konseyi’nin altı farklı yaptırım kararı yeniden yürürlüğe girdi.
Buna karşılık İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi, yoğun bir diplomasi trafiği başlatarak diğer ülkeleri bu yaptırımlara uymamaya çağırdı. Devlet medyasına göre Arakçi, kararın “temelsiz, hukuksuz ve geçersiz” olduğunu vurguladı.
Tahran’ın Umudu: Pekin ve Moskova
İran, sürecin etkilerini sınırlamak için Çin ve Rusya’nın siyasi ve ekonomik desteğine güveniyor. Tahran, BM’nin yaptırımları yeniden devreye sokamayacağını savunarak, Washington’un 2018’de anlaşmadan çekildiğini hatırlatıyor.
Rusya ve Çin de daha önce Avrupa ülkelerinin bu mekanizmayı kullanma yetkisi olmadığını belirten bir mektubu BM Güvenlik Konseyi başkanına iletmişti. Ancak her iki ülke de sonraki tartışmalarda yaptırımları tanımayacaklarını açıkça ifade etmekten kaçındı.
Diplomatik Destek, Ekonomik Çekince
Teorik olarak Moskova ve Pekin, yaptırımların uygulanmasını engellemek için BM komitelerinin çalışmalarını yavaşlatabilir, siyasi koruma sağlayabilir. Ancak pratikte ABD ve Avrupa ile ekonomik bağlarını riske atmak istemiyorlar.
Çin’in İran ile stratejik ortaklığı bulunsa da Washington’la ticari çıkarlarını ve küresel piyasalardaki rolünü gözetmek zorunda. Rusya da benzer şekilde Batı ile dengeli bir ilişki arayışında. Bu nedenle desteklerinin ekonomik bir kalkana dönüşmesi olası değil.
İran’ın Stratejisi: Batı’nın Tek Yanlılığını Sorgulamak
Tahran, snapback yaptırımlarına karşı çıkışını yalnızca diplomatik bir tepki olarak değil, Batı merkezli uluslararası düzeni sorgulayan stratejik bir hamle olarak sunuyor. Böylece hem iç kamuoyuna hem de bölgeye, baskılara rağmen bağımsız hareket edebileceği mesajını vermek istiyor.
Eski İran Londra Büyükelçisi Celal Sadatian, Reformist Hammihan gazetesine verdiği demeçte, bu süreci “diplomatik bir dönüm noktası” olarak nitelendirdi. Sadatian’a göre İran artık yalnızca ABD ve İsrail ile değil, tüm uluslararası toplumla karşı karşıya.
Zaman Daralıyor
18 Ekim’de JCPOA kapsamında bazı hükümler resmen sona erecek. Bu tarihe kadar İran’ın hem Çin ve Rusya’nın desteğini ne ölçüde alabileceğini test etmesi, hem de yaptırımların uygulanmasına karşı yeni stratejiler geliştirmesi gerekiyor.
Uzmanlara göre Tahran’ın beklentisi fazla iyimser: Moskova ve Pekin’den gelebilecek destek sembolik düzeyde kalacak, yaptırımların ekonomik etkilerini hafifletecek somut adımlar ise sınırlı olacak.
Son güncellenme: 14:43:34