Öcalan'ın Yaptığı Açıklamaya Kandil Ve DEM Parti "Taktik Hewal" Demeyerek Bizleri Haklı Çıkardı

Adnan Güllüoğlu

11.03.2025, Sal | 11:57

Öcalan'ın Yaptığı Açıklamaya Kandil Ve DEM Parti
Makaleyi Paylaş

Ortadoğu'daki gelişmelerden  sonra ülkeyi yönetenler Kürd sorununu inkar etmenin faydadan çok zarar getirdiğini gördüler. Türkiye’nin Kürd sorununu tekçi anlayış ile çözerek sonlandırmak için uygulanan şiddet ve baskı ile uygulanan planlar (A-B-C-.....) yetmeyince yenisi Öcalan ve İçişleri Bakanı Beşir Atalay ile birlikte kurulan legal partilere zamana yayıp, sayılarını arttırılarak özenle seçilen yetenekli  yöneticiler devreye konuldu.

Ortadoğu'da İran'ın devre dışı kalması, İsrail’in etkinliğinin artması ve Suriye'de Esad sonrası İslami cihatçı HTŞ örgütünün lideri Ahmed Şara'nın Suriye'de devlet başkanı olması sonrası Bahçeli’nin TBMM'de DEM Partili yöneticiler ile tokalaşma sonrası Öcalan'a yaptığı çağrı ila başlayan ve yapılan açıklamaları şaşkınlıkla izlediğimiz program devreye konuldu.

Yeni plana göre Türkiye'nin Kürd sorununa dair ortaya konulan en ufak bir öneri olmamasına rağmen Öcalan'dan başlattığı silahlı mücadeleyi yine kendisi bitirsin isteniyor.

Demokratik Konfederal bir düzenin kurmak için silahlı bir mücadeleye gerek olmadığı halde yıllardır PKK "Türkiye, İran, Irak ve Suriye'de ve sonra Ortadoğu ve bütün dünyada" Demokratik Konfederal bir düzen kurmak için silahlı mücadele veriyor. Demokratik Konfederalizm için Ortadoğu'da nedense sadece Kürdlerin ulusal haklarını kazanmak için verdiği mücadeleyi engel görüyor ve  "çağ dışı" buluyor.

Sadece bunun için dahi Öcalan'ın silah bırakma çağrısı desteklenmelidir. Böylece Türkiye'nin Kürd sorununu ve Kürdlerin ulusal talepleri bütün yönleri ile tartışılacağı legal siyasetin önünün açılır ve  üretilen bahaneler biter.

 Karşı çıkılması gereken PKK'nin silah bırakması değil  Öcalan'ın savunduğu ulus karşıtı görüşlerdir.

Bahçeli'nin yaptığı şartlı teklife balıklama atlayıp üstüne sorumluluk alan Öcalan yaptığı açıklamada sadece PKK'nin ve bağlı grupların silah bırakmasını ve kendini feshetmesini istemiyor.

PKK ve yan örgütlerinin kendilerini feshedip silah bırakma ile birlikte Skyes Picot Antlaşması ile Kürdistan'ı dört parçaya bölen yapay sınırları ve oluşan devletlerin tekçi anlayış ile kurdukları  statükolarını emperyalizme karşı birlikte savunulmasını istiyor. Sevgili İsmail Beşikci hocanın belirttiği gibi çizilen bu yapay sınırlar İran, Irak, Suriye ve Türkiye arasında değil Kürdistan'ı ve Kürdleri. bölmek için çizildi.

Öcalan gericilik dediği ulusal mücadele yerine Kuzey Kürdistan'da Türkiye ile, Batı Kürdistan'da Suriye, Doğu Kürdistan'da İran ve Güney Kürdistan'da da Irak ile birlikte emperyalizme karşı birlikte hareket edilmesini istiyor. Öcalan uygulanan plan dahilinde bunu isteyebilir.

Bu isteğine rağmen Öcalan Kürdlerin aklı ile alay etmek için "ulusal lider" ilan ediliyor. Kendi halkının ulusal sorunlarına çözüm arayıp sahip çıkan ulusal liderdir. Öcalan'ın Kürdlerin ulusal sorunu diye bir derdi yok.

Bu gün devam eden soğuk savaşın dışında Öcalan'ın sözünü ettiği soğuk savaş dönemi SSCB'nin dağılması ile birlikte 1991 yılında bitti. PKK Öcalan'ın dediği gibi sadece soğuk savaş döneminin ürünü olmadığı gibi  Türkiye'nin Kürd sorunu da soğuk savaş döneminin ürünü değildir. Öcalan'ın Suriye'de olduğu dönemde 12 Eylül darbesi olmuştu. Sonra 1983'te sivil siyasete geçildi ve Özal başbakan oldu. Bahçeli’nin gün uygulanmasını istediği ve Öcalan'ın katıldığı Misakı Milli planı o dönemde de Özal tarafından da uygulanmak istenmişti. Ancak o günden bu güne "Köprünün altından çok sular geçti. “Türkiye’nin sivil siyasete geçmesi" ile birlikte Kirli Hendek Savaşı'nda olduğu gibi (2015-16) halkın güvenliği ve göreceği zararın hesabını yapmadan bu güne kadar ulusal amacından vaz geçmesine rağmen silahlı mücadeleye devam etti.

Ayrıca Öcalan'ın sözünü ettiği soğuk savaş döneminde ABD ve SSCB'nin desteklediği bölgedeki diktatörler olduğu  (Şah Rıza Pehlevi, Saddam Hüseyin ve Baba Esad gibi) bunlar tarafından mağdur edilen yine Kürdler olduğunu unutmamak gerekir.

PKK'nin kurulduğu 70'li yıllarda "Tam bağımsız Türkiye" diyen Türk solu ülke genelinde çok güçlüydü. Bir Mayıs gösterilerinde yüzbinler toplanabiliyordu. Birkaç grup dışında (Kurtuluş ve TİKKO gibi) Kürd sorunu dendiğinde "Yarı sömürge bir ülkenin sömürgesi olmaz" denilerek Kürdlerin ulusal haklarını savunanlar " bölücü sayılırdı. Kürd sorununun tartışma ortamının  oluşmasına bile izin verilmezdi. PKK o dönem solu savunmasına rağmen ulusal amaçla ayrı örgütlenmeyi savunarak kuruldu.

Bu gün "Dünya beşten büyüktür diyebilen, Ortadoğu’da ABD ve İsrail'e karşı tavır alabilen Türkiye'nin Kürd sorununu çözmesi için bağımsız olması gerektiğini sosyal şoven Türk solu dahil kimse iddia edemez.

Bahçeli her zaman reddettiği Kürd sorununa yaptığı çağrıda da yer vermedi. Öcalan, Demirtaş ve DEM Parti'yi yöneten atanmışlarda Bahçeli'ye verdikleri yanıtta Kürd sorununa değinmediler. Sadece Bahçeli'nin istediği  iç barışı sadece tokalaşarak sağlamak ve emperyalizme karşı birlik, beraberlikten ve birlikte kazanımdan söz edilmeye başlandı. Birlikte kazanım diyerek Kürdlerin ulusal beklentilerine değinilmedi. Değinilmediğine göre ağız birliği ile yapılan çağrıların amacı Malazgirt'te, Çanakkale'de ve Kurtuluş Savaşı'nda kazanan kimse yine onların kazanması isteniyor.

Öcalan 2000 yılından beri defalarca ateşkes çağrısı yaptı. Buna rağmen silahlı mücadele tarihinde PKK'nin tarihinde en zayıf olduğu bir dönemde olmasına rağmen ateşkes çağrısı ilk defa bu kadar ciddiye alındı. Bunun nedeninin Ortadoğu'da ve özellikle Rojava'daki gelişmeler olduğu bilinmezse doğru ve sağlıklı değerlendirme yapılamaz.

 "Asrın Manifestosu" denilen açıklamasında bildik görüşlerini tekrar eden Öcalan Kürdler söz konusu olduğunda bağımsız devlet gibi federasyon ve özerkliğe sadece Türkiye için değil İran, Irak ve Suriye'de de  karşı olduğunu net bir şekilde belirtiyor. Hatta kültüralist çözümlere bile (Google göre Kültüralist: Siyasi olanın kültürel olanın üzerinden okunması) karşı olduğunu söylüyor. Böylece AKP ve CHP gibi Kürdlerin ulusal sorunları bireysel soruna indirgeyip, bunu da Türkiye'nin demokratikleşme sorununa bağlıyor .Oysa kurulduğu günden bu güne Türkiye'nin demokratikleşmemesi için engel gösterilerek kullanılan Kürd sorunudur. Türkiye bu sorununu çözmeden çağdaş değerler ile demokratikleşemez. Bu gerçek DEM Parti'nin tabanının Kürtlerden oluşması "Türkiye partisiyiz, demokrasi mücadelesi veriyoruz" demesi ile değişmez. DEM Partinin tabanından olduğu kadar AKP ve CHP'de, bir o kadarda bunların dışında sağcılıktan solculuktan önce Kürdlerin ulusal haklarını önceleyenler bu bunun için mücadele edenler ve ayrı ulusal örgütlenmeyi savunan  Kürd'ler var.

Bahçeli'nin ve Öcalan'ın şaşkınlıkla izlediğimiz birbirini tamamlayan açıklamalarından sonra MHP ve  DEM Parti tabanında engelleme çabalarına rağmen tartışma ve itirazlar yükselmeye ve önlem alma çabaları başladı.

İmralı'dan daha açıklama gelmeden önce Salih Müslim "Sayın Öcalan'ın ne söyleyeceğini bilmiyoruz. Âmâ halklar yararına bir şeyler söyleyeceğine eminiz. Kürd halkıda buna uyacaktır." diyerek kendisinin iradesini teslim ettiği Öcalan'a Kürdlerin de biat etmesini istedi.

Şimdi Devlet Bahçeli ile Öcalan ve atanmış yöneticiler arasında karşılıklı methiyeler dizme çabası başladı ve inanılmaz muhabbetler ile devam ediyor.

Yerine kayyum atanan Mardin B. Belediye Başkanı Ahmet Türk dört parçada yaşayan Kürdleri de kastederek "50 milyon Kürd'ün yüzü Türkiye'ye dönük" olduğunu iddia etti.” Seni başkan yaptırmayacağız" diyen Demirtaş  "Erdoğan, Bahçeli ve Öcalan’ın başarısı için elinden geleni yapacağım. Allah hepsine uzun ömürler versin" diyerek  dua etti.

Kürdlerin millet vekili olması için ölümüne çaba harcadığı sırlarla dolu Sırrı Sakık "İsrail'den Türkiye'ye saldırı olursa ölümüne mevziiye" yatacağını açıkladı.

Yine Bahçeli'yi tanıdığımız için tavrına şaşıran bizlere sırlarla dolu S.Süreyya Önder "Devlet Bahçeli'nin bu günkü tavrına şaşıranlar onu tanımayanlardır" diyor.

Bölünmemesi için tek bir öneri yapmadan "Bu ülke bölünmeyecek kardeşim, böldürmeyeceğiz", namusu üzerine yemin ederek pazarlık yok diyor.

Karasu "Önderliğin ortaya koyduğu dönüşümü, PKK’nin feshini, silahlı mücadelesini bitireceğiz. Bu konuda kimsenin kuşkusu olmasın" dedi ve eski alışkanlık ile gelişmelerden dolayı Öcalan ve PKK'yi eleştirenleri tehdit etmekten de geri durmadı.

Koroya katılan Veysi Sarısözen'de "Avrupa'daki ve dünya krizi için son şans Öcalan'ın İmralı'da oluşturduğu paradigmayı" gösteriyor.

Suriye neden istikrarsız olduğuna değinmeden  gelişmelerden geri kalmamak için CHP Genel Başkanı Özel'de "Suriye'nin toprak bütünlüğü, istikrarı sağlanmadan kimse Türkiye buradan gitsin diyemez."

Önceden duysaydı kimsenin inanamayacağı bir olayda Refah Partisi ve Fazilet Partisinde siyaset yapan, sonra HDP'de Genel Başkan Yardımcısı olan ve AKP'den 3 dönem milletvekili vekili olan Kürd asıllı Mehmet Metiner'in ziyaret ettikten sonra Demirtaş için "Bu süreçte aklından ve deneyiminden yararlanılması gereken önemli bir aktör" demesini de önceden kimse tahmin edemezdi.

Son dönemde sık sık televizyon kanallarında gördüğümüz  Abdürrahim Simavi'de kayyum atamalarının Bahçeli ve Öcalan'ın acıkmaları boşa çıkmasın diye isim vermeden bazı belediye başkanlarının başları belaya girmesin diye "Bize kayyum atayın" dediklerini söyledi.

Bahçeli'de dikkat çekecek biçimde Öcalan'ın adını anmadan "İmralı'da kaleme alınan açıklama baştan sona

değerli ve önemlidir" diyor ve Kandil'den gelen açıklamaların da "memnuniyet verici" olduğunu belirtti.

Bahçeli'nin önerisine, Öcalan’ın verdiği yanıta, DEM Parti'nin atanmış yöneticileri ve özenle seçilmiş İmralı Heyeti’nin açıklamalarına uymayanlar için Cumhur Başkanı Erdoğan "Taş üstünde taş, omuz üstünde baş kalmaz" diyerek nokta koydu.

Yukarıda yapılan açıklamalardan sonra PKK Öcalan'ın çağrısı ile kendini fesheder veya etmez, bu ulusal mücadelenin dışındadır ve onların bileceği konudur. Ancak bizler şaşkınlıkla izlediğimiz bu açıklamaların tamamı Kürdlerin onurlu bir barış için istedikleri ne varsa onlara karşı yapıldığını biliyoruz.

Bahçeli ile karşılıklı  telefon trafiğinde yapılan iltifatları, Öcalan'ın devlete kefil olması ve TBMM'de tokalaşma sonrası yapılan açıklamaların tamamı "Kim nasıl anlarsa anlasın veya bir şey anlamasın" diye söylenmiş sözlerdir. Bunlara karşılık bireysel bir kaç açıklama dışında diasporada yaşayan PKK'lilerden henüz kayda değer ortak bir açıklama yok.

Bahçeli, Öcalan, Demirtaş, S.S.Önder, Pervin Buldan ve DEM Parti'nin atanmış yöneticileri arasında muhabbet ve kapalı kapılar ardında yapılan görüşmeler istendiği kadar devam etsin. Demirtaş, S.S.Önder, Sırrı Sakık ve Pervin Buldan aralarına Metiner'i de alarak hep birlikte (müziği çalıntı olan) "Ölürüm Türkiyem" türküsünü söylesinler, kimsenin itirazı yok. Âmâ bu saatten sonra, kimse insanların duyguları ile oynamak için iki lafından biri "Devlete hizmete hazırım" diyen Öcalan için "esir" demesin. Önümüzdeki günlerde PKK'nin Demokratik Konfederalizm için verdiği silahlı mücadeleyi bırakmasını destekleyen ama Öcalan'ın yaptığı açıklamaya "amin" diyerek katılmayanları ilkel milliyetçi, ulusal çizgiyi ilkeleri ile birlikte savunan yurtseverleri de bölücülük ile suçlayacaklarını da biliyoruz.

Artık anayasada bir-iki değişiklik, kısmi af,5 nolu cezaevinin müze yapılması gibi bir kaç açılımdan sonra "Sorunları birlikte çözüyoruz" diyerek Öcalan ve DEM Parti'nin de desteği ile Kürd'lerden rahatlıkla oy istenebilir. Bütün bunları bilmemize rağmen Türkiye'deki legal mücadele için yararlı olacağı gibi özellikle Güney Kürdistan ve Rojava için de PKK'nin kendini feshedip silah bırakması desteklenmelidir.

Türk solunun kurtarılmış bölge devrim anlayışından (Öncü savaşı) yola çıkarak silahlı mücadeleyi başlattı. Bu gün de kendisinden beklendiği  biçimde bitirmek istiyor. Yaklaşık yüzbinlerce kişi öldürüldü, binlerce köy-mera, onlarca ilçe yerle bir edildi, milyonlarca aile yerini yurdunu terk ederek göç etti. Cenaze gitmedik ne bir köy ne de kasaba kaldı.5 nolu cezaevinde onurlu yaşam ve siyasi savunma hakkını elde etmek uğruna verilen canları, asit kuyularında kemiklerine kadar eritilenleri, Beyaz Torosları, faili belli işlenen cinayetleri, anne-babalara kutulara konulup posta ile gönderilen ve havale parası istenen evlatlarının kemiklerini unutmadan bir kenara koyalım. Milyar dolarlarla ifade edilen maddi kayıplara rağmen hiç kimse Türkiye'nin Kürd sorunu görmezden gelinemez. Türkiye geçen yüzyıl OHAL, Sıkı Yönetim ve son çare darbeler ve hala 12 Eylül darbecilerin koyduğu yasalar ile yönetiliyor. İkinci yüzyılda bunların olması istenmiyorsa Öcalan'a, PKK'ye ve "Truva Atı" senaryolarına baş vurulmamalı. Çünkü bütün çabalara rağmen asimile edilemeyen Kürdlerin ulusal haklardan vaz geçmeyecekleri artık görülmeli ve buna göre hesaplar yapılmalı.

Öcalan PKK'nin kendisini feshetmesi için muhatap alınmalı. Ancak önceki yazılarımda belirttiğim gibi Kürd ulusal sorununda Öcalan, PKK ve tabanına rağmen DEM Partinin atanmış yöneticileri muhatap değildir. İmralı'dan Kandil'e gönderilen avukatlar ile haber ile  "savaşa devam" kararı alan PKK Öcalan'ın çağrısından sonra ister silah bıraksın ya da bırakmasın Türkiye'nin Kürd sorunu devam edecektir.

"Ben demiştim" hiç hoşlanmadığım bir cümle. Ancak ben ve benim gibi düşünen arkadaşlar Öcalan'ı ve Öcalan gibi ulusal mücadele dışına çıkan Kandil'i anlatmaya çalıştık. Demek ki yetmemiş. Öcalan yaptığı açıklamaya her zaman olduğu gibi Kandil ve DEM Parti "taktik hewal" demeyerek bizleri haklı çıkardı. Adnan Güllüoğlu

 

 

 

Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Nerina Azad'ın editöryal politikasını yansıtmayabilir.
5201 kişi tarafından görüldü.
Son Güncellenme:11:36:04

Adnan Güllüoğlu

Yazarın Önceki Yazıları

Yıllarca Önüne Gelene Hain Denildi, Gerçekten Hain Olanlar Ortaya Çıktığında Onlara Hain Demenin Anlamı Kalmadı Öcalan Ne Dedi Ne Demedi? 'Devletten Hak Alınmaz-Devlet İsterse Verir' Bakur, Başur, Rojhılat û Rojava Brane! Kardeşlik Yetmedi Şimdi Sıra Ortak Ruh Yaratmada Savaşlar İstenmiyorsa Kimse Kendi İnancından Başka İnançlara Saygı Duymak Zorunda Olmadığı Gibi 'Benim İnancımdan Ol' Deme Hakkına da Sahip Değildir Gerisinde Emperyalizm Var Diye Yüzyılda Bir Olgunlaşan Şartlarda Kürdler Özgürlük Mücadelesinden Vaz mı Geçsin? İnsanlığa Karşı İşlenen Suçlar Zaman Aşımına Uğramaz. Irkçılık İnsanlığa Karşı İşlenen Suçtur Bahçeli'nin Kürd Sorununa Değinmeden Başlattığı Süreç Dargınların Barışması İçin yapılan 'Herkes Yanındakine Sarılsın' Partisi Benziyor Ehli Hak ‘Kakai’ lik ve Qewiltas Bayramı Kürdler Silahların Susmasını İstiyor, Acaba Türkler de Silahların Susmasını İstiyor mu? Şeytanın Görme Dediği Ve Hatırlanmasını İstenmediği Konular Kürd Sorununun Çözümü İçin En Son Muhatap Alınması Gereken Kişi Öcalan'dır Sınır Ötesi Operasyonların Gerekçesi Olan PKK'nin Silah Bırakmasını Bahçeli Neden İster? Şeva Yelda-Şevçile Suriye’de Kazanan Kim Kaybeden Kim Suriye'de Herkesin Eli Birilerinin Cebinde Suriye'deki Gelişmelerden Sonra Hızını Alamayan Bahçeli 82 Kerkük, 83 Musul Diyerek Plaka Dağıtmaya Başladı Trump'ın Başkanlığı Devralması ile Birlikte Putin İle Yapacağı Pazarlıkta Gelişmelerin Nelere Gebe Olduğunu Göreceğiz 'Değişmeyen Tek Şey Değişimin Kendisidir' Kürd Sorunu İçin Çözüm Aranıyorsa Muhatap Kürd Ulusudur ABD Ortadoğu'da Ne Zaman İsrail'i Desteklemekten Vaz Geçerse O Zaman Kürd Politikasını da Değiştirir 'Aynı Şeyleri Yapıp Farklı Sonuçlar Beklemek Deliliktir' Davul Öcalan'ın Boynunda, Tokmak Bahçeli'nin Elinde Abartmaya, Başka Anlamlar Yüklemeye Hiç Gerek Yok, Devletin Bahçeli İle Başlattığı Sürecin İki Anlamı Var Yeni Süreç ve Düşündürdükleri 'Rüzgarsız Havada Dönen Fırıldağın Bir Üfleyeni Vardır' İran'ın İsrail'e Karşı Yürütmek İstediği Savaşta PKK İran'ın Yanında Yerini Aldı Ortadoğu’daki Son Gelişmelere Bakınca İmralı, Kandil ve Dem Partinin Atanmış Yöneticilerinin Tabanı Adım Adım Neden Pasif Hale Getirdiklerini Daha İyi Anlıyoruz Gün İpe-Sapa Gelmeyen Görüşler İle Ulusal Mücadeleyi Amacından Saptırmak İsteyenleri Teshir Etme Günüdür DEM Partinin Getirildiği Çizgi ile Yaşanan Travma Şimdi Hüda Par ile Kürd Sağına Yaşatılmak İsteniyor Yaser Arafat'ın ‘Generallerim Diyerek Savaşta Kullandığı Çocuklar’ Gibi Bu Coğrafyanın Çocukları da Savaşta Kullanıldı ve Öldürüldüler Kurucu İrade Yüzyılda Asimile Edemediği Kürdleri İkinci Yüzyılda da Asimile Etmek İstiyor Ensarioğlu, Araladığı "Pandoranın Kutusunu" Açmak Zorunda Çamur at izi kalsın amacıyla eleştiri yapılmaz Kürdler Birlik Olabilmek İçin Empati Yeteneğini Yeniden Kazanmak Zorunda Kürdler Üzerinde Dönemin Koşullarına Göre Uygulanan ve Giderek Hız Kazanan Asimilasyon Politikası Güney Kürdistan ABD Arasındaki İlişki, Türkiye ve Irak İle Anlaşma Üzerine Notlar ve PKK Bay Enternasyonalist Kürdler Ezidiler Neden Katledildi? PKK Kürdlerin Ulusal Mücadelesini Veren Bir Örgüt mü? Haniye'nin beklenmedik ölümünün yankıları 'Kavga Eden Kardeşler Arasında Taraf Olunmaz' Minareyi Çalan Kılıfını Hazırlarmış Sığınmacı Sorunu Siyasi Amaçlara Göre Değil İnsan Hakları Evrensel Bildirgesinde Yazıldığı Gibi İnsan Odaklı Sorun Olarak Ele Alınmalıdır Sığınmacıları 'Günah Keçisi' Yapmak Irkçılıktır 'Başkasını Ezen Bir Ulus Özgür Olamaz' Önce İğneyi Kendimize Batıralım Beyez Başörtüsü (Neçek) Değerini Bilenlere Karşı Kullanılır Gereğini Yapmıyorsanız Susun Kürtçe Anadilde Eğitim Asimilasyon Amaçlı Değilse Neden Engelleniyor? Kirli Savaşın Sorumlusu Haniye ve Netanyahu'dur Öcalan ve Demirtaş 5 Nolu Cezaevi Gerçeği ve Yaşananlardan Alınması Gereken Dersler Acılar Yüzleşildiği Oranda Hafifler Hala 'Taktik Hewal' Sözüne İnanan Kaldı mı? Bağımsızlık Talebi Olmayanlar Güney Kürdistan Federe Yönetimini Anlayamaz Ya Tutarsa? Filistin Halkının Kazanımları Kürd Halkının Zararına Olmadığı Gibi Kürd Halkının Kazanımları Filistin Halkının Zararına Olamaz Savaşa Karşı Barış İstemenin Yolu Ulusların Kendi Kaderini Tanımaktır ‘Eğer Siz Bayrak ve Devlet İstemiyorsanız Sizde Bir Sakatlık Var’ Kaş Yapmak İsterken Göz Çıkarmak İsteyenlere Meydan Verilmemeli Seçimin Kaybedeni AKP, Ancak Kazananı Yok Kürd'ler Arafta Kalsın Diye Sorunun Adı Doğru Konmuyor "Xwade Mırov Kor Neke/Kor Bıkeĵi Ker Nekê Kurmê darê ne ji darê be dar narize Tartışan İki Kasap Arasında Koyunun Taraf Tutması Akıbetini Değiştirmez Anadile Konulan Yasak Irkçılığın ve Asimilasyon Politikasının Çirkin Yüzüdür Siyaset ve Samimiyet Aram Tigran - Mamoste Aramê Dikran 'İdam Edileceğiz, Ancak Bu Gururlu Bir Ölüm, Sizden Yas Tutmamanızı, Siyah Giymemenizi ve Cesur Olmanızı Diliyorum' Futbol Sadece Futbol Olmalı Türkiye Çifte Standartlar Ülkesi Gün ilkeli Siyaset ve Birlik Günüdür Dıms u Pekmez Hiç - Fark Etmez Kommagenes (Kom-Ma-Geli) Aryen Aşiretler Birliği ve Nemrut Denilen Kralları, İnkar ve Aşağılamak Amacıyla Uydurulan Rivayet 100 Yıllık, İnkar Üzerine Kurgulanmış ve Hala Uygulanmak İstenen Senaryo İki Resim ve Düşündürdükleri Bir Binayı Yapamazsan Yıkıpta Viran Eyleme Bugün Cumartesi! 'Sizin Yüzünüzden Arkadaşlarım Öldü' Filistin Halkının Devlet Olma Hakkı Kadar Yahudi Halkının da İsrail'de Güven İçinde Yaşama Hakkı Vardır Ezilen Ulus Adına 'Dost Pazarda Görsün Diye' Eylem Yapılmaz Kürd'ler ile İsrail ve Bölge Barışı 'Türk Solu' ve Sosyal Şovenizm 'Sorgulanmayan Hayat Yaşanmaya Değmez' Filler Tepinince Çimenler Altta Kalır ve Ezilir PKK İle Daha Nereye Kadar? Kürd'ler Neden Referandum Yaptı Ve Neden Bağımsız Devlet Olmak İstiyor? Birlik Sorunu ve Gelinen Zorunlu Yol Ayırımı Düşen Öküze Bıçak Çeken Çok Olur Kemalizm İle Sosyalizm Arasında Bir Değil Bir Çok Aşılmaz Duvarlar Vardır Spor ve Kabaran Milli Duygular Çadır Kurduğun Her Yer Senin Değildir 1 Eylül Dünya Barış Günü Aslanlar kendi hikayelerini yazmadıkça avcıların hikayelerini dinlemek zorundayız Tek tanrılı bütün inançlar öldürme der 'Ya göründüğün gibi ol, ya da olduğun gibi görün' Lozan ve Sonrası Türk’ler ve Kürd’ler Birbirini Sevmek Zorunda Değil Xani Xulam yürüyüşüne devam ediyor Mezar Yerleri Bile Bilinmeyenler Yanardağ Kim ve Neden Tutuklandı? HDP'yi Kimler Kurdu, Kimin Partisi? 'Bir Kere Yanlış Trene Bindiyseniz Koridorda Ters Tarafa Yürümenin Hiçbir Faydası Yoktur' Seçim Yenilgisi ve Nedeni Üzerine Notlar Kürd’lerin Artık Kendi Senaryoları Olmalı 27 Mayıs’ta Yapılanın Devrim Değil Darbe Olduğu 22 Yıl Sonra Anlaşılmasının Gelişen Demokrasi Kültürü ile İlgisi Var mı? Bu Ülkede Sadece Taraf Olmayanlar Değil Taraf Olanlarda Bertaraf Edildi Kürdlerden Başka İttifak Dışında Kimler Kaldı? Halk Adına Devrim Yapmayı Beceremeyenler Bu Seferde Oyunu Alamadığı Halkı Suçluyor Adı Konmadan Savunulan Entegrasyonun Tek Amacı Vardır, O Da Asimilasyondur CHP Tek Başına İktidar Olsa Denizin, Yusufun, Hüseyinin İtibarlarını İade Eder mi? Türkiye’de Kaybedilen Yakınlarını, Mezar Yerlerini Aramak Hala Suç İzmir Mitingi ve Geride Bıraktıkları Çoğunluk Her Zaman Haklı Değildir Erdoğan-Kılıçdaroğlu Arasında Bırakılan Kürd Seçmen Kürd'ler Ne Yapmalı Davul Kimin Boynundaysa Tokmakta Onun Elinde Olmalıdır Farklı Olana Eşit Haklar Tanımayan Bir Hareket Demokrasiden Söz Edemez Biz Kırmızı gülüz, o dikendir bize Kendi kimliğiyle eşit olmayı isteyen Kürd'ün bu ülkede düşmanı çok Kürd’ler her şey olabilir ancak kendi olamaz Ulusal Haklar Söz Konusu Olduğunda Varlığı İnkar Edilenler Neden Seçimde Sizinle Birlik Olsun? İnsan Düşünmeden Edemiyor Kürd’ler iki ittifaktan birine neden oy versin? Kürd’lerinde Yeni Yüzyıl İçin Kendi Kimlikleri İle Bir Hesabı Olmalı Babacan ve Partisinin Açıklamaları Ciddiye Alınmalıdır Yapılacak Seçimde ve Yeni Yüzyılda Son söz Kürt’lerin olacak Geçmişe sahip çıkmak hala varlığını koruyan ilkeler ile olur Yargı Yolu Kapansa da Roboski Yüreklerde Kapanmadı, Kapanmaz! Fransız polis ile çatışmak hangi aklın ürünü? Şeva Yelda-Şevçile Legal Siyasette Ulusal Birlik ve Olması Gereken İlkeler Ezi bayramı kutlu olsun Neymiş 'aynı gemideymişiz', neymiş 'Demokrasi herkese lazım-mış' Ulusların Kendi Kaderini Tayin Hakkı’nı Savunmak... Gönlü Ayran Olanın Çalkalayanı Çok Olur Kanayan ve Kapanmayan Yara Roboski İnsan haklarının olmadığı yerde hayvan haklarından söz edilemez Söylendiği Gibi Aynı Gemide miyiz? Demokratik Bir Anayasa Bekleyenler İçin Deyim Yerindeyse Yine ‘Dağ Fare Doğurdu’ 25 Kasım kadına karşı şiddete karşı mücadele günü Bitmeyen Kürd sorunu, farklı bir bakış açısı ve yine koparılan kızılca kıyamet Savaş ve barış diğer kavramlarda olduğu gibi taraf olanlara göre çeşitli anlamlar ifade eder Dayan İran dünyayı şaşırtmaya devam et Siyasette İki Yanlış Toplansa da, Çıkarılıp, Bölünse de Doğru Sonuç Elde Edilmiyor Kedi Allah rızası için fare tutmaz İletişim çağında tarihi gerçekleri çarpıtmak çirkin olmakla birlikte nafile ve utanç verici bir çabadır Değişim eskinin tekrarı ile olmaz Türkiye’de siyaset önyargı ve ötekileştirme üzerine kuruludur Tarih ve Kültürel Değerler gibi Ekoloji de gelecek nesiller adına korunması gereken bir mirastır Yapılan zulme bakıpta görmeyen de kör şeytandır İki Parti ve İki Belediye Başkanı İki yüzlü değil, çok yüzlü CHP Kılıçdaroğlu: Kürdistan lafından ben de rahatsız oluyorum Sorunlar ancak eşitler arasında çözülür Jin, Jiyan u Azadi Efrin’de neler oluyor 5 No’lu Cezaevi kazandığı şöhrete uygun İşkence Müzesi olmalıdır Geliyorum diyen madenlerdeki 'Kazalar' kader değildir CHP ve AKP ikileminde bırakılan seçmen Demokrasilerde Ben Diyerek Siyaset Yapılmaz Cema Bayramı ve Ezidiler Yok Birbirinizden Farkınız Kürd'ün acısı bitmiyor: Gözyaşları içinde mezara verilen Wanyar bebek Kürdistan Bağımsızlık Referandumu ve İsrail Kürt kadınının saçını keserek verdiği acılı mesaj Bir amaç varsa, o amaca ulaşmak isteniyorsa bunun yolu ilkeli siyaset yapmaktır Devletin Çirkin Yüzü; Diyarbakır 5 Nolu Cezaevi Özür Dilemek Erdemdir Türkiye'de Yapılan Darbelerin Tek Amacı Statükoyu Korumaktır Zilan Katliamı / Komkujiya Zilan Adnan Güllüoğlu: Problemler anlaşılmadan çözülmez Kör Topala 'Nasıl Gidiyor' Diye Sormuş, Topalda Köre 'Gördüğün Gibi' Demiş Tencere Dibin Kara, Seninki Benden Kara CHP Eski Tas, Eski Hamam 72 yaşındaki bir kadına doktor ayıbı Evlat Sevgisinin simgeleri: Cumartesi Anneleri HDP'nin beyinlere yerleştirmek istediği mantık Yeter Demenin Zamanı Geldi ve Artık Geçiyor Anti-Marksist Devrimcilik Bir Doğrunun Ardına Kırk Yalanı Sığdırmak Tekçi Düşünce Kuzu Postu Giymiş Kurt Gibidir Denetlenebilir Bir Başkanlık Sistemi ve Bölgelere Ayrılmış Türkiye Bir Kadın Kahraman Leyla Kasım Hiç Bir Anne Evladını Siyasi Bir Amaç İçin Kullanıp Feda Etmez İlkesiz Yapılan Siyasetin Başarı Şansı Yoktur Kimin Kaçtığı, Kim Savaştığı Değil önemli Olan Kürd Halkı ve Bu Halkın Geleceği İçin Kim Ne İstiyor Düşündürücü Olan ve Yanıt Bekleyen Sorular Enlerin 1 Mayıs Kutlaması Devlet ve Demokrasi Geleneği Siyasette Tutarlı Olana Saygı Duyulur Değerlerine Sahip Çıkmayan Ezilen Uluslar Yok Olmaya Mahkumdur! Eleştiri ve Özeleştiri Kürdler Neden Size Oy Versin? Barzaniler, yine Kürt ve Kürdistan karşıtlarının hedefinde HDP Nereye Gidiyor? CHP ve Kürtler Irkçı validen Kerkük'te Newroz yasakları Devleti Olmayan Her Halk Yalnızdır Teslimiyet Ölüme, Direniş Zafere Götürür Azınlığın Azınlığı Olmak Savaşlarda Taraf Olunur! Putin'e Dünya Dur Denmeli Türkiye'de Antiemperyalist Olmak Savaşa Hayır! İşlenen Kadın Cinayetleri ve Nedenleri Taş Yerinde Durduğu Kadar Ağırdır Sorunların Adı Doğru Konmadığı Sürece Üstü Örtülerek Çözülmez Anlayan varsa beri gelsin Mustafa Kemal Kürd Sorununu Çözmek İçin Çaba Harcadı mı? Türk Solunun Dayanılmaz Kibri Ana Dilde Seçmeli Anadil'e "Yetmez ama Evet" Sezen Bahane Kemalizm ile Türk İslam Sentezcilerinin İttifakı Şahane Şaka Gibi Kim hesap soracak? İmralı mı, Edirne mi? Hoş Ama Boş Konuşmak Kılıçdaroğlu ve Stockholm Sendromu
x